"İkincil piyasadan tahvil alım programına başlama kararı aldık"

Draghi yaptığı açıklamada, "Yukarı yönlü riskler, dolaylı vergilerdeki artışlardan kaynaklanıyor. Bu da mali konsolidasyon gerektiriyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

  


İSTANBUL - Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, tahvil alım programı konusunda anlaşmaya vardıklarını ve ikincil piyasadan yapılacak yeni tahvil alım programında herhangi bir niceliksel sınır koymadıklarını açıkladı.

ECB'nin politika faizini yüzde 0,75'te sabit tuttuğunu açıklamasının ardından ECB'nin Frankfurt'taki Genel Merkezinde konuşan Draghi, bir üyenin kabul etmemesine rağmen tahvil alım programının oy çokluğuyla alındığını, başka bir likidite ihalesi konusunu görüşmediklerini ve toplantıda çok önemli kararlar aldıklarını belirtti.

"OMT'ler için niceliksel bir sınır konulmamıştır"

Draghi, yönetim konseyi aynı zamanda OMT'lerin (Parasal Doğrudan İşlemler) devamlılığını sıklıkla yetkisi dahilinde gerçekleştireceğini belirterek, şunları kaydetti:
"OMT'ler gelecek durumlar için kullanılacaktır. Bazı programların uygulamasında ya da ön tedbir olarak kullanılacaktır. Üye ülkelerin şu anda makro ekonomik değişiklik programı içerisinde hareket ederek, tahvil piyasasına ulaştıkları zaman hedeflerini tamamlayacaktır. Bu işlemler getiri eğrisi için 1 ve 3 yıl vadeli tahvilleri için geçerli olacaktır. OMT'ler için niceliksel bir sınır konulmamıştır. Yasal olarak OMT'lerle aynı uygulamayı içerecektir. Tahviller Euro Bölgesi ülkeleri tarafından verilecektir. OMT'lerle elde edilen likidite gerçekleştirdikten sonra şeffaflık üzerinde durulacak. Parasal işlemler ve bunların piyasa değerleri haftalık olarak yayımlanacak. Ortalama sürelerinin yayımlanması da her ülkenin sonucu aylık olarak yayımlanacak. Bugünkü OMT'lerle ilgili karardan sonra menkul kıymetler piyasası ve bununla ilgili program da durdurulmuş oluyor. S&P ise tıpkı geçmişte olduğu gibi devam edecektir."

Teminat ile ilgili bölüme de değinen Draghi, "Merkez Bankası varlıklarıyla ilgili olarak seçilebilirliği değiştirdik. Avrupa Merkez Bankası kredi eşiğini, teminat seçilebilirliği için değiştirmiş oluyor. Borç enstrümanlarının Merkezi hükümetler tarafından garantilenmiş olması gerekiyor. Kredi taleplerinin de merkezi hükümetler tarafından desteklenmesi gerekiyor. Ülkeler, OMT'lere seçilebilirliği sağlayabilmek için bunu gerçekleştirmeli ya da IMF programını uygulayabilmeleri için gerekli koşulları yerine getirebilmeleri gerekiyor. Bu askıya alma bütün koşullar için geçerli. Borç enstrümanlarının Euro dışındaki para birimlerinin de teminat olarak kullanılabileceğini hatırlatmak istiyorum. Bu önlem aslında Ekim 2008 ve Aralık 2010'daki programa bir şekilde uygulanacağını söylemek istiyorum. Bu önlemler, ilgili yasal eylemler gerçekleştirildiğinde uygulanacaktır" şeklinde konuştu.

"Son rakamlar değerlendirildiğinde petrol fiyatlarına göre enflasyonun beklenenden biraz daha yüksek olabilir"

[PAGE]

"Son rakamlar değerlendirildiğinde petrol fiyatlarına göre enflasyonun beklenenden biraz daha yüksek olabilir"

Draghi son rakamlar değerlendirildiğinde petrol fiyatlarına göre enflasyonun beklenenden biraz daha yüksek olabileceğini belirterek, "Gelecek yıl yine yüzde 2'nin altına düşecektir. Gelecekte orta seviyede büyümenin olduğu ve uzun vadeli enflasyon oranlarının sabitlendiği bir ortamda fiyat baskıları da orta seviyede olacaktır" dedi.
Mario Draghi, son zamanlarda yayınlanan istatistiklerin 2. çeyrekte Euro Bölgesi GSYİH'nın yüzde 0,2 oranında daraldığını gösterdiğini kaydetti.
Bir önceki çeyrekte ise bu rakamın yüzde 0 olduğunu hatırlatan Draghi, göstergelere göre devam eden zayıf ekonomik aktivitenin tekrar yüksek belirsizliğin olduğu bir ortamda gerçekleştiğini ifade etti.

Euro Bölgesi ekonomisine kısa vadeli bakıldığında ekonominin ancak yavaş yavaş, kademe kademe gelişmesini beklediklerini vurgulayan Draghi, "2012 eylül tahminleri Euro Bölgesi için yıllık yüzde -0,8 ile yüzde -0,2 arasında olacağını gösteriyor. 2013 için ise bu rakamın yüzde -0,4 ile -0,1 arasında olması bekleniyor. Makro ekonomik tahminler 2012 ve 2013 için aşağı yönlü revize dilmiş durumda" ifadelerini kullandı.

Aşağı yönlü hareketin özellikle pek çok Euro Bölgesi finans yatırımlarındaki gerilimlerden kaynaklandığına işaret eden Draghi, bu risklerin etkin elden, Euro Bölgesi politika yapıcıları tarafından engellenmesi gerektiğini dile getirdi.

Ağustos ayı tahminlerine göre Euro Bölgesi tüketici enflasyonunun yüzde 2,6 olduğunu anımsatan Draghi, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir önceki ayda ise yüzde 2,4 idi. Bu artış aslında yenilenen, Eurodan etkilenen enerji fiyatlarından kaynaklanıyor. Son rakamları değerlendirdiğimizde petrolün fiyatına göre enflasyon beklenenden biraz daha yüksek olabilir. Gelecek yıl yine yüzde 2'nin altına düşecektir. Politika faizi ise gelecekte orta seviyede büyümenin olduğu ve uzun vadeli enflasyon oranlarının sabitlendiği bir ortamda fiyat baskıları da orta seviyede olacaktır. 2011 eylül ayı makro ekonomik tahminlere göre 2012 için tüketici enflasyonu oranı yüzde 2,4 ile yüzde 2,6 arasında olacaktır. 2013 için ise yüzde 1,3 ile yüzde 1,6 arasında olacaktır. Bunlar aslında haziran ayındaki tahminlerden biraz daha yüksek. Fiyat gelişmelerinin riskler ise orta vadede dengelenecektir. Yukarı yönlü riskler, dolaylı vergilerdeki artışlardan kaynaklanıyor. Bu da mali konsolidasyon gerektiriyor. Bu özellikle de finans piyasasındaki gerilimlerin şiddetlenmesinden kaynaklanıyor. Eğer bütün Euro Bölgesi politika yapıcıları tarafından böyle bir gerilimin şiddetlenmesi için etkin eylem alınmazsa bu risk dengelerinin aşağı yönlü hareket etmesi ile sonuçlanabilir"

"Parasal genişlemenin hızı düşük kaldı"

[PAGE]

"Parasal genişlemenin hızı düşük kaldı"

Parasal genişlemenin hızının düşük kaldığını aktaran Draghi, yıllık büyüme oranı yüzde 1'den fazla olan finansal olmayan kuruluşlara verilen borçların büyüme oranında bir zayıflama olduğunu ifade etti.
Genel olarak azalan borç büyümesinin aslında GSYİH'nın zayıfladığını, hane halkalarının ve girişimlerinin bu bilançolarda değişiklikler olduğunu gösterdiğini belirten Draghi, bütün bunlarda kredi talebini etkilediğine dikkati çekti.
Bankaların bilançolarının gerektiği zaman güçlendirmelerinin önemli olduğunu vurgulayan Draghi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bankaların bilançolarının sağlamlığı, uygun kredi provizyonlarının ekonomiye sağlanmasında ve fonlama kanallarının normalleşmesinde büyük önem teşkil ediyor. Ekonomik analize göre fiyat gelişmeleri, fiyat istikrarı ile orta vadede paralel gitmeli. Parasal analiz göstergeleri de bu tabloyu doğruluyor. Mali konsolidasyon konusunda bir çok Avrupa ülkesinde önemli gelişmeler oldu. Yapısal olarak daha kararlı ve hızlı piyasa reformlarının yapılması gerekiyor. Euro Bölgesi'nde rekabetin artırılması gerekiyor. Hem düzeltme kapasitemizin artırılması, hem de daha fazla büyüme oranlarının alınabilmesi için bu çok önemli. Bu yapısal reformları aynı zamanda mali konsolidasyonda destekleyecektir. Mali açıdan önemli olan hükümetlerin gereken bütün önlemleri almaları ve hem bu yıl, hem de gelecek yıl için hedeflerini gerçekleştirmeleri. Bunun için mali anlaşmanın ana element olması lazım. Önümüzdeki günlerde Avrupa kurumları gerekli kararlılıkla çalışmalı."

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, para birimi kullanım yetkisine ilişkin, yetkileri dahilinde ne gerekiyorsa yapacaklarını belirterek, "Tek bir para politikasına sahip olabilmek, fiyat istikrarını Euro Bölgesi'nde sağlayabilmek ve Euroyu da koruyabilmek için bunu yapacağız" dedi.
ECB'nin politika faizini yüzde 0,75'te sabit tuttuğunu açıklamasının ardından ECB'nin Frankfurt'taki Genel Merkezinde konuşan Draghi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Kararlar oy birliğiyle mi alındı?" sorusuna Draghi, "Oy birliğiyle değildi. Bir karşıt görüş vardı, ama oy birliği anlamına da gelmiyor. Detayları vermeyeceğim, tahmin size kalmış" dedi.

Bir gazetecinin, "Avrupa Merkez Bankası'nın ne tür para birimlerinin kullanılacağıyla ilgili yetkisinin olmadığını" söylemesi üzerine Draghi, "Biz yetkimiz dahilinde ne gerekiyorsa yapacağız. Tek bir para politikasına sahip olabilmek, fiyat istikrarını Euro Bölgesi'nde sağlayabilmek ve Euroyu da koruyabilmek için bunu yapacağız. 'Euro'dan vazgeçemeyeceğimizi' söyledim. Evet karşı çıkıldı ama bu bizim yetkimiz dahilinde bulunuyor" diye konuştu.
Draghi, "Avrupa parasal bölgesinin parçalandığını görüyoruz. Çok farklı kaynaklardan bunu görebiliyoruz. Bugün karara vardığımız önlemler, parasal politika aktarım kanallarının açılması anlamına geliyor. Standart para politikası birincil görevini yerine getiremiyor. Bu da bizim fiyat istikrarını sağlama görevimiz için gerekli. Parasal politikanın birliğini sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

"Bu tercih edilen bir senaryo"

"Konuşmanızda, IMF'in katılımından bahsettiniz bu koşul mu tercih edilen bir senaryo mu?" sorusuna da Draghi, "IMF'in katılımında, biz IMF'e ne yapması gerektiğini söyleyemeyiz. Politika koşullarının tasarımıyla ilgili istenir, ancak IMF'in yönetimi bağımsızdır. Bu şekilde programa katılmak isterlerse başımızın üstünde yerleri var. Yani bu tercih edilen bir senaryo. Burada çok önemli bir nokta var. Biz, bu koşullarla ilgili olarak hükümetlere çerçeve sunuyoruz. Bu geniş kapsamlı olarak anlatıldı. Artık hükümetlere kalmış bir durum. Avrupa Birliği Komisyonu ve IMF bu koşulların şekline karar verecektir. O zaman yönetim konseyi bütün bağımsızlığıyla parasal politika ile ilgili kararlarını verebilir. Bugün etkin bir destek olarak Euro Bölgesi'nde bunu yapmaya çalışıyoruz. Son kez faizleri düşürdüğümüz zaman iş döngüsündeki zayıflamanın farkındaydık."
Tahvil alımların sınırına ilişkin soruya Draghi, "OMT'lerle ilgili bir sınır yok. Bunların seviyesi hedefe ulaşmalarıyla ilgilidir" dedi.

Bir gazetecinin, Draghi'ye "Bütün piyasalar bu kararı bekliyordu. Üzerinizde baskı hissettiniz mi?" sorusuna da, "Bu önemli kararı alırken hepimiz büyük baskı altındaydık. Avrupa Merkez Bankası olarak bunun farkındaydık" diye konuştu.

UZMARLAR NE DEDİ

[PAGE]

UZMARLAR NE DEDİ


İntegral Menkul Değerler AŞ Analisti Egemen Candır

"Draghi'nin açıklamalarında piyasalara daha önce açıklanan veya sızan bilgilerin teyit edildiğini müşahede ettik"

İntegral Menkul Değerler AŞ Analisti Egemen Candır, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin açıklamalarında piyasalara daha önce açıklanan veya sızan bilgilerin teyit edildiğini müşahede ettiklerini ifade etti.

Draghi'nin açıklamalarını değerlendiren Candır, "Açıklamalarda piyasalara daha önce açıklanan veya sızan bilgilerin teyit edildiğini müşahede ettik. ECB'nin 3 yıl vadeye kadar tahvil alımlarına gideceğini öğrendik. Draghi, açıklamasında tahvil alımlarının koşullu olacağını, bu koşulların belirlenmesinde geniş ve gevşek bir uygulamaya gidileceğinden ve koşulların belirlenmesinde Avrupa hükümetleri ve merkez bankaları ile birlikte hareket edileceğini söyledi. Tahvil alımlarında daha önce belirtildiği üzere parasal sınır belirlenmeyeceğini söyleyen Draghi, koşulların karşılanmaması durumunda ECB'nin var olan tahvilleri satabileceğini de yineledi. Tahvil alımı konusunda IMF'nin de desteğinin istendiğini söyleyen Draghi'nin açıklamaları sonrasında piyasaların öncelikle bir kısım satışa geçtiğini gördük" bilgilerini aktardı.

"Paritede kademeli toparlanmalar görülebilecek"

Draghi açıklamalarının bu zamana kadar belirtilen ve sızdırılan bilgilerden pek bir farklılık olmadığını söyleyen Candır, "Özellikle avro/dolar paritesinde daha önce bu bilgilerin sızması ile gerçekleşen alımların karlarının bir kısmının bu aşamada realize edilmiş olabileceği noktası önemli. Bono alım programının olumluluğu ve piyasalarda 3 yıllık faizlerde baskı yaratmaya devam edeceği düşünülürse, ilk aşamada görülen hareketlilik ve satışlardan sonra özellikle paritede kademeli toparlanmalar görülebileceğini ve önce 1,2525, ardından da 1,2495 seviyeleri kırılamadığı sürece toparlanmaların sürdürülebilir olabileceğini düşünmekteyiz. Bugün açıklanan verilerden, ECB'nin faiz kararında da değişikliğe gidilmediği düşünülürse, olumlu etkenlerin satış baskısına sınırlı oranlarda hakim gelebileceğini ve özellikle avro/dolar paritesinde 1,2630 - 1,2650 bandının tekrar test edilebileceğini düşünmekteyiz" dedi.

[PAGE]

 

Ekonomist Uğur Gürses

"Draghi, ikinci kez Almanların tüm itirazlarına karşın Avrupalı siyasetçilere zaman kazandırıcı ikinci operasyonuna giriş"

Ekonomist Uğur Gürses, Draghi'nin Almanların itirazlarına karşın Avrupalı siyasetçilere zaman kazandırmak için ikinci bir operasyona giriştiğini belirtti.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı ve sonrasında Mario Draghi'nin açıklamalarını değerlendiren Ekonomist Uğur Gürses, "Draghi, ikinci kez Almanların tüm itirazlarına karşın Avrupalı siyasetçilere zaman kazandırıcı ikinci operasyonuna girişiyor. Birincisi 3 yıllık repo (LTRO) operasyonu idi. İşe yaradı mı? Hayır. Sadece zaman kazandırdı. Şimdi ise yine İspanya ve İtalya'ya (kendi ülkesi) zaman kazandırmak için bu yeni tahvil alım programını kurguladı. Ama zaman kazandıracağı bile şüpheli. Kısa vadede olumlu algılanacak. Ancak orta vadede yürüyecek bir program olamayacak ne yazık ki" ifadelerini kullandı.

ABank Başekonomisti Serdar Şenol:

[PAGE

ABank Başekonomisti Serdar Şenol:

"Avrupa anlamında ve global anlamda gayet olumlu bir karar. Avrupa'da etkilerini hemen görmeyeceğiz. Faizler bir miktar daha düşecek ve büyüme gecikmeli gelecek, en azından 6 ay gecikmeli olacaktır"

ABank Başekonomisti Serdar Şenol ise ECB'nin yeni tahvil alımına ilişkin kararının ciddi bir karar olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
"İtalya ve İspanya için faiz oranlarının yüksek olması önemli bir risk faktörü. Faizlerin aşağı gelmesi bu ülkelerin risk faktörlerini azaltacak. Avrupa anlamında ve global anlamda gayet olumlu bir karar. Avrupa'da etkilerini hemen görmeyeceğiz. Faizler bir miktar daha düşecek ve büyüme gecikmeli gelecek, en azından 6 ay gecikmeli olacaktır. Avrupa'da 2013 yılının ikinci çeyreği ya da ikinci yarısında daha iyi bir büyüme verileri görmeye başlayacağız. Gelecek yıla ilişkin Avrupa'da beklentileri güçlendiren bir gelişme. Genel anlamda ECB'nin kararı olumlu bir gelişme."
Tahvil alımında miktar sınırlamasının olmamasının da akıllarda oluşabilecek seviyeler ve faiz anlamında piyasaların daha sert aşağı gelmesine engel olmak için alınan bir karar olabileceğini belirten Şenol, "Daha önceki tahvil alım programında limitler vardı ve bu limitler engel olabiliyordu. Bu durum sonraki dönemlere sorun olabiliyordu. Limitsiz olunca bu tarz sorunlardan kurtulmuş olunuyor. Çünkü ECB, bu süreçte daha kararlı olacaktır. İtalya başta olmak üzere sorunlu olmayan ülkelerin tahvilleri alınacaktır" şeklinde konuştu.

Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert

[PAGE]

Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert

"Tahvil alım programına üyelerden birinin itiraz ettiği açıklaması sonrasında paritede düşüş görülüyor"

Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tahvil alım programına üyelerden birinin itiraz ettiği açıklaması sonrasında paritede düşüş görüldüğünü söyledi.

ECB Başkanı Mario Draghi'nin tahvil alım programının detaylarını açıkladığı toplantının ardından değerlendirmede bulunan Cömert, paritede 1,2560'ın bu aşamada ilk destek olarak öne çıktığını ve 1,2630 seviyesinin ise ilk direnç seviyesi olduğunu söyledi.

Tahvil alım programının Avro Bölgesi üzerindeki riskleri azaltma konusunda oldukça başarılı olabileceğini belirten Cömert, şunları kaydetti:
"Burada tek kritik konu, önce bir ülkenin yardım isteğinde bulunmak zorunda olması. Bu durum bir süre daha avro üzerinde baskı yaratabilir. Ancak FED'in gelecek haftaki faiz kararı öncesinde aşağı yönün de sınırlı olduğunu düşünüyoruz"