"YİD projeleri için görüşüyoruz, madenlerimiz için firma arıyoruz”
İki ülke arasında 2 milyar dolarlık ticaret hacminin 20 milyar dolara çıkabileceğine işaret eden Güney Afrika Büyükelçisi Vika M.Khumalo, BMW, Mercedes, Ford gibi dünya devlerine "Birlikte üretip, üçüncü ülkelere satalım” çağrısı yaptı
YUDUM KAVUKÇUER
ANKARA - Güney Afrika Büyükelçisi Vika M.Khumalo, Türkiye ile Güney Afrika’nın bir çok alanda işbirliği yapabileceğini belirtirken, özellikle madenleri işletecek firmalara ihtiyaç olduğunu söyledi. İki ülke arasında 2 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacminin 20 milyar dolara kadar yükselebileceğine işaret eden Khumalo, dünyanın en büyük sanayi markalarının fabrikası bulunan ülkede, bu firmalara üretim yapacak tesislerin birlikte kurulabileceğini, ortak yapılacak üretimin üçüncü ülkelere satılabileceğini bildirdi. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Vika M.Khumalo, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve arkadaşımız Yudum Kavukçuer’in sorularını cevaplandırdı.
Türkiye ile Güney Afrika birbirine benzer iki ülke. Örneğin enerji alanında su yok ama kömür var, nükleer santral projeleri var. Bu projelerde son durum nedir?
Güney Afrika ve Türkiye birbirini tamamlayan iki ekonomidir. İki ülke de otomotiv, tarım, kömür, enerji ve nükleer enerji alanlarında gelişmiş ülkeler. Tekstilde Güney Afrika Türkiye kadar olmasa da gelişme kaydetti.
Enerji sektöründe, Türkiye’ye ve dünyanın diğer bölgelerine kömür ihraç ediyoruz. Nükleer enerjimiz yüzde 6 oranında. Nükleer en ucuz enerji türü olduğu için özellikle bu alanda daha çok gelişme göstermek istiyoruz. Yenilenebilir enerjinin önemi gün geçtikçe artıyor. Yine güneş enerjisinde bölgedeki ilk 10 ülkeden biriyiz. Rüzgar, biyoyakıt ve hidroelektrik enerjileri de güçlü olduğumuz ve projeler ürettiğimiz diğer enerji alanları. Biyoyakıt alanında 2 Türk firmayla ortak çalışmalar yürütüyoruz.
10 yıl kadar önce işsizlik oranı yüzde 40’lar civarındaydı son yıllarda yüzde 20’nin altına düştü. Hangi sektörlerde büyüme gerçekleşti?
Kuşkusuz ki en hızlı gelişen sektör turizmdir. Çok daha fazla insana iş imkanı tanıyor. Altyapı sektörü gelişme gösterdiğimiz bir diğer alan. Bu alanda da iş imkanları çok yüksek. İmalat sektörümüz ve bu alandaki iş imkanları ise düşüşte. İmalat sektörünü kuvvetlendirebilmek için daha önce uyguladığımız Sanayi Politikası Eylem Planı’nın (IPAP) ikincisini devreye soktuk. Tekstilde daha fazla insana iş imkanı sunulabiliyor.
Fakat kaliteyi artırmak istiyorsanız kalifiye elemana ihtiyacınız vardır, teknolojinizi geliştirmeniz gerekir, dolayısıyla uzun dönemdeki planımız özellikle Türkiye’den daha çok yatırım alarak tekstil sektörümüzü geliştirmek, daha fazla vasıflı iş alanı açmak, makinelerimizi, teknolojimizi geliştirmek. Eğer teknolojiniz gelişmemişse yalnızca ucuz iş gücünü kullanarak rekabet şansınız çok az olur.
Güney Afrikalı öğrenciler özellikle mühendislik alanında eğitim almak için Ankara, İstanbul, Denizli, Konya ve İzmir gibi önemli üniversitelerin olduğu şehirlere geliyor.
İşsizlik ne durumda?
Güney Afrika ekonomisi karmaşık bir yapıya sahiptir. Buradaki işsizliğin temel nedeni kalifiye eleman eksikliği, üniversite mezunu gençlerimiz var fakat özellikle mühendislik gibi alanlarda yeterli beceriye sahip değiller. Finans sektöründe dünyada en iyilerin arasındayız. Bu alanda daha fazla gelişme göstereceğiz. Dünya standartlarında altyapı, yol çalışmalarımız ve otellerimiz var. Afrika’daki en uzun demiryolu Güney Afrika’da bulunuyor.
Yap-işlet-devret projeleri için Türkiye ile görüşüyoruz
Fakat daha fazlