"Düzenleme eşitlik prensibine aykırı"

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi Derneği, KEY ödemelerine ilişkin açıklama yaptı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Kadınlara Hukuki Destek Merkezi Derneği (KAHDEM), Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemelerine ilişkin, "eşlerden her ikisi de yardım alacaksa, ödemenin aile reisine yapılması şeklinde yapılan düzenlemede erkek eşin kayrılması"nın eşler arasındaki eşitlik prensibine aykırı olduğunu kaydetti. 

KAHDEM'den yapılan yazılı açıklamada, 1986 yılında kabul edilen 3320 sayılı Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkındaki Kanunun 1'inci Maddesinde, "Eşlerden her ikisi de yardıma müstahak iseler bu yardım aile reisine yapılır" şeklinde düzenleme yapıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: 

"Belirtilen düzenleme, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Anayasa Mad. 10,4190/son Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinde güvenceye alınan eşitlik ve ayrımcılık yasağı temel haklarına aykırılık oluşturmaktadır. 

Bu düzenleme, eşit hak ve özgürlüklerden yararlanması gereken kadın yurttaşlar bakımından mağduriyet yaratmaktadır. Eşlerden her ikisi de yardım alacaksa, ödemenin aile reisine yapılması şeklinde yapılan düzenlemede erkek eşin kayrılması, eşler arasındaki eşitlik prensibine aykırıdır. Oysa aile reisi kavramı, yasalardan çıkarılmış olup haklarda ve borçlarda eşler arasında eşitlik kabul edilmiştir. Buna rağmen, tarihe gömülmüş bir kavrama yeniden hayatiyet kazandırma çabası olarak değerlendirilebilecek bu düzenleme kabul edilemez. Evli olan kadın ve erkek, eşit itibarlı yurttaşlardır ve erkek eş lehine yapılan bu düzenlemenin kabul edilebilir, makul ve zorunlu hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır." 

Asıl önemli mağduriyetin ise boşanmış kadınlar bakımından gerçekleştiği görüşünün aktarıldığı açıklamada, eşler boşanmış olmalarına karşılık, boşanma öncesi döneme ilişkin ödemelerin erkeğe yapılacağı, bu durumda yasal anlamda bir eş ve evlilik olmadığı halde,erkeğin kadının temsilcisi gibi davranarak boşandığı eşinin parasını tahsil etme yetkisi ile donatılmasının "akıl dışı" olduğu ileri sürüldü. 

"Mağdurları yasa yollarına başvurmaya çağırıyoruz"

Ödemelerin eski erkek eşe yapılmasının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu savunulan açıklamada, "Bu biçimiyle eski eşe yapılacak ödemeler yoluyla hükümet, kadınlara olan borcunu ödemiş sayılmayacaktır. Borç devam edecek ve asıl hak sahiplerine bu borcu yeniden ödemek durumunda kalacaktır. Borcu bilerek hak sahibi olmayan kişiye ödeyen hükümet, borcundan kurtulmuş sayılmaz. Bu ayrımcılık yasağına aykırı düzenleme, yukarıda belirtilen 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Anayasa Madde 10, 41 ve 90/son Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ilkeleriyle uyumlu değildir" denildi. 

Belirtilen nedenlerle hükümeti, bu konuda işlem yapan idare makamlarını kadının insan haklarına saygı göstererek Anayasa ve taraf olunan sözleşmelerde güvenceye alınan eşitlik ve ayrımcılık yasağına uygun biçimde davranmaya davet etikleri belirtilen açıklamada, kadınlara olan borçların kadınlara ödenmesi ve kabul edilemez yanlışlığın bir an önce giderilmesinin talep edildiği aktarıldı. Açıklamada, "Aksi uygulamayla hükümetin kadınlara olan borcunu ödememiş sayılacağını, mevcut uygulamanın devam etmesi halinde Türkiye hükümetinin Türk Medeni Kanunu, Anayasa, uluslararası sözleşmelere uygun davranmaması nedeniyle ulusal ve uluslararası alanda sorumlu olacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Biz, hukuka aykırı düzenlemelerin mağdurlarını yasa yollarına başvurmaya çağırıyoruz" denildi.