Piyasalarda ‘izolasyonist’ dönem korkusu

Küresel piyasalarda belirsizlik endişesi artıyor. Uzmanlara göre, Trump döneminde “ABD izolasyonist yola girebilir”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın ŞAHİNALP

DIŞ HABERLER - Dünya ticareti Donald Trump’ın başkanlık seçimini kazanmasından çok önce tekliyordu. Beyaz Saray koltuğunu selefi Obama’dan 20 Ocak’ta devralacak Trump, küresel ekonomik büyümenin motoru konumundaki ticarette rüzgarı tersine çevirebilir mi? Tıpkı İngiltere’nin dünyayı şoke eden Brexit kararı gibi siyaset tarihinde ender görülen bir sürpriz sonuçla ABD’nin 45’inci başkanı seçilen Donald Trump 20 Ocak’ta yemin ederek ABD ekonomisinin dümenine geçecek. Gerçekleşmesi düşük ihtimal olarak görülen ama etkisi büyük olan olaylar için söylenen "siyah kuğu” tabiri Trumpın başkan seçilmesi için de kullanılıyor.

Ekonomi takımına Wall Street damgası

Dünyanın en büyük ekonomisinin kaptanı olacak Trump’ın ekonomi kurmayları arasında seçim kampanyası boyunca hedef tahtasına koyduğu Wall Street’ten önemli isimler yer alacak. Çiçeği burnunda Başkan’ın ekonomi takımında Wall Street kariyerli isimler bulunuyor. Listede adı geçen yatırım bankası Goldman Sachs’ın eski yöneticisi Steve Mnuchin’in Hazine Bakanlığı adaylığı güçlü görülüyor. Cumhuriyetçi başkanlardan George W. Bush, Mayıs 2006’da Amerikan Hazine Bakanlığı’na yine Goldman Sachs’ın başındaki Henry Paulson’ı atamıştı. 53 yaşındaki Mnuchin, geçmişte ünlü spekülatör George Soros’un fon yönetimi ekibindeydi. Kariyerinin önemli bir kesimini Goldman Sachs’ta geçiren Mnuchin, aynı zamanda Hollywood’da film yatırımlarıyla da dikkat çekiyor. Mnuchin, Trump’ın “Gölge Maliye Bakanı” olarak anılıyordu. Trump’ın ekibinde Wall Street damgası sadece Mnuchin ile sınırlı değil. Varlık fonu yöneticisi Wilbur Ross, Bear Stearns’ta Baş Ekonomist olarak çalışmış Lawrence Kudlow’da bu isimler arasında. Trump’ın vergi planının beyni olan Steve Moore da Heritage Foundation’da ekonomist olarak çalışmıştı. Moore ismi, Trump’ın tartışmalı vergi planının hayata geçirilmesinde daha çok öne çıkacak gibi.

Dow Jones rekor tazeledi

Küresel ticaretteki endişelere rağman Dow Jones Endeksi, Trump’ın iş dostu politikalarının şirketleri destekleyeceği beklentisiyle tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Dow Jones Endeksi, yüzde 0.6 yükselerek 18,706.99’a ulaştı ve 15 Ağustos’taki rekor seviyesinin üzerine çıktı.

Trump’ın liderliğindeki Washington dünya ticaretine nasıl yön verecek? Popülist söylemleriyle çok tartışılan Trump, seçim kampanyasında ABD’nin imzası bulunan major ticaret anlaşmalarını yırtıp atacağını ve ülkesinin en büyük ticari ortağı olan Çin ve Meksika’dan ithal edilen ürünlere yüksek gümrük vergileri koyacağı sözünü verdi. Singapur merkezli DBS Bankası Yatırım Sorumlusu Lim Say Boon “ ABD’nin yeni lideriyle uluslararası ticaret ve finansal piyasalar büyük bir belirsizlikle karşı karşıya. Trump ile birlikte ABD yeni bir izolasyonist yola girebilir” diye uyarıyor.

Geçtiğimiz günlerde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), “Küresel ticaret derin bir rahatsızlığın içinde ve hatta ‘kalp durması’ riskiyle karşı karşıya kalabilir” sözleriyle bir uyarıda bulunmuştu. Bu yılın ilk çeyreğinde uluslararası ticaret hacminde büyük düşüş yaşandı. İngiltere’nin haziran ayında en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği’nden (AB) çıkma; ‘Brexit’ kararı alması global ticaret pazarına şok dalgaları yaydı. Trump analist ve anketlerin hiç beklemediği ‘Brexit’in gerçekleşeceğini doğru tahmin etmişti.

Çok çekişmeli geçen seçim kampanyası boyunca Trump, ABD, Kanada ve Meksika arasında imzalanan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşaması’na (NAFTA) defalarca ateş püskürerek, “NAFTA, ülkemizi yok etti. Ya anlaşmayı yeniden müzakere edeceğim ya da yürürlükten kaldıracağım” demişti. Uzmanlar NAFTA anlaşmasını yırtıp atmak bu üç ekonomi üzerinde çok büyük yıkıcı etkilerinin olabileceğini, ABD’ye ise ne kazandıracağının net olmadığını savunuyor. Trump’ın karşı çıktığı görüşleri anlamsız bulan Capital Economics’ten ABD Baş Ekonomisti Paul Ashworth, “ O’nun (Trump) neyi hedeflediğini kestirmek çok güç” diye yorumluyor. Obama iktidarının müzakere ettiği iki dev ticaret anlaşmasının akıbeti daha da büyük tehlike içinde. Zira Trump, Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) ile Transatlantik Serbest Ticaret Ve Yatırım Ortaklığı ( TTIP) anlaşmaları na karşı sert sözleri sarfetmekten hiç kaçınmıyor. Ashworth, Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan ABD, Kanada, Japonya, Avustralya, Brunei, Malezya, Yeni Zelanda, Vietnam, Meksika, Singapur, Peru ve Şili arasındaki sınırları kaldıracak Trans Pasifik Ortaklığı anlaşmasını ABD Kongresi’nin onayını bekliyor. Senato Majority Lideri Mitch McConnell eylül ayında yaptığı açıklamada, “Anlaşmaya ilişkin ciddi kusurlar bulunuyor ve bu yıl onaylanması zor görünüyor” demişti.

Avrupalı yetkililer ABD ile 28 üyeli AB arasında TTIP müzakerelerin devam ettiğini söylerken Alman yetkililer görüşmelerin fiili olarak öldüğünü açıklıyor. Fransa ise müzakerelerin durdurulması çağrısını yaptı.Her iki anlaşma hakkında ‘Berbat’ ve ‘ Amerikalı işçi haklarına tecavüz’ sözlerini sarfeden Trump iktidarında bu anlaşmaların geleceği tam bir muamma.

İşte Trump’ın 100 günlük eylem planı

Trump’ın vaatleri arasında yasa dışı göçmenlerin iadesi, NAFTA, TPP gibi anlaşmalardan çekilme, yabancı lobilerin ABD seçimlerine para aktarmasının tamamen yasaklanması, Obama’nın onayladığı anayasaya aykırı memorandumların ve başkanlık emirlerinin iptali maddeleri öne çıkıyor. ABDli işçilerin korunması amacıyla alınacak yedi tedbir arasında, NAFTA’nın yeniden müzakere edilmesi ya da anlaşmadan çekilme niyetine değiniliyor. Trump’ın icraat metninde ayrıca, ABD ile Pasifi k ülkelerinden bazıları arasında serbest ticaret yapılabilmesi için uzun dönemdir üzerinde çalışılan TPP’den çekilme planına işaret ediliyor. Planda Trump’ın Hazine Bakanlığına Çin’i döviz manipülatörü olarak etiketlemesi talimatı vereceğine yönelik bir bölüm bulunuyor.

Trump Fed'in planlarını bozdu

Trump’ın başkan seçilmesi üç aydır piyasaları faiz artırımına hazırlayan ABD Merkez Bankası Fed’in hesaplarını bozdu. Düne kadar yüzde 80’leri geçen aralıkta bir faiz artırım beklentisinde farklı görüşler geliyor. Bankrate.com’dan Mark Hamrick, “ Finansal piyasaların verdiği sert reaksiyondan sonra aralıkta faiz artışını planlayan Fed büyük bir olasıkla beklemede kalacak” diyor. Pacific Investment Management Co.’dan (PIMCO) Scott Mather ise Fed’in piyasa fiyatlamasından daha hızlı faiz artıracağını belirtti. Mather 2017 yılı sonuna kadar 2-3 faiz artırımı öngörüyor.

ABD-Çin ilişkilerinde yeni dönem

ABD yönetimindeki değişiklikle birlikte, Dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi Çin ile en büyük gelişmiş ülkesi ABD ilişkileri de yeni bir dönemece girdi. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, dün Trump’ı tebrik ederek, ikili ilişkilerin yeni bir başlangıçta daha büyük ilerlemeler kaydetmesi için onunla beraber çaba harcamaya hazır olduğunu belirtti. Önümüzdeki yıl “Shanghai Ortak Bildirisi”nin yayımlanışının 45. yıldönümü. Donald Trump da ABD-Çin ilişkileri açısından önemli bir dönemde başkanlık görevini üstlenecek. Böylece iki ülke, ikili ilişkilerin yeni bir düzeye taşınmasına elverişli bir fırsat yakalamış olacak. Ekonomik ve ticari temaslar, diyalog ve değişim, bölgesel ve uluslararası tehditlerle ortaklaşa mücadele gibi alanlarda, Çin ile ABD arasındaki somut ve gerçekçi işbirliği günden güne derinleşiyor. “İşbirliği iki tarafa yararlı; çatışma ise zararlı” anlayışı artık Çin ile ABD arasında ortak bir görüş haline geldi. Ekonomik ve ticari ilişkiler, Çin- ABD ilişkilerinin denge noktası ve motoru olarak kabul ediliyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir