"Ekonomi şoklara karşı daha dayanıklı"

Devlet Bakanı Ali Babacan, gerçekleştirilen reformlar sonucunda ekonominin kriz ve şoklara karşı daha dayanıklı bir yapıya kavuştuğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TBMM - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gerçekleştirilen reformlar, uygulanan politikalarla ekonominin kriz ve şoklara karşı daha dayanıklı bir yapıya kavuştuğunu söyledi.

Babacan, Başbakanlık merkez teşkilatı, MİT Müsteşarlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin 2010 yılı bütçesini Plan ve Bütçe Komisyonuna sunarken, kuruluşunun 100. yıldönümüne doğru adım adım ilerleyen Türkiye Cumhuriyetinin her gün daha da ileri bir seviyeye taşımak için büyük gayret gösterdiklerini ifade ederek, "Ülkemizi her alanda muasır medeniyet seviyesinin ötelerine taşımak en önemli hedefimizdir" dedi.

Babacan, şöyle konuştu:

"Türkiye'yi daha güzel yarınlara taşımak üzere tespit ettiğimiz ekonomik ve sosyal hedeflere büyük bir kararlılıkla yürümeye devam ediyoruz. En büyük beklentimiz huzuru, ülkemizin ekonomik ve siyasal alandaki istikrarıdır.

Dünyada yaşanan olumsuz şartlara rağmen başlattığımız sosyoekonomik değişimi her alanda aynı hız ve yoğunlukta sürdürme gayreti içindeyiz."

Babacan, Başbakanlık olarak, 2010 yılında şeffaflık, hesap verebilirlik, etkililik ve verimlilik ilkelerinin söylemden eyleme geçirilmesi, vatandaş, iş dünyası ve kamu yönetimi üzerinde yük oluşturan idari süreç ve düzenlemelerin rasyonelleştirilmesi, bilgiye ve belgeye erişimde demokrasi ve açıklık kavramlarının ön plana çıkarılması, AB'ye tam üyelik hedefi doğrultusunda, temel hak ve özgürlükler temelinde demokrasinin ve yaşam kalitesi standartlarının azamiye çıkarılmasını amaçladıklarını anlattı.

Türkiye ekonomisinin, küresel ekonomi ile entegrasyonunu tamamladığını, hem ticaret, hem de finans noktasında küresel ekonomi ile bağlarını güçlendirdiğini belirten Babacan, özellikle ihracat ve uluslararası doğrudan yatırımlarda kaydedilen tarihi başarıların, Türkiye'nin artık küresel bir aktör haline gelmeye başladığının bariz göstergeleri olduğunu ifade etti.

Babacan, şunları söyledi:

"Türkiye, 2001 yılında meydana gelen ekonomik krizden dersler çıkarmadan ve yapısal reformları gerçekleştirmeden geçmişteki ekonomik yapıyla bu krize yakalansaydı, bunun nasıl olumsuz sonuçlar doğuracağı, ekonomiyi yakından takip eden çevrelerce çok iyi takip edilecektir. Gerçekleştirdiğimiz reformlar, uyguladığımız politikalar ile ekonomimiz kriz ve şoklara karşı daha dayanıklı bir yapıya kavuşmuştur. Diğer ülkelerde finans sektöründe iflaslar, banka kurtarmaları ve finansal destekler gündemi meşgul ederken ülkemizde bankacılık sektöründe ciddi bir sıkıntı yaşanmamıştır."

"Geceli gündüzlü çalışıyoruz"

Türkiye gibi bir ülkenin hedeflerinin büyük olması gerektiğini belirten Babacan, "Türkiye ekonomisinin devler ligi olarak da nitelendirebileceğimiz dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması için geceli gündüzlü çalışıyoruz" dedi.

Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada önemli sorunlar ve istikrarsızlıklar yaşandığını kaydeden Babacan, "Bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Babacan, yoğun diplomatik çalışmalar sonucunda Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildiğini, bunun Türkiye'nin uluslararası alanda artan ağırlığının bir göstergesi olduğunu anlattı.

Babacan, Türkiye'nin bölgenin ve dünyanın enerji haritasında bir merkezi üs ve enerji koridoru haline getirilmesi için önemli projeler üzerinde çalışmaların devam ettiğini ifade etti.

"AB yolunda ilerleyişimiz sürüyor"

Türkiye'nin AB üyeliği konusunda da değerlendirmeler yapan Babacan, AB üyeliği konusundaki ilerleyişin kararlılıkla sürdürüldüğünü söyledi. AB'ye katılım sürecini Türkiye'nin siyasal, ekonomik, sosyal ve yasal standartlarını yükselten bir yeniden yapılanma imkanı olarak gördüklerini kaydeden Babacan, "Tam üyelik için müzakere sürecinde teknik ve siyasi ilerlemelerin sağlanması amacıyla çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.

Türkiye'nin yıllardır maruz kaldığı iç güvenlik sorunlarına kalıcı çözüm çabalarının devam ettiğini kaydeden Babacan, Türkiye'nin yıllardır maruz kaldığı iç güvenlik sorunlarına kalıcı çözüm bulma çabalarını sürdürdüklerini vurguladı.

"Bütçe"

Başbakanlık 2010 Mali Bütçe Tasarısında teklif edilen toplam ödenek tutarının 4 milyar 3 milyon 750 bin TL olduğunu, 2009 yılı ödeneğine göre yüzde 118'lik bir artışın söz konusu olduğunu ifade eden Babacan, bunun Başbakanlık bütçesi transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar arasına 3 yeni kuruluşun eklenmesinden kaynaklandığını söyledi.

Babacan, Resmi Gazete'nin elektronik ortama aktarılması işleminin 2010 yılında tamamlanmasının planlandığını, 5 ayrı alanda dağınık halde bulunan arşiv ünitelerini bir araya toplamak ve arşivcilik ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmek amacıyla modern bir "milli Arşiv Sitesi" yapılmasının amaçlandığını anlattı.

Babacan, vatandaşlara ve sivil toplum kuruluşlarına insan haklarıyla ilgili konularda bilgi, materyal ve rehberlik desteği sağlandığını, böylece insan haklarına ilişkin olarak vatandaşların bilinç düzeyinin artırılması için her türlü desteğin verildiğini kaydetti.

Babacan, MİT'in 2009 yılında 459 milyon 396 bin 600 TL olan bütçesinin 2010 yılında yüzde 14'lük artışla 523 milyon 479 bin TL'ye, MGK Genel Sekreterliğinin 2009 yılında 12 milyon 126 bin 100 TL olan bütçesinin ise 2010 yılında yüzde 2.5'luk artışla 12 milyon 423 bin TL'ye yükseltildiğini kaydetti.

Babacan, "Türkiye hem bölgesinde hem dünyada ağırlığını giderek daha fazla hissettiren bir ülke konumuna gelmektedir. Huzur ve istikrarını koruyan, sorunlarının üstüne kararlılıkla giden, hedeflerini kaybetmeyen ve adımlarını her gün biraz daha ileriye atan bir Türkiye'nin önü açıktır" diye konuştu.