"Sektörün büyüklüğü 4.7 milyar YTL'ye ulaşacak"

İSTANBUL - Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cem Topçuoğlu, bu yıl 3,8 milyar YTL'si medya harcamaları olmak üzere genel reklam sektörü büyüklüğünün 4 milyar 750 milyon YTL'ye ulaşmasını öngördüklerini söyledi.

Topçuoğlu, reklam sektörünün değerlendirildiği toplantıda yaptığı konuşmada, 2007 yılının ilk 6 ayında 1,4 milyar YTL olan reklam yatırımlarının bu yılın aynı döneminde 1,7 milyar YTL'ye ulaştığını, televizyonun yine en fazla kullanılan mecra olduğunu kaydetti. Medya harcamalarında internetin önemli bir gelişim gösterdiğini vurgulayan Topçuoğlu, 2008'in ilk yarısında geçen yıla göre internetin yüzde 128'lik artış göstererek 45,6 milyon YTL'ye yükseldiğini, verilen reklamlarda yükselen sektörler arasında ev temizlik ürünleri, perakende, bilgi teknolojileri, eğitim, ulaşım ve taşımacılığın yer aldığını ifade etti. Bu yıl reklam yatırımlarının yüzde 15 civarında büyüyeceğinin tahmin edildiğine dikkati çeken Topçuoğlu, dünyadaki küresel krizin hangi boyutlara ulaşacağı bilinmese de kendi kişisel fikrinin yüzde 18'lerde bir büyüme olduğunu bildirdi. Cem Topçuoğlu, "Türkiye'nin rekabete yeni yeni geçtiği ve uluslararası firmaların yatırımlarının devam edeceği göz önünde bulundurulduğunda, her ne kadar küresel kriz olursa olsun reklam yatırımlarının devam edeceğini düşünüyor ve senenin son 3 ayında dramatik düşüş beklemiyoruz" dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Topçuoğlu, Türkiye'de sektörün gelişmesi için marka sayısının artması ve sektörün GSMH içindeki payının yüzde 1-1,5 civarında gelişmiş ülkeler düzeyine çıkarılması gerektiğini söyledi. Kamu İhale Kanununun değişmesi gerektiğinin altını çizen Topçuoğlu, ayrıca Meclis gündeminde olan Tüketicinin Korunması Yasası'nın bütünüyle AB standartlarına getirilmesini beklediklerini ifade etti. Euro 2008'in bu yılın ilk yarısında reklam sektöründeki artışa ciddi katkısı olduğunu vurgulayan Topçuoğlu, "Sektör, 2007 yılını 3,3 milyar YTL'si mecra toplamı olmak üzere 4,1 milyar YTL'lik büyüklükle kapattı. Eğer yüzde 15'lik büyüme gerçekleşirse, 2008'de 3,8 milyar YTL'si mecra toplamı olmak üzere genel reklam sektörü büyüklüğünün 4 milyar 750 milyon YTL'ye ulaşmasını öngörüyoruz" diye konuştu.

Reklam sektöründeki rekabete ilişkin ise Topçuoğlu, "Türkiye'de rekabette birbirini döverek pastadan daha fazla pay alma anlayışı var. Halbuki gelişmiş ülkelerde pazarı büyüten bir yaklaşım sergileniyor" dedi. Topçuoğlu, sektörde şu anda 3 bin 500 civarında kişinin çalıştığını bildirdi. Türkiye'de uluslararası kuruluşlar tarafından medyanın denetlenmesi gerektiğine işaret eden Topçuoğlu, söz konusu uygulamanın bu yıl yapılmasını beklediklerini kaydetti. Cem Topçuoğlu, Interactive Advertising Bureau'nun (IAB) yıl sonunda Türkiye'de ölçümleme çalışması başlatacağını bildirdi.

"Modeli kaygıyla izliyoruz"

Reklamcılar Derneği Genel Müdürü Ayşegül Molu da, IAB'nin bu yıl içinde ölçümleme çalışmasına başlamasıyla internetin hem mecra olarak hem de reklam değeri açısından ne olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.

"Türkiye Reklam Eğilimleri Araştırması 2007" verilerini aktaran Molu, araştırma için 2007'de yayınlanan 33 bin 348 reklam filminin analiz edildiğini, 21 kategoride yürütülen araştırmada reklamların yüzde 60'dan fazlasının tasarruf odaklı olduğunun düşünüldüğünü, yayınlanan reklamların yüzde 67,2'sinin bilgisel mesaj içerdiğini, marka değeri ile hedef kitle yaratma amaçlı transformasyonel mesaj içeren reklamların oranının ise bir miktar artarak yüzde 32,2 olduğunu söyledi.

Ayşegül Molu, Türkiye'deki firmaların genellikle pazarı büyütmeye yönelik reklamlar yerine "dişe diş, kendi rakibiyle savaşabileceği" reklamlarla rekabetçiliğin peşinde olduğunu ifade etti. İnsan odaklı her 4 reklamdan birinde ünlü kullanıldığına değinen Molu, Türkiye'de daha fazla marka oluşturulması ve KOBİ'lerin daha fazla derinleşmesi halinde sektörün gelişiminin hızlı olacağını kaydetti. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesiyle ilgili çalışmalarda Reklamcılar Derneği'nin rolü ve önerilerine ilişkin bir soru üzerine ise Molu, bu konuda sivil toplumun başı çektiği bir modelden kamunun başı çektiği bir modele kayış olduğunu savunarak, "Bu nedenle dernek olarak artık kendi yer ve rolümüzü tetikleyici bir noktada görmüyoruz. Evet stratejik oluşumun içinde yer aldık. Ancak, şimdilerde çalışmanın içinde aktif olarak yer almıyoruz. Modeli bir parça kaygıyla izliyoruz" görüşünü dile getirdi.