Patara'da köylülere hasat şoku
Antalya'nın Kaş İlçesi'ne bağlı Gelemiş Köyü'nde çiftçilere ekili arazilerine biçerdöver sokamayacakları tebliğ edildi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANTALYA/KAŞ - Antalya'nın Kaş İlçesi'ne bağlı Gelemiş Köyü sakinleri bu yıl hasat mevsimi gelince herkesi şaşkınlığa uğratan bir uygulamayla karşılaştı. Köy sınırları içinde yer alan Patara Ören Yeri Kazı Başkanlığı tarafından köylülere, ekili arazilerine biçerdöver sokamayacakları tebliğ edildi. Teligatın dayanağı, bölgenin sit alanı olması. Kazı Başkanlığı, bu tebligatı Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 1990 tarihli "bölgedeki arazilerde makinalı tarım yapılamaz" yönündeki bir kararına dayandırdı.
Pataralı köylüler, bu tebligat üzerine kaymakamlığa, parti teşkilatlarına ve ilgili kamu yetkililerine başvurarak, ürünü tarlada bırakmak istemediklerini, hasadı gerçekleştirmek istediklerini bildirdiler. Bunun üzerine kendilerine hasadı gerçekleştirebilecekleri sözlü olarak iletildi.
Tarlasına biçerdöver getiren köylülerin karşısına beraberinde müze bekçileriyle birlikte Kazı Komiseri çıktı. Ellerindeki önceden hazırlanmış taahhütnameleri imzalamaları istendi. Çiftçiler, "Bundan sonra arazimde makinalı tarım yapmayacağımı taahhüt ediyorum" yazılı belgeleri imzaladıktan sonra ekinlerini hasat edebildiler.
Bakan "Orakla biçin" demiş
Turizmin yanında, ana gelir kaynağı tarım olan Pataralılar şimdi önümüzdeki yıllarda neler yapabileceklerini düşünmeye başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a bölgeyi ziyareti sırasında dertlerini anlatan köylülerin Bakan'dan aldığı cevap "orakla biçmek zorundasınız" oldu. Şimdi Pataralılar, tapulu arazilerini değerlendirmek için ya öküz ve kara sabanla ekim yapıp, orakla hasat gerçekleştirecek ya da devletin konuya başka bir çözüm bulmasını bekleyecek. Çözüm alternatifleri arasında bölgede SİT alanına giren arazilerin tamamının istimlak edilmesi de var.
2008 yılında bölgede meydana gelen orman yangınından sonra köylülere ilçe tarım müdürlüğü tarafından zeytin fidanı dağıtılmış ve bu fidanlar, köylüler tarafından arazilere dikilmişti. Bu yıl ise söz konusu zeytin fidanlarının sökülmesi istendi. Şimdi köylüler, bu zeytin fidanları sökülmediği takdirde Kurul kararına muhalefetten yargılanma tehdidiyle karşı karşıya.
Bu ilk değil
Pataralıların yaşadığı bu olay bir ilk değil. Buradaki köylüler, 1980'lerde hareketlenen turizm nedeniyle iyi gelir kaynağına sahip olmanın keyfini hiç süremedi. Çünkü SİT alanı baskısı ve koruma kurulu kararları, köylüleri atadan dededen kalma evlerinin yanına bir lağım çukuru bile kazamaz hale getirdi. Geçmişte köydeki ilkokul binası yetersiz hale gelince okul aile birliği köylülerin desteğiyle okul binasına yeni derslikler eklemişti. Ek derslik SİT alanında yer aldığı gerekçesiyle Koruma Kurulu'na muhalefetten okul aile birliği yöneticileri hapis cezası aldılar. Paraya çevrilen bu ceza, daha sonra tekrar etmemesi şartıyla ertelendi.
Devlete serbest, köylüye yasak
Bu arada köylülerin, bölgenin SİT alanı olması nedeniyle kaderlerine razı olmaları pek kolay değil. Çünkü Pataralılar bu sorunla boğuşurken, eski kazı başkanı, kazı ekibinin barınması için betonarme bina yapmayı başarıyor. Aynı şekilde, kazılar sonucu gün yüzüne çıkarılan tarihi tiyatro binasının 500 metre yakınına Jandarma Karakolu binası denilerek bir başka bina daha kondurulabiliyor. Hatta bir köylünün ifadesine göre, Jandarma'dan bu yönde bir talep gelip gelmediği de meçhul. Zaten Patara'da sabit bir jandarma birimi bulunmuyor. Yakındaki Kınık Jandarma Karakolu'nun görev alanı içinde bulunan Patara'ya, bu karakoldan devriyeler çıkarılıyor.