"İleriki dönemde halka arz ciddi bir açılım olabilir"
İleryen süreçlerde halka arzın İller Bankası için ciddi bir açılım olabileceğini belirten Karaman, kimin ne kadar payı var bunun tespiti için ciddi çalışmak gerekiyor dedi.
Hüseyin GÖKÇE
ANKARA - Ağırlıklı olarak yerel yönetimlere kaynak aktaran bir kurum olarak bilinen İller Bankası, bu işlevinin yanı sıra gelir getirici projelerle kentsel dönüşüme de kaynak aktarmaya hazırlanıyor. Genel Müdür Tuncay Karaman, ellerinde bulunan atıl arazileri gelir paylaşımı modeliyle değerlendirdiklerini belirtirken, yılsonuna kadar bu projelerden 1 milyar liralık gelir beklediklerini bildirdi. Bankanın, Türkiye genelinde proje büyüklüğü 4.5 milyar lirayı bulan bin 265 şantiyesinin çalışmaya devam ettiğini belirten Karaman, Tunus ile Afrika pazarına açılacaklarını, geliştirilecek ortak projelerde oyun kurucu olacaklarını bildirdi. Ankara Sohbetleri'ne konuk olan Tuncay Karaman, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe'nin sorularını cevaplandırdı.
-İller Bankası deyince akla önce belediyeler geliyor. Üzerinizde büyük sorumluluğu yerine getirmek için neler yapıyorsunuz?
Yürüttüğümüz pek çok proje var ancak öncelikle lojmanlardan bahsetmek istiyorum. Ankara başta olmak üzere lojmanlarımızı açık arttırmayla satışa çıkardık. 45 milyon lira gelir elde ettik. Binalar 25-30 yıllık, eski binalardı. Memuriyette görev tahsisli olay var. Kişi unvan aldı mı o unvan sona erene kadar lojmandan çıkmazdı. Normalde 5 yıl olan süre emekli olana kadar devam ederdi. Lojmanda devletin hantal bir yapısı vardı. Lojmanda 30 yıl oturan yöneticiler bile vardı.
"11 milyon liralık arazinin değerini 22 milyon liraya çıkardık"
Yasamızda Ekim 2011'de yapılan değişiklikle bankaya kar amaçlı gayrimenkul yatırım projeleri üretme şansı verildi. Kalkınma ve yatırım bankacılığı şeklinde kurulmuş, teknik kapasitesi güçlü bir kuruluşuz. Kar amaçlı projelere öncelikle kendi portföyümüzdeki gayrimenkullerden başladık. İller Bankası'nın yurtiçinde kıymetli arazileri olan bölge teşkilatları var. Önce bunu geliştirelim, müşterimiz olan belediyelere de örnek olalım dedik. Sonraki adımımız da yerel yönetimlerle ortak proje geliştirilmesi. İşe Elazığ'da başladık. 14 dönümlük bir arsamız vardı. Satışa çıkardığımızda 11 milyon lira teklif geldi. Biz de bunun üzerine hasılat paylaşımına dayalı bir proje geliştirelim dedik. O zaman Anadolu'da bu işin olamayacağını, büyükşehirlerde gerçekleşebileceğini söylediler. Biz yine de deneyelim dedik. Girişimcileri çağırdık, arsaya talep geldi. Proje geliştirmede ihaleye çıktık. Toplam 11 milyon liralık araziyi 22 milyon liraya hasılat paylaşımı modeliyle verdik. Anadolu'daki ilk hasılat paylaşımı modellerinden birisi oldu. Ayrıca İstanbul Kartal'da çok değerli konumda 42 dönümlük bölge teşkilatımız vardı. Bölgeye kurulan finans merkezinde biz de yerimizi almak için Ataşehir'de 10 dönüm arazi aldık. Bölge binamız yapılmaya başlandı. İdare payı olarak projeden bankamıza 255 milyon lira para geldi. Ayrıca finans merkezindeki bölge müdürlüğü binamız yanı sıra, bin 500 kişilik cami yaptıracağız projenin içine. Atıl arazilerden 290 milyon lira civarında bir gelir elde etmiş olduk.
-Elde ettiğiniz gelirleri nereye harcıyorsunuz?
Gelir getirici gayrimenkul projelerimizin ilk amacı kentsel dönüşüm projelerine kaynak aktarmaktır. Bankacılık faaliyetleri dışında elde ettiğimiz gelirlerin yüzde 50'si kentsel dönüşüm gelirleri hesabına aktarılıyor. Kalan yüzde 50'li ise karlılığımızı arttırıyor. Bankanın karlılığı önceden çok arzulanan bir durum değildi. Çünkü belediyelerin ucuz finanse edilmesi lazım. Biz yerel yönetimleri daha ucuz finanse edebilmek adına bu projelerden elde ettiğimiz gelirle karlılığımızı arttırdık. Bir de mevzuat gereği elde ettiğimiz karın yüzde 50'isini belediye ve köylere proje karşılığı hibe olarak aktarıyoruz.
-Projelerden ne kadar gelir bekliyorsunuz?
Sürdürdüğümüz bu projeler, mali tablolarımıza birkaç yıl sonra yansıyacak. Birkaç yıl sonra Kurumlar Vergisi yönünden ilk üçte olacağımızı, karlılık ta ise bankacılık içinde üst sıralara çıkacağımıza inanıyorum. Bu yıl için yaklaşık 1 milyar liralık gelir beklentimiz var. İstanbul'da iki üç işyeri, Kartal ve Tarabya'da yerlerimiz var. Ankara'nın muhtelif yerlerinde var. Bu projeleri tamamlayabilirsek ki Eylül ayında çıkmayı planlıyoruz. Bu yıl için 1 milyar lira gelir bekliyoruz. Yatırımcının ufkunu sınırlamıyoruz. Sadece emsali belirtiyoruz, vasfını bildiriyoruz. Projeyi yatırımcı getiriyor. Biz rantabl, en fazla ciroyu veren projeyi dikkate alıyoruz.
-Portföyünüzdeki taşınmazlardan ne kadar gelir beklentiniz var?
5 yıllık dilimde çok büyük rakamlar bekliyoruz. Kendi gayrimenkullerimizle başladık. Piyasadan yeni gayrimenkuller de ediniyoruz. Bunların üzerinde plan tadilatlarını yapıp, proje geliştirip hasılat paylaşımı yoluyla ihaleye çıkacağız. Bakanlığımızın Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, Altyapı Kentsel Dönüşümü Genel Müdürlüğü ve İlbank olarak üçlü protokol imzaladık. Bunu aynı zamanda bankaya yeni bir pazar olarak görüyoruz. Önümüzdeki 20 yılın projesinde önemli bir aktör olacağız. Kentsel dönüşümde belediyeler var, yerel yönetimler bizim ortağımız ve müşterimiz. En doğru aktörlerden birisi de biziz.
-Gelir getirici projelerde belediyelerle de işbirliği yapıyor musunuz?
Evet, kaynak geliştirici faaliyet kapsamında belediyelerimize de proje yürütüyoruz. Ellerinde projesi olup da kaynak üretemeyen belediyelerin borçlanma kapasiteleri de sınırlı oluyor. Bunlarla proje ortaklığı yapıyoruz. Ellerindeki atıl araziyi birlikte ortak projeleştirerek ihtiyaçlarını finanse etmiş oluyoruz. Belediyeler de proje geliştirme noktasında sıkıntı yaşıyorlar. Para trafiğinin kontrolünde yardımcı oluyoruz.
-Kentsel dönüşüm kapsamında somut üstlendiğiniz görev var mı?
Esenler'de bir proje üstlendik. Burada 2 bin konutluk proje üreteceğiz. Bin 400 tanesi hak sahibine, 600 tanesi de hak sahibi konutunun finansmanında kullanılmak üzere belediyeye verilecek. Eskişehir, İzmir, Bursa ve Ankara'da bazı bölgelerden ciddi manada kentsel dönüşümle ilgili müracaatlar geliyor.
