"Polonya'nın Türkiye'yi hedef belirlemesinden memnunuz"
Çağlar, Türk iş dünyası olarak, Polonya'nın yakın zamanda dış ticaret pazarlarını çeşitlendirmek maksadıyla Türkiye'yi hedef pazar olarak tayin etmesini takdirle ve ilgiyle karşıladıklarını belirtti
İSTANBUL - Türk-Polonya İş Forumunda konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Polonya Ticaret ve Sanayi Odası ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin çok yakın iş birliği içinde çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.
Çağlar, iki ülke arasında imzalanacak iş birliği protokolleri ile bu dayanışmanın daha da pekişeceğine inandığını belirterek, çalışmaların çok daha verimli ilerleyeceğini kaydetti.
Türkiye ile Polonya arasındaki diplomatik ilişki tesisinin 600'üncü yıl dönümünde yapılan ziyaretin iki ülke arasında yeni bir ufuk açtığına işaret eden Çağlar, "Şüphesiz ki, bu iş forumu köklü dostluk ve müttefiklik ilişkilerine sahip olan Türkiye ve Polonya arasında hem siyasi hem de ticari anlamda önemli fırsatlara vesile olacaktır" dedi.
Çağlar, dünyanın büyük bir değişim içinde olduğuna, küresel düzenin yeniden şekillendiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bu süreçte Türkiye ve Polonya yakaladıkları siyasi istikrar ve ekonomik kalkınmayla Avrupa'nın yükselen iki önemli gücü olarak karşımıza çıkıyor. İki ülke de sergiledikleri ekonomik performans, insan kaynağı ve siyasi istikrarıyla Avrupa'nın büyümesi ve refahı için önemli bir ümit kaynağı olarak dikkati çekiyor. Diğer yandan coğrafi konumumuz, ekonomik dinamizmimiz,yükselen dış politikamızla da Avrupa'nın etki alanının genişlemesine katkı sağladığımız muhakkak."
Çağlar, Türk iş dünyası olarak isabetli politikalarla küresel ekonomik krizi en az zararla atlatan Polonya'yı yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Önümüzdeki 5 senede Avrupa Birliği'nin iki katı büyüme performansı sergilemesi beklenen, 40 milyonluk nüfusu ve yaklaşık yarım trilyon dolarlık ekonomisiyle Polonya bizim için vazgeçilmez bir ekonomik partnerdir. Değişim içindeki küresel düzen Türkiye ve Polonya gibi yükselen ekonomilerin iş birliği için gerekli fırsatları bizlere sunmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
600 yıllık diplomatik ilişkiden beslenen iş birliğini küresel çağda çok boyutlu bir ekonomik iş birliğine dönüştürmenin tarihi bir sorumluluk olduğuna vurgu yapan Çağlar, "Türk iş dünyası olarak, Polonya'nın yakın zamanda dış ticaret pazarlarını çeşitlendirmek maksadıyla Türkiye'yi hedef pazar olarak tayin etmesini takdirle ve ilgiyle karşılıyoruz. Küresel krizden etkilenmeden artış eğilimini sürdüren ikili ticaretimiz 5 milyar dolar seviyesinin üstüne çıktı" diye konuştu.
"Polonya, Türk yatırımcı ve girişimcileri için önemli iş fırsatları sunuyor"
Çağlar, gelecek dönemde ikili ekonomik ilişkileri yeni nesil mekanizmalar, ortaklık modelleri, uygun hukuki ve idari altyapının tesis edilmesiyle daha sağlam bir zemine oturtulacağını belirterek, ticari ilişkilerin çok daha ileri seviyelere çıkarabileceğine inandığını kaydetti.
Türkiye'nin Orta Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı olan Polonya'nın kalifiye işgücü, cazip pazar hacmi, güçlü sanayi altyapısı ve lojistik avantajları nedeniyle Türk yatırımcı ve girişimcileri için önemli iş fırsatları sunduğunu anlatan Çağlar, ülkeler arasındaki ekonomik potansiyelin verimli projelere dönüştürülebilmesi için girişimcilerin iki ülke arasında rahatça gelip gidebilmelerinin son derece önemli olduğunu söyledi.
Çağlar, bunun için Türk Hava Yolları'nın uçuş sayısının artırılması, Varşova dışındaki şehirlere de uçuş izni verilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Bu konuda konuk Cumhurbaşkanı Sayın Bronislaw Komorowski'nin desteğini bekliyoruz. Yeri gelmişken, AB üyesi ülkeler içinde,Türkiye'nin AB üyeliğine en çok destek veren ülkelerden biri olan Polonya halkına teşekkürlerimi bir kez daha sunmak istiyorum. DEİK çatısı altında 1991 yılında kurulan Türk-Polonya İş Konseyi'nin Türkiye'de iş yapmak isteyen Polonyalı girişimcilere yardımcı olmaya hazır olduğunu hatırlatmak istiyorum. İnanıyorum ki bu toplantı iki ülke arasında iş birliği imkanlarının masaya yatırılmasına, ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesine ve çeşitlendirilmesine büyük katkı sağlayacaktır" ifadesini kullandı.
Polonya Ticaret Odası Başkanı Jerzy Drozdz da 600 yıl önce Türkiye Polonya arasında başlayan ticari ilişkileri geliştirmenin her iki ülkenin de görevi olduğunu belirterek, bu zamana kadar yapılan iş birlikleri sayesinde önemli bir yol alındığını söyledi.
Drozdz, gelinen noktanın yeterli olmadığını, iki ülkenin sahip olduğu potansiyeli yansıtmadığını ve ilişkileri geliştirmek için daha alınacak çok mesafe olduğunu dile getirdi.
İki ülkenin sahip olduğu genç nüfusun yeni iş imkanları kurmak adına önemli bir fırsat olduğunun altını çizen Drozdz, inovasyona dayalı üretim anlayışı konusunda iki ülke arasında önemli iş birlikleri yapılabileceğini kaydetti.
"Türkiye dünyanın en ümit vadeden piyasalarının ortasında bulunuyor"
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'ndan Kıdemli Proje Direktörü Ahmet Cüneyt Selçuk da Avrupa standartlarında Türkiye'nin yüz ölçümünün oldukça büyük olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin toplam alanının Almanya, İtalya, Hollanda ve Avusturya'nın toplamından daha büyük olduğunu söyledi.
Selçuk, nüfus açısından Avrupa ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin Almanya'dan sonra ikinci büyük ülke olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin nüfusunun Romanya'dan 4 kat daha fazla olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, NATO, OECD gibi önemli kuruluşlara üye olduğunu hatırlatan Selçuk, Türkiye'nin dünyanın 17'nci en büyük ekonomisi olduğunu dile getirdi.
Selçuk, 75 milyonluk nüfusa sahip olan Türkiye'de nüfus artışının devam ettiğini, geçen yıl 1 milyon yeni vatandaşın nüfusa eklendiğini ve 2050'ye kadar nüfusun 93 milyondan fazla olmasının beklendiğini ifade etti. Bunun da ülke nüfusunu genç tuttuğuna işaret eden Selçuk, Türkiye'nin şu an Avrupa'da en genç nüfusa sahip olduğunu ve nüfusun yarısından fazlasının 30 yaşın altında olduğunu dile getirdi.
Selçuk otomotiv sektörünün Türkiye için önemli bir yeri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Dünyada 16'ncı en büyük otomotiv üreticisiyiz. Bu alanda çok büyük çalışmalarımız var. Beyaz eşya, televizyon alanında da önemli gelişmelere imza attık. Avrupa'da satılan 3 televizyon setinden bir tanesi, beyaz eşyada ise 4 taneden bir tanesi Türkiye'de üretilmiştir. Dolayısıyla Avrupa'nın en büyük televizyon üreticisi Türkiye. Demir çelikte ise dünyanın en büyük 8'inci üreticisiyiz. Yat ve gemi inşasında da önemli bir yere geldik. Dünyanın 3'üncü mega yat üreticisiyiz. THY de dünyada en hızlı hava yollarından bir tanesi ve 100'den fazla ülkeye uçuş yapıyor."
Selçuk, Türkiye'nin önemli bir turizm merkezi olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin en çok ziyaret edilen 6'ncı ülke olarak öne çıktığını ifade etti.
Dünyanın en iyi 100 otelinin içinde 22 otelin Türkiye'de bulunduğuna işaret eden Selçuk, "İstanbul Avrupa'nın en büyük şehri. Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlıyor. İstanbul çok güzel tarihi ve doğal güzelliklere sahip" dedi.
Selçuk, Türkiye'nin yatırım anlamında hem iç hem de dış piyasalar anlamında önemli fırsatlar sunduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"GSMH bakımından komşularımızla kıyaslandığımızda en büyük ülke olarak öne çıkıyoruz. Son 10 yılda ortalama yüzde 5lik bir büyüme sağlandı. OECD Türkiye'nin 2012-2017 yılları arasında yüzde 5 büyümesini ön görüyor. Türkiye bütün OECD ülkeleri arasında ekonomisi en hızlı büyüyen ülkeler içinde. AB üyesi değiliz ama müzakerelerimiz devam ediyor. Gümrük Birliği'nin parçasıyız. Türkiye dünyanın en ümit vadeden piyasalarının ortasında bulunuyor. İhracatımız hızla artmaya devam ediyor ve pazarlarımızı da çeşitlendiriyoruz. Yatırım ortamını geliştirmek için yeni düzenlemeler yaptık. Teşviklerle ilgili önemli adımlar attık."