"Krizde şirketleri işbirliği kurtarır"

İnterfed, krizde aynı sektörde çalışan firmaların güç birliği yapması ve ortak çalışma noktaları oluşturmalarını tavsiye etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

İSTANBUL - İnterfed Yönetim ve Finansal Danışmanlık Limited  Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Banu Sezginer, dünyadaki krizin 2010 yılı sonuna kadar devam edeceğinin görüldüğünü, bu durumda aynı sektörde çalışan firmaların güç birliği yapması ve ortak çalışma noktaları oluşturması gerektiğini kaydetti.

Sezginer, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin uzun süredir üretim ekonomisini terk ettiği için global krizden etkilendiğini, Türk toplumunun, her 3-5 yıl arası kriz ekonomisi yaşayan bir toplum olduğu için krizleri geç öneme aldığını, ancak krizin etkilerinin daha tam hissedilmediğini ve toplumda konuşulmadığını savundu.

KOBİ'lerin bu dönemde neler yapabileceklerine değinen Sezginer, "Görünen o ki, dünyada bu kriz 2010 yılı sonuna kadar devam edecek. Bu durumda aynı sektörde çalışan firmalar güç birliği yapmalı, ortak çalışma noktaları oluşturmalı" görüşünü aktardı.

Şirketlerin iyi bir performans yönetim sistemi kurmaları, teknoloji destekli entegre iş geliştirme metoduyla yönetimi organize etmelerinin önemini vurgulayan Sezginer, krizde likidite olarak sıkışık ve borçlu durumdaki firmaların öncelikle alacaklarını ve borçlarını çıkarmaları gerektiğini ifade etti.

Körfez fonları

Bir firmanın yaşamasının gider disiplini ve satış potansiyeli ile ölçüldüğünün altını çizen Sezginer, satış potansiyelinin artırılmasına yönelik şu önerilerde bulundu:

"Körfez ülkelerinde özellikle uluslararası piyasalarda değerlenen fonlar varlığı konusu aşikardır. Bu fonlar, ABD ve AB'de şu ana kadar değerlenmiş olmakla birlikte, önemli bir kısmı bu noktadan sonra başka kaynaklara yönelmek için arayış içinde olacaklardır. Bu fonların arayışları risk/getiri oranına göre gelişmekte olan ülkelere kayış gösterebilir. Bu ülkeler Rusya, Brezilya, Meksika, Hindistan, Çin olma ihtimali yüksek olmakla birlikte, Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve kültürel, din açısından daha yakın olması nedeniyle şanslı konumda görünüyor. Ticari gelişim noktasında bu konumdan yararlanılabilinir. Bu çerçevede bu ülkelere ihracat yapma potansiyeli yüksek olabilir. Irak, savaştan sonra yeniden yapılanma sürecinde birçok ihtiyacı olan ve mesafe açısından bize yakın bir ülke olarak ticaret potansiyeli yüksek görülebilir. Türk cumhuriyetleri, özellikle Azerbaycan, genç nüfus ve gelişen ekonomi ile yüksek potansiyele sahip bir pazar noktasındadır."

Türkiye'nin gerekenleri yapmasının kolay olmadığını belirten Sezginer, "Ancak Türk toplumu, tarih boyunca hep zor kuşatmaları yapmıştır. Bu kriz de, ekonomik kuşatma yapabilmenin zamanı olabilir. Tüketen, müsrif, lükse düşkün toplum imajımızdan çıkıp zor olanı üretip satmayı başaralım" değerlendirmesini yaptı.