"Kalıcı para girişinde sıkıntı olabilir"

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Türkiye'ye yurt dışından kalıcı para girişine ilişkin, "'İstikrarda bir sıkıntı gelecek' diye görülürse sıkıntı olabilir" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA - Bursa Valiliğinin, Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle düzenlediği "Uludağ Ekonomi Zirvesi"nde, "Büyüme Stratejileri: Büyük Gruplar İçin Yeni Stratejiler" konulu oturumda konuşan Şener, Bodrum Havaalanı ihalesini çok önemsediklerini söyledi. 

Turizm bölgelerindeki havalimanı sayılarını artırmak istediklerini belirten Şener, "6 havalimanı inşaatı yapıyoruz. Bunlardan Katar, Umman ve Abu Dabi, dünyanın şu anda en büyük 3 havalimanı inşaatı. Medine Havalimanı inşaatını işletiyoruz ve yapıyoruz" ifadesini kullandı. 

Havalimanı sektörü dışında başka bir işle uğraşmadıklarını anlatan Şener, halka açık 12 yıllık bir şirket olduklarını bildirdi. 

Farklı bir şirkete sahip olduklarını ifade eden Şener, "Fiziksel sermayemiz hemen hemen sıfır. Hiç binamız yok. Yani aslında 2 milyon metrekare bina yaptık, işletiyoruz ama binalar bizim değil. Hepsi, o ülkelerin devletlerine ait. Biz sadece işletiyoruz. Şirketteki arabalarımız bile kiralık. Arsamız yok, hiçbir şeyimiz yok ama şirketimizin değeri 2,8 milyar dolar. Çünkü bilgi sermayemiz ve sosyal sermayemiz çok yüksek. Yani hakikaten bir havalimanının nasıl işletileceğini çok iyi bildiğimizden aldığımız kontratlar değerli, sosyal sermayemiz çok güçlü" ifadesini kullandı. 

"İşimizi tetikleyen; yolcu sayısı" 

Bölgeyi ve yakın coğrafyayı çok iyi tanıdıklarını vurgulayan Şener, insanları iyi tanıdıklarını, ilişkileri iyi yönetebildiklerini aktardı. 

Şener, 200 milyon ciroyla başladıklarını ve şu anda bunun 2 milyar dolara ulaştığını söyleyerek, şöyle devam etti: 

"Şirketleri üst üste toplarsak 4 milyar dolar ciro yapıyoruz. 400 kişiyle başlamıştık, şu anda 52 bin kişiye ulaşmış durumdayız. Dünyaya baktığımızda bizim sektörde 21 bin ticari uçak var, havada uçan. Yarısı yerde, yarısı havada. 66 milyon uçuş gerçekleşiyor. Bir yılda dünyada ve 5 milyar 300 milyon civarında da yolcu var. Baktığınızda hakikaten hacmi çok büyük bir iş. İşimizi tetikleyen; yolcu sayısı. Yani yolcu sayısının artışıyla otomatik olarak ciromuz artıyor. Giderlerimiz sabit. Şimdi bütün bunlara rağmen tabii riskler nedir diye baktığımızda şöyle diyoruz; iş modeli, sizin şirketinizdeki iş süreçlerini tarif eden bir bütün. İş modeli, dış etkenlere karşı bir rekabete, yurt dışından gelebilecek herhangi bir şoka karşı sizi korumuyor. O sadece şirketin içinde, o zaman strateji devre giriyor. Stratejimizi çok esnek tuttuk. Yani 2013'te İstanbul'daki 3'üncü havalimanı ihalesini almadık, alamadık demiyorum, almadık çünkü açık artırma vardı. Biz o açık artırmadan çekildik. Hayal ettiğimiz fiyatların çok çok üstünde gitti. Buna rağmen bizim stratejimiz o kadar esnek ki havalimanı şirketi işletiyoruz, servis şirketlerimiz var, iyi inşaat şirketimiz var." 

New York Havalimanı ihalesi 

New York Havalimanı inşaatı ihalesine de girdiklerini anımsatan Şener, bunun, metropol kentteki ikinci hava meydanı olduğu bilgisini verdi. 

Yeterli kalmanın önemine işaret eden Şener, "Amerika'ya devamlı gidip geliyoruz, orada arkadaşlarımız var. İhale devam ediyor orada, yani havalimanını nasıl işleteceğiz, nasıl yapacağız, kredisini nasıl bulacağız? İhalede 4 grup var, her gün imtihan oluyoruz. Biri geçen gün elendi. Yani nasıl işleteceğini, nasıl yapacağını, nasıl kredi bulacağını doğru dürüst anlatamadı, elendi" diye konuştu. 

Şener, bilgi sermayesine sahip bir şirket olduklarına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Stratejimiz çok esnek, anında bir işi kaybetmeden sonra bile çok rahatlıkla onun yerini doldurabilecek bir iş bulabiliyoruz. 2005'te halka açılmaya karar vermiştik, 2007'de açıldık. Geleceğe bir baktık 2014'e geldik, 7 yılda bir İstanbul yarattık. Yani 2021 yılına 7 yıl daha var, demek biz bir İstanbul daha yaratabiliriz. Stratejimize çok güveniyoruz. İş modelimiz tamamen paylaşımcılık üzerine kurulmuş. Şu anda 23 ortağımız var, biri de Türk Hava Yolları'dır (THY) mesela. İnşaat şirketlerimizin havalimanlarını yaparken yıllık cirosu 12, 15, 16 milyar dolar olan firmalarla ortağız. Yani paylaşmayı biliyoruz. İş hayatı aslında bir oyun ama iş hayatının çok kazananı olabiliyor. Mevlana'nın bir lafı var; 'Bir mum, diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.' Buna çok inanıyoruz.'' 

Ortaklıkları yönetmenin zorluklarından bahseden Şener, bunun büyük avantajları da bulunduğunu dile getirdi. 

Sani Şener, ortaklıklara bakış açılarını anlatarak, şunları kaydetti: 

"Bir artı bir, iki ediyorsa ortak olmanıza gerek yok, 3-4 ediyorsa ortaklık yapacaksın. Yani birbirinize değer katıyorsunuz demektir. 2007'de halka arza karar verdik. Bizim için çok önemliydi. Reuters'e bir demeç verdim, ertesi gün Bahreyn'den biri aradı, dedi ki 'Şirketinizden hisse almak istiyorum.' Telefonda anlaşamayınca Türkiye'ye geldi. Dedi ki 'Biz İslam Kalkınma Bankasının fonuyuz, Müslüman ülkelere yatırım yapıyoruz, madem halka açılacaksınız, biz de sizin şirketinizden yüzde 5 hisse almak istiyoruz. Kaç lira olduğunu siz söyleyeceksiniz' dedi. Arkadaşlarla toplandık ve 1,5 milyar dolara karar verdik. 'Halka arz olduğunda rakam daha altlarda olursa sana hisse veririz, para vermeyiz' dedik. Tabii ben inanmıyorum, biz mühendis kökenliyiz. Sonunda imzaladık, adam küt diye 75 milyon doları yolladı. Ya dedim çok şahane bir şey, bundan bir tane daha yapalım. Çünkü sermaye lazım bize. 1,7 milyar dolar halka arz yaptık. Bugünlere böyle geldik. Şimdi ise böyle ihaleler zor. 2008'den önce dolarlar, insanların kulaklarından çıkıyordu. Artık şimdi biraz zorlamalara başladılar. Hele politik durumlar sıkıntılı olursa 'İstikrarda bir sıkıntı gelecek' diye görülürse avro-dolar paritelerinde sıkıntılar görülürse gelmekte sıkıntı yapabilirler. Sıcak para olarak girip çıkıyorlar, kalıcı parayı getirmek önemli." 

Şener, 2014'te çift haneli büyümeye devam edeceklerine inandıklarını sözlerine ekledi. 

Sabancı Holding CEO'su Kurtul 

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul da 2013 yılına, 6'şar aylık farklı iki dönem halinde baktıklarını anlattı. 

Bu sene ise seçim sürecinin getirdiği sıkıntılar yaşandığını söyleyen Kurtul, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Sabancı Topluluğu olarak ülkemize hakikaten güveniyoruz. Yatırımlarımızı sürdürüyoruz, mevcut projelerimizden bir sapma yapmadık. Ümit ediyorum ki bu mevcut durumu atlatıp tekrar normal bir döneme mutlaka geleceğiz. Buradaki asıl mesele, yaşananların kısa sürmesi. Çünkü bu uzadıkça hakikaten ülkemize, ekonomimize, dış itibarımıza zarar veren bir dönem yaşıyoruz. Sabancı Holding, yüzde 60 Sabancı ailesinin sahip olduğu ortak olduğu, yüzde 40 da halka açık bir şirket. Bu şirketleri topladığımız zaman da piyasa değeri olarak Borsa İstanbul'da yüzde 10-11 gibi bir değere ulaşıyor. Politik istikrarımızı sağladığımız zaman önümüz çok açık. Yani ülkemizin gelişimi bakımından önümüz çok açık. Sabancı Holding olarak 2013'te rakamsal bazda iyi bir gelişim gösterdik. Ciromuz yüzde 15 arttı, karlılığımız 1,7 milyar lira oldu, öz kaynaklarımız 17 milyar liraya çıktı. 2013'te büyük işlemler de yaptık, enerjide yatırımlarımızı sürdürdük."