-Belediyelerin projeleri sizinle yapmalarının ne avantajı var?
Biz genelde projenin kendi kendini finanse ettiği modeller kurmaya çalışıyoruz. Esenlerde'de bunu kurduk. Belediyeden kaynak çıkmasın ve farklı kaynak arayışında olmayalım diyoruz. Orada 72 dönümlük bir arazi var. Çoğu proje için başa baş çıksak yeterli diye düşünüyoruz. Bankanın kurumsal yapısı, teknik kapasitesi buna uygun. 18 tane bölge teşkilatımız var. Uhdemizde konut tutmuyoruz, tutmak da istemiyoruz. Genelde hasılat paylaşımı modelinde, sadece cirodan nakit pay alıyoruz. Yani kat karşılığı sözleşme yapmıyoruz. Projeleri yarıştırıyoruz. Taşınmazlar satıldığında en fazla ciro ve İdare payını kim veriyorsa onu seçiyoruz. Projeden nakit gelir elde ediyoruz.
-Başbakan Erdoğan’ın da özel önem verdiğini bildiğimiz SUKAP projesi nasıl gidiyor?
SUKAP'ın çıkış amacı nüfusu 25 bin ve altında olan tüm belediyelerin su ve kanalizasyon ihtiyaçlarının giderilmesiydi. 2010'da ihtiyaçlar tespit edildi. 2011'de fiilen süreç başladı. 5 yıllık projeksiyona göre yani 2015'in sonuna kadar projeye bütçeden 2.5 milyar liralık hibe aktarılacak. Bunun karşılığında da İller Bankası'ndan uzun vadeli kredi tahsisi olacak. Yaklaşık 20 yıla kadar kredi tahsisi yapıyoruz. Bugün itibarıyla 766 adet iş için finansman temin ettik. Bunların bir kısmı bitti, bir kısmı devam ediyor. Bir kısmı ihale aşamasında. Şu ana kadar 1.5 milyar lirası hibe, 2 milyar lirası da kredi olmak üzere SUKAP'ın büyüküğü 3.5 milyar liraya ulaşmış durumda. 5 yıllık projeksiyon bittiğinde nüfusu 25 binin altındaki belediyelerin su ve kanal problemleri yok denecek kadar azalacak.
'Bin 265 şantiyede 4.5 milyar liralık proje yürütüyoruz'
İller Bankası'nın Türkiye'nin her noktasında şantiyesi var. Şu anda yürüyen bin 27 şantiyemiz var, altyapı ve üstyapı projelerinde faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca 238 tane proje çalışmamız daha var. Harita, imar, içme suyu, katı atık gibi bunları da ekleyince çalışma yapılan şantiye sayımız bin 265’e ulaşıyor. Devam eden projelerimizin toplam büyüklüğü de 4.5 milyar lirayı buluyor. Sadece şantiyelerimizde yaklaşık 12 bin kişiye istihdam sağlanıyor.
-Bankanın finansal verileriyle ilgili neler aktarabileceksiniz?
Haziran sonu itibarıyla aktif büyüklüğümüz 13.5 milyar liraya ulaştı. Kalkınma ve yatırım bankaları arasında ikinci sıradayız. Bankacılık sektöründe ise 15'inci sıradayız. Haziran sonu itibarıyla bu kredilerimizin yaklaşık yüzde 95'i orta ve uzun vadeli kredilerden oluşuyor. Bankamız, özkaynak büyüklüğü açısından kalkınma ve yatırım bankaları arasında birinci sırada, bankacılık sektöründe 8'inci sırada. Nominal sermayemiz 9 milyar liraya yaklaştı ve Haziran sonu itibarıyla 8.2 milyar lirası ödenmiş sermaye. Ödenmiş sermayede tüm bankacılık sektörü içinde birinci sıradayız. Yerel yönetimlerden genel bütçe vergi gelirlerinde aktarılan paydan her ay yüzde 2 ortaklık payı alıyoruz. Bu pay sermayemizin düzenli artmasını sağlıyor. Sermayemizde yaklaşık Bakanlar Kurulu Kararıyla 5 katına kadar arttırılabiliyor. Belki önümüzdeki yıl bir artışa gideceğiz. Önümüzdeki yıl ortalarında yeni bir artış yapacağız. Sermaye yeterlilik rasyosu, kalkınma yatırım bankalarında genelde yüzde 30-35 düzeyindeyken, bizim 2012 sonunda yüzde 62 seviyesindeydi. Bu da katlanabileceği risk kapasitesinin iyi olduğunu gösteriyor. Bankamız karlılık açısından kalkınma ve yatırım bankaları arasında, ilk çeyreğinde birinci sırada devam ediyor.
-İller Bankası'nın önümüzdeki dönemde halka açılması düşünülüyor mu?
Halka arz gündemimizde tam oturmadı. Pay değerini tespit etmek çok zor. İleri süreçlerde böyle bir şey banka için ciddi açılım olur diye düşünüyorum. Bununla ilgili çalışmak lazım. Banka daha çok kalkınma yatırım bankacılığı şeklinde örgütlendiği için ticari bankacılık zihniyetinden uzağız. Bu arada yeni bir şirket kurulmasını da arzuluyoruz. Gayrimenkul sektörüyle ilgili bazı atılımları şirket üzerinden yapalım diyoruz. Devlet zihniyetiyle yetişmiş kişileri sahaya sürmeniz çok kolay olmuyor. Piyasa oyuncularını alıp, performans odaklı çalıştırırsanız hakikaten daha güzel işler çıkar diye düşünüyoruz. Aklımızda bu tarz oluşumlar yapmak da var.
-Uluslararası piyasa ile ilişkileriniz nasıl?
Bankanın gelişmeyen bir tarafı da orası yani uluslararası fonların ülkeye temini noktasında uluslararası piyasaları çok önemsiyoruz. Ülkemiz cari açık finansmanı yaşayan bir ülke. Kaynak getirdiğiniz zaman cari açığın finansmanına katkı sağlayacaksınız. Yerel yönetimleri ucuz ve daha uzun vadeli fonlamaya yardımcı olacak. Uzun vadeli fonlar getirdiğiniz zaman, örneğin 5 yıl ödemesiz 25-30 yıl vade oluyor. Bunlarla ilgili çalışmalarımız var. Uluslararası finansal piyasalarla bir araya gelirken hep kredi notumuz soruldu. Fitch ile çalıştık. Fitch'in notu ülke notuyla paralel çıktı. Diğer bankacılık sektöründekilerle aşağı yukarı aynı oldu. Bize verilen ilk nottu.
-Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası gibi kuruluşlarla ilişkileriniz nasıl?
Dünya Bankası ile ilk kez 2006'da 213 milyon avro kredi paketi imzalanmış ve neredeyse hepsini kullanmışız. 2010'da tekrar 178 milyon Avro bir paket daha belediyelerin altyapı yatırımlarında kullanılan paralar. 2012’den sonra uluslararası fonlar ivme kazandı. Dünya Bankası ile görüşmeye devam ediyoruz. 'Sürdürülebilir Şehirler Projesi' adıyla yeni kurulacak 14 büyükşehirin su, atık su, katı atık, kent içi ulaşım, enerji verimliliği gibi sektörlerde yaklaşık 300 milyon dolarlık bir finansman temin etmeyi planlıyoruz. Bu yıl sonu anlaşma devreye girer diye düşünüyorum. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı ile yürüttüğümüz bir proje var. Haziran 2011'de anlaşması temin edildi. Belediyeler belirlendi, alt kredi anlaşmaları temin edildi. Bu da belediyelerin kanalizasyon, evsel atık, su arıtma gibi sektörlerine135 milyon dolarlık bir kredi paketi. Bunu da yerel yönetimlerimize kullandırıyoruz. Avrupa Yatırım Bankası ile 2012 Haziran'da 150 milyon Avroluk paket üzerine sözleşme imzaladık. Belediye belirleme süreçleri devam ediyor. Yakında kullanıma hazır hale getirilecek. AYB ile ikinci paket üzerinde görüşüyoruz. Bu paketi belediyelerimize tanıtırken çok talep geldi. Hemen akabinde ikinci paketi görüşelim dedik. Onlar da bu işe sıcaklar. O da inşallah bu yıl sonu ya da 2014 başında 300 milyon Avro tutarında anlaşma temin edeceğiz. Bunlar genelde 5-7 yıl anapara ödemesiz 25-30 yıl vadeli fonlar.
-Doğrudan yurtdışında herhangi bir proje yürütüyor musunuz?
Bankamızı yurtdışına da açalım diyoruz. Tunus Yerel Yönetimler Sandığı yöneticileri Mayıs'ta bizi ziyaret ettiler. Onların da İller Bankası'na benzer yapıları var. Sayın Başbakan'ın Tunus'a ziyareti sırasında bizim de bir heyetimiz gitti. İşbirliği için ön protokol yaptık. İller Bankası olarak Tunus'un yerel yönetiminin finansmanı için sürdürülebilir model kuracağız. Yatırım projelerinin planlanması, uygulanması, finansal yönetimde kapasite geliştirilmesi, Sandığın kurumsal yapısı ve mevzuatı yönünden yeniden yapılandırma gibi hizmetler vereceğiz. Burayı önemsiyoruz çünkü bize Kuzey Afrika pazarında bir kapı olacak. İller Bankası'nı bu yönüyle yurtdışına açmak istiyoruz. İhale, teknik kontrol, proje, proje üretme, vasıflarımızla öne çıkarak gerek ülkemizden, ya da daha farklı kuruluşlardan aktarılacak fonlara talip olup, burada oyun kurucu olalım istiyoruz. Böyle çalışmalarımız da olacak. Müteahhitlerimiz için iller Bankası garantörlüğünde oldukça iyi bir süreç olacaktır diye düşünüyoruz. Oyun kurucu olalım istiyoruz. Bu kapsamda, Azerbaycan'a bir heyet göndereceğiz, Libya'ya ve Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında açılalım arzusu içindeyiz.
Tuncay Karaman'ın dikkat çektikleri
Ferit B.PARLAK
[email protected]
Yaklaşık 3 yıl önce Bakan Mustafa Demir ile konuşmuştuk İller Bankası'nı.
Belediyelerden yapılan kesintilerle sermaye yapısı oluşan bankanın, Uzakdoğu'dan ABD'ye kadar yurtdışındaki kamu fonlarının Türkiye'ye getirilip kullandırılmasında da aracılık yapacağını, dış ülkelerde de müşavirlik hizmeti vermeye başlayacağını ve tüm bunların müteahhitlik sektörünün 'teminat' sorununun çözümü için 'adım' anlamına geldiğini söylemişti.
Önceki gün sohbet ettiğimiz İller Bankası Genel Müdürü Tuncay Karaman'ın, "İleriki dönemde halka arz ciddi bir açılım olabilir", "Hasılat paylaşımı modelinden yıl sonuna kadar 1 milyar lira bekliyoruz", "Hasılat paylaşım modelini yapacağımız arsa alımları ile geliştireceğiz.", "Bin 265 şantiyede 4.5 milyar liralık proje yürütüyoruz", "Nüfusu 25 binin altındaki belediyelerin su ve kanalizasyon problemleri 2 yıl içinde bitecek", "Afrika pazarına Tunus ile açılıyoruz, yurtdışında da oyun kurucu olacağız." şeklindeki düşünceleri, İller Bankası’nda ki gelişim ve değişimin 3 yıl önceki hedeflerle sınırlandırılmadığını gösteriyor.