”Para doğru yerde kullanılacaksa IMF anlaşmasına varım”

Ergun Özen'e göre,IMF anlaşmasının içeriğini doldurmak zor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Klasik bir stand-by'la IMF'nin parasının bütçeye aktarılmasının faydası olmayacağını kaydeden Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, "Parayı özel sektöre nasıl aktaracağımız konusunda kimse geçmişte bir IMF anlaşmasını örnek gösteremez. Teknik detayları konuşmak lazım. Yepyeni bir şeyi oluşturabilecek ve IMF parasını da doğru yerde kullanabileceksek, IMF anlaşmasına varım" diye konuştu.

Özen, bankanın 9 aylık sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. IMF anlaşmasının gerekliliğine ilişkin bir soru üzerine Özen, son 5-6 yılda IMF ve AB çıpasının çok iyi kullanıldığını, yeni dönemde AB'nin kendi içindeki karışıklıklardan dolayı burada bir zayıflama yaşanabileceğini aktardı.

Özen, Türkiye'nin, mali kural ile kendi çıpasını oluşturmak üzereyken krize yakalandığını, dünya kamuoyuna bunu gösterecek ve güven sağlayacak fırsatı bulamadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim ihtiyacımız nedir? Klasik bir stand-by anlaşması yapıp, IMF'nin parasını bütçeye aktardığınızda, bunun çok faydası olacağını düşünmüyorum. Sorun, özel sektörün 42 milyar dolarlık borcunu ne yapacağımız konusudur. IMF'den aldığınız parayı Merkez Bankası rezervlerine koydunuz diyelim. Bunu özel sektöre nasıl aktaracağımız konusunda kimse geçmişte bir IMF anlaşmasını örnek gösteremez. Teknik detayları konuşmak lazım. Bence bu konuda kafa karışıklığı var. Merkez Bankası bu rezervleri bankacılık sektörü üzerinden mi kullandıracak. Bankacılık sektörü Merkez Bankasından aldığı kısa vadeli likidite ile kredi vermez. Son derece yanlış bir bankacılık uygulaması olur. Yepyeni bir şeyi oluşturabilecek ve IMF parasını da doğru yerde kullanabileceksek, IMF anlaşmasına varım."

"IMF konusunda içerik doldurulamıyor"

Bunun dışında IMF anlaşmasının piyasalarda güven oluşturma, Dünya Bankası kredilerine daha kolay erişim sağlama gibi artılarının da bulunduğuna işaret eden Özen, "IMF anlaşmasının gerekli olduğunu ama içeriğini doldurmakta herkesin zorlandığını düşünüyorum" dedi. Özen, IMF anlaşması ile faiz indirimi gerçekleşebileceğini, ancak çok büyük indirimlerin beklenmemesi gerektiğini söyledi.

"Mevduata sınırsız güvence, rekabet avantajı değil"

Özen, mevduata sınırsız güvence getirilmesi tartışmalarına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta şunları kaydetti:

"Mevduat garantisinin çok hassas, bankacıların çok dikkat etmesi ve çok konuşmaması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Mevduat garantisi istemeyen, kendini daha likit gören bir banka bunu rekabet avantajı olarak görebilir. Ya da mevduat garantisi isteyen bir banka bunu suiistimal edebilir. O yüzden sistemin tamamını gören yetkililerin bu konuda karar vermesi gerekiyor. Buradaki yetki otoritelerdedir. Doğru bir zamanlamayla, eğer ihtiyaç varsa her zaman yapılmalıdır. Garanti Bankası olarak bunu bir rekabet avantajı olarak düşünmüyoruz."

"Garanti olarak büyümeye devam edeceğiz"

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, banka olarak büyümeye devam edeceklerini söyledi. 2008 yılını 147 yeni şube ve 2 bin 200 yeni personel alımıyla kapatacaklarını, 2009 yılında ise 40 yeni şubeyle, şube sayılarını 776'ya, 450 yeni personelle de çalışan sayılarını 17 bin 200'e çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Özen, bankanın, toplam mevduatta, geçen senenin aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 30'luk bir büyüme sağladıklarını belirterek, sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 14,7 olduğunu, sermaye artışının 2005 yılından bu yana yıllık ortalama yüzde 35 büyüme gösterdiğini anlattı. Özen, son 1 yılda 1,2 milyon yeni müşteri kazanarak, 7,9 milyon müşteriye ulaştıklarını aktardı.

"Mevduatta rahat yüzde 25 büyürüz"

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özen, sendikasyon yenilemelerine ilişkin olarak bu yılın aralık ayında vadesi dolan 700 milyon dolarlık bir sendikasyonları bulunduğunu ve şu anda piyasada olduklarını belirtti. Ergun Özen, "Bize göre iyi gidiyor. Türk bankacılık sektörünün sendikasyonda en yüksek yenileme oranını bizim yapacağımızdan kuşkum yok" dedi.

2009 yılına ilişkin büyüme hedefleri konusunda Özen, yabancı para kredilerde yüzde 5-10, YTL kredilerde ise yüzde 15-17 aralığında bir büyüme öngördüklerini, mevduatta ise rahatlıkla yüzde 25'in üzerinde büyümeyi başaracaklarını söyledi.