"Tünelin sonundaki ışığı kolay kolay göremeyeceğiz"

İMKB Başkanı Erkan, bazı iyileşmelerin olduğunu fakat söz konusu iyileşmelerin kesintisiz devam etmeyeceğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, "Bazı iyileşmeler oluyor ama söz konusu iyileşmeler kesintisiz devam etmeyecek. Volatilite dönemi devam ediyor. Tünelin sonundaki ışığı öyle kolay kolay göremeyeceğiz gibi geliyor" şeklinde konuştu.

Funds World Turkey 2008 Konferansının son gününde konuşan Erkan, çıkış inişli çıkışlı bir dönemden geçildiğini, Dünya Borsalar Federasyonunun toplantısından yeni döndüğünü ve toplantıda yayınlanan bir bildiride "Ne olursa olsun bu inişli çıkışlı dönemlerde borsalar mutlaka açık kalmalı" görüşünün dile getirildiğini kaydetti.

Erkan, bu dönemlerde hükümetlerin bazı önemli adımlar attığını, çeşitli ülkelerde fon enjeksiyonu yapıldığını anlatarak, şöyle konuştu:

"Bazı iyileşmeler oluyor ama söz konusu iyileşmeler kesintisiz devam etmeyecek. Volatilite dönemi devam ediyor. Tünelin sonundaki ışığı öyle kolay kolay göremeyeceğiz gibi geliyor. Tünelin ucunda bir ışık var ama o ışık güneş ışığı mı yoksa karşıdan gelen trenin ışığı mı belli değil. Çok açık bir biçimde bunun karşıdan gelen trenin ışığı olduğunu gördük. Henüz gün ışığına ulaşmamıza epey var gibi görünüyor. Artık daha çok düzenleme olacağı, daha çok regülasyon yapılacağı çok açık. Organize piyasaların bu süreci daha rahat atlatacağına inanıyorum."

Türkiye'de hisse senedi piyasası ve fon sektörünün küçük olduğuna işaret eden Erkan, Türkiye'de kurumsal yatırımcıların sabit gelirli yatırımları tercih ettiğini, hisse senedine yatırım yapmak için pek hevesleri bulunmadığını söyledi.

Hüseyin Erkan, İMKB'deki hisse senedi piyasasının 370 milyar dolarlık bir işlem hacmi olduğunu belirterek, hisse senedi piyasasına yerel yatırımcının oldukça kısıtlı düzeyde katıldığını, 2 bin 500-3 bin kişinin hisse senetlerinin yüzde 60-65'ini elinde bulundurduğunu, yabancı kurumsal yatırımcıların da kote hisselerin yüzde 70'ine sahip olduğunu anlattı.

İMKB'nin özelleştirilmesi

İMKB'nin özelleştirmeye hazırlandığını hatırlatan Erkan, İMKB gibi az sayıda borsanın kar amacı gütmediğini, dünyada satın alma ve birleşmeler olduğunu, Avrupa'da da birleşmeler göreceklerini ve önümüzdeki dönemde kıtalar arası birleşmeler olacağını düşündüklerini ifade etti.

Türkiye'de likiditenin çok yüksek olduğunu, İMKB'deki repoda, tahvilde ve hisse senedindeki işlem hacminin 3 trilyon dolar seviyesinde bulunduğunu aktaran Erkan, repo piyasasının inanılmaz bir büyüme elde ettiğini, işlem hacminde geçen yıla göre aşağı yukarı aynı düzeyde bulunulduğunu ve hisse senetlerinin günlük hacminde bir azalma olmadığını söyledi.

Erkan, "Diğer orta ve küçük ölçekli Avrupa borsalarının işlem hacimlerinde yüzde 30-40'lık düşüşler yaşanıyor. İMKB'de bu yaşanmadı. İMKB Ulusal-100 endeksi son 6 yıl içinde 7,6 kat arttı. Dünyadaki trendlerin yansıması nedeniyle bu yıl bir düşüş var" diye konuştu. İMKB'deki yabancı katılım oranının hala yüksek olduğuna dikkati çeken Erkan, şunları kaydetti:

"En yüksek olduğu dönemde yüzde 72,4'lük bir oran vardı. Şu anda yaklaşık yüzde 69'luk bir oran söz konusu. Bu inanılmaz bir rakam. Belirsizliğin, inişin çıkışın çok olduğu bu dönemde yabancı yatırımcılar Türkiye'de kalmayı tercih ediyor. Satış yapanlar da var, daha iyi fiyatlarla hisse alanlar da var. Bu açıdan yabancıların çok işlem yaptığını görüyoruz. Aynı şey Türk yatırımcılar için de geçerli.

Yabancı katılımın halka arzlardaki düzeyinin çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Son 3 yıl içinde yapılan halka arzların yaklaşık yüzde 66'lık kısmının yabancı yatırımcılar tarafından olduğunu görüyoruz."

"Türkiye'deki bütün şehirlere ulaşmayı istiyoruz"

Erkan, konuşmada Ağustos sonu itibarıyla yaklaşık 38 şirketin 1 milyar dolarlık piyasa değerini aştığını belirtti. Yeni kampanyalar düzenlemeye başladıklarını ve bu sayede halka arz sayısını artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Erkan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile bir anlaşma imzaladıklarını ve bu kapsamda Türkiye'deki bütün şehirlere ulaşmayı istediklerini söyledi.

Türkiye'nin çok iyi bir bankacılık sektörüne sahip olmasının, güçlü yanlarından biri olduğunu dile getiren Erkan, "Dünyadaki en yüksek sermaye yeterlilik düzeylerine sahip olmak, Türk bankalarını güçlü kılıyor. Bu nedenle bu krizi fazla sorun yaşamadan atlatacağız gibi görünüyor. Tutsatta da fazla bir sorun yok. Şu andaki tutsat (mortgage) borçlarının, toplam kredi borçlarının yüzde 5'i düzeyinde olduğunu görüyoruz. Bu çok yüksek değil" şeklinde konuştu.

Bölgesel işbirliği fırsatlarına da değinen Erkan, Atina Borsası ile ortak endeks oluşturmaya çalıştıklarını, bölgesel olarak da Doğu Avrupa, Orta Asya ile Orta Doğu bazında ortak endeksler oluşturmak istediklerini anlattı.

2009'da özelleştirme ve halka arzlar açısından güçlü bir yıl beklediklerinin altını çizen Erkan, gazetecilerin konuya ilişkin soruları üzerine, bunun bütün dünyayı da etkilediğini, halka arzların azaldığını, hali hazırda İMKB'ye başvurular olduğunu, asıl önemli konunun bu başvuruların sonuçlanması ve zamanlaması olduğunu söyledi.

"Halka arzların piyasaya girmesini beklemek zor"

İMKB Başkanı Erkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu ortamda halka arzların piyasaya gelmesini beklemek zor olur. Ama en ufak bir düzelme, en ufak bir olumlu gelişme sonrasında halka arzlarda da artış bekliyorum. Önümüzdeki dönemde Türk sermaye piyasası ve ekonomisi bu krizden ciddi olarak olumlu, ciddi olarak fazla yıpranmadan çıkacak ilk ülkelerden bir tanesi olacak. Bu konuda umutluyum. Halka arzlar azaldı. Çok kısa zamanda da fazla bir gelişme beklemiyoruz. Ama başvurular var."

Türkiye'den çok ciddi oranda bir yabancı çıkışı olmadığını ifade eden Erkan, "Yabancı satışı var. Ama onun karşılığında yabancı alışı da var. Yabancı kurumsal yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi hala devam ediyor" dedi.

İMKB'deki düşüşle ilgili yıl sonu öngörülerine ilişkin de Erkan, gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan piyasaların hepsinde düşüşler meydana geldiğini, bütün dünyanın aşağı yukarı aynı oranda, aynı büyük dalgalanmalara maruz kaldığını belirterek, şu dönemde bu tip analizlerin yapılmasının doğru olmadığı ve eldeki verilerin gerçeği yansıtmadığı görüşünü dile getirdi.

Hüseyin Erkan, başka bir soru üzerine de, güven erozyonundan söz etmenin yanlış olacağını kaydederek, "Geçici olarak bir süre bu dalgalanmaları yaşayacağız. Yatırımcılarımızın sabırlı olmaları gerekiyor. Tabii ki bu fiyatlara, bu düşük seviyelere piyasalar çok fazla devam etmezler. Güven unsurunun kredi piyasalarına gelmesine müteakip, hisse senedi piyasaları da buna hemen olumlu tepki göstereceklerdir" şeklinde konuştu.