"Başbakanın ve AKP'nin kriz değerlendirmeleri 'dalgalı kur' gibi"

MHP lideri Bahçeli, hükümetin ekonomi politikalarını ve uygulamalarını sert bir dille eleştirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Küresel mali krizin tüm dünyayı etkilemeye devam ettiğini hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin krizle ilgili değerlendirmelerini dalgalı seyreden döviz kurlarına benzetti.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, 15 Kasım'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 25. yıldönümü kutlandığını hatırlatarak, Kıbrıs Türk'lerinin haksızlığa, zulme ve baskıya baş kaldırışının sembolü olarak çeyrek asırdır tarih sahnesinde var olan KKTC'nin, bugün karanlık bir sürece mahkum edildiğini söyledi.

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hakkari'ye Polis kordonu altında gittiğini ve kamuoyunda "Ya sev ya terk et" olarak yorumlanan açıklamayı yaptığını hatırlatan Devlet Bahçeli, "Onun ne söyleyeceği, kimi ülkemizden kovmak istediği bizim konumuz değildir. Düşüncelerini dilediği üslupta söylemekte serbesttir" dedi.

MHP'nin ayrımcı, uzaklaştırıcı ve dışlayıcı olmasının düşünülemeyeceğini ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin inanç ve mezhep temelinde çok tehlikeli bir ayrışma ve cepheleşme sürecine çekilmek istendiğini bildirdi.

Bahçeli, Türk milletini meydana getiren muhteşem beşeri varlığın bir bölümünün, Alevi İslam inancını benimsediği ve bu kardeşlerinin inanç ve kültür temelli bazı sorunları, sıkıntıları ve beklentilerinin bulunduğunu söyledi.

Bu durumun görmezden gelinemeyeceğini ve bu sorunların milli bütünlük, toplumsal hoşgörü ve dayanışma ruhuyla ele alınıp, çözüm yolları üzerinde iyi niyetle ortak çaba gösterilmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, bu konuda başta siyaset kurumu, parlamento ve hükümet olmak üzere devletin ve toplumun tüm kurumlarına, Aleviliğin çatı kuruluşlarına, inanç önderlerine, üniversiteler ve akademik çevrelere önemli görevler düştüğünü vurguladı.

"AKP'nin değerlendirmeleri 'dalgalı kur' gibi"

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, küresel mali kriz nedeniyle birçok finans kuruluşunun battığını, piyasaların ise altüst olduğunu söyledi. Ekonomik tufanın Türkiye'nin kapısına dayandığını belirten Bahçeli, krizden kurtulmak için ABD'de G–20 ülkelerinin katılımıyla bir zirve düzenlendiğini ve sorunun masaya yatırıldığını anımsattı.

Birçok ülkenin, ekonomik krize karşı önlem almaya çalıştığı dönemde; Başbakan Erdoğan'ın, krizin Türkiye'yi etkilemeyeceğini varsaydığını, hatta krizin Türkiye için bir fırsata dönüştürülebileceğini ifade ettiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"Başbakan önce küresel mali krizi, tetikleyicisi olan mortgage sektöründeki problemlerden ibaret olduğunu düşünerek, 'Bizde mortgage yok, TOKİ var biz sağlamız bize bir şey olmaz' sözünden, 'Bizim bankalarımız çok sağlam bize bir şey olmaz' görüşüne gelerek ekonomik krize yönelik teşhis aczini göstermiştir.

Küresel krizin ülkemizi de etkileyeceği, muhtemel olumsuzluklara karşı hükümetin bir an önce tedbir almasını önerenlere ise çok sert çıkarak, yapılan çağrıların taraflarını 'Yangına körükle gitmekle' suçlamıştır.

Bu ifadeler, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP'nin küresel mali krizle ilgili değerlendirmelerinin tıpkı döviz kurları gibi dalgalı bir seyir izlediğini göstermektedir.

Yine de bu zamana kadar bütün uyarı ve ikazlara kulaklarını tıkayarak, meselenin ciddiyetini algılamaktan uzak duran Sayın Başbakan'ın bu yaklaşımı olumlu bir gelişme olarak görülmelidir."

TMSF ile ilgili tartışmalar

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün, açıklamalarından sonra AK Parti tarafından medya üzerinden cevap verilmesinin, krizin yaygınlaşmaya başladığı bir sırada tam anlamıyla dağınıklığın bir kanıtı olduğunu ileri süren Bahçeli, şunları söyledi:

"Bir bürokratın, hazineye daha fazla gelir sağlamak için başvurduğu uygulamalara siyasi iktidarın destek vermediğini, kamu mallarını en yüksek fiyattan satarken eleştirildiklerini, siyasi iradenin yanlarında olmadığını ve hortumcuların tehdit ve şantajlarına maruz kaldıkları şeklindeki açıklamalarının AKP zihniyeti tarafından sert bir şekilde karşılık görmesi, iktidarın gerçek niyetini göstermesi bakımından önemli görülmelidir.

Bu durum, hükümet etme özelliğini gün geçtikçe kaybeden ve kendi atadığı bir kamu görevlisi tarafından bile eleştirilen siyasi iktidarın iflas ettiğinin belirtisi olarak değerlendirilmelidir.

Artık yolsuzlukların, iktidar eliyle palazlandırıldığı böylesi bir dönemde, AKP skandalları birbiri ardına ortaya çıkmaya başlamıştır."

Reel sektör darda

Reel sektörün artık nefes alamaz hale geldiğini belirten Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'ın 'Özel sektörün de yandık, bittik gibi söylemlerini anlamakta güçlük çekiyorum' sözleri, çatırdayan AKP hanedanın hastalıklı politikasının bir hülasası olarak anlaşılmalıdır" diye konuştu.

Devlet Bahçeli, üstü örtülmeye çalışılsa da işleyen çarkların durmaya başladığını ve istihdam edilen işçilerin, mühendislerin zorunlu tatile çıkarılmaya başlandığını söyledi.

"Bu mağdurlar evlerine götürecekleri ekmeği nereden bulacaklardır? Çoluk çocuklarının yüzüne nasıl bakacaklardır?" sorusunu yönelten MHP lideri Bahçeli, "Bütün bu düşündüren ve korkutan tablo karşısında; başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, hükümet üyelerinin hala, krizden en az etkileneceğiz, diyebilmesi için akıl denetimlerini kaybetmiş olmaları gelmektedir. Bunun başka izah tarzı kalmamıştır" dedi.