"Fiyat artışları resmi TÜFE'nin üzerinde hissediliyor"

İSMMMO "Gelir Gruplarına Göre Enflasyon" hesaplaması yaptı; nüfusun yüzde 20'lik 5 diliminin de enflasyonu, resmi rakamların üzerinde hissettiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) ağustos ayı verilerinden yararlanarak hazırladığı "Gelir Gruplarına Göre Enflasyon" hesaplamasına göre, nüfusun her kesimi, son 1 yıllık fiyat artışlarını resmi TÜFE'nin üzerinde hissediyor.  Bunda ise gıda, konut ve ulaştırma fiyatlarındaki bu yıl yaşanan yüksek artış etkili.

İSMMMO'dan yapılan yazılı açıklamada yer verilen hesaplamaya göre, gıda ve konut için ayrılan pay TÜFE hesaplamasında düşük olduğundan enflasyon daha düşük, gelir dağılım verileri daha yüksek çıkıyor. Ulaştırmanın ağırlığı gelir dağılımında daha düşük olduğundan, gelir dağılım verileriyle resmi TÜFE arasındaki farkın kapanmasına yol açıyor.

En yüksek fiyat artışları, bu üç kalemde olduğu için gelire göre sıralanan yüzde 20'lik nüfus dilimleri enflasyonu daha yüksek hissediyor.

Gelir dağılımının en altında bulunan yüzde 20'lik kesimin 12 kalem için yaptığı harcamaların, bu kalemlerdeki yıllık enflasyona oranlanmasıyla gerçekleştirilen enflasyon endeksi, bu kesim için yıllık fiyat artışlarının yüzde 11,77 değil, yüzde 13,84 olduğunu gösterdi.

Hesaplamaya göre, fiyat artışlarını en fazla hisseden grup, nüfusun en fakir 2'nci dilimi oldu. Bu gruptakiler enflasyonu yüzde 11,77 değil, yüzde 14,12 hissetti.

Ortadaki yüzde 20'lik dilimde enflasyon, yüzde 13,71, "en zengin"lerin bir altındaki yüzde 20'lik kesimde yüzde 12,76, nüfusun "en zengin" kesiminde, yüzde 12,54 olarak hesaplandı.

Gıda, konut ve ulaştırma fiyatlarındaki artışlar etkili

TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı ve İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, hesaplamaya ilişkin değerlendirmesinde, gıda ve enerji fiyatlarındaki hızlı artışın etkisiyle Türkiye ekonomisinin çift haneli enflasyon rakamlarına yeniden döndüğünü ifade ederek, nüfusun yüzde 20'lik 5 diliminin de enflasyonu, resmi rakamların üzerinde hissettiğini belirtti.

Türkiye'de enflasyonun yüzde 70'inin gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlardan kaynaklandığını vurgulayan Arıkan, "Son aylarda gıda ve enerjideki artış, Merkez Bankasını daha önce açıkladığı yüzde 4'lük TÜFE hedefinden vazgeçmek zorunda bıraktı" dedi.

Arıkan, 2009-2011 yılları arasında sırasıyla yüzde 7,5, 6,5 ve 5,5'e indirilmek istenen enflasyonun, tüketicilerin harcamalarındaki ağırlığa göre toplumun her katmanında farklı hissedildiğine işaret ederek, TÜİK'in bütçe anketiyle hesapladığı enflasyon verilerinin, Türkiye'de tüketici fiyat endeksinin yüzde 11,77 olduğunu gösterdiğini hatırlattı.

TÜİK'in hanelerin gelir ve harcamalarıyla yaptığı ve nüfusu yüzde 20'lik 5 dilime bölerek hazırladığı gelir dağılım verilerinin, Türkiye'de nüfusun en zengininin de, en fakirinin de, fiyat artışlarını ölçülen resmi enflasyondan daha yüksek hissettiğini gösterdiğini aktaran Arıkan, şunları kaydetti:

"Bunun nedenleri ise gıda, konut ve ulaştırma fiyatlarındaki bu yıl yaşanan yüksek artış. Resmi enflasyon hesaplanırken gıdanın ağırlığı yüzde 28,63, kira ve enerji harcamalarının dahil olduğu konutun ağırlığı yüzde 16,6, akaryakıt fiyatlarındaki artışın etkilediği ulaştırmanın ağırlığı ise yüzde 12,59. Oysa gelir dağılım verilerinde bu üç kalemin ağırlıkları çok farklı. Nüfusun en fakir yüzde 20'lik kesimi, gelirinin yüzde 35,8'ini gıdaya harcıyor. Bu da resmi TÜFE hesaplanırken dikkate alınan yüzde 28,63'lük oranın 7,2 puan üzerinde... TÜFE hesabında yüzde 16,6'lık ağırlığı olan konuta (kira, elektrik, su ve yakıt harcamaları) ise en fakir yüzde 20'lik dilim gelirinin yüzde 27,7'sini harcıyor. Ulaştırmada ise ters bir durum söz konusu. Resmi TÜFE'de yüzde 12,59'luk pay alan ulaştırmaya en fakir dilim gelirinin yüzde 6,2'sini ayırıyor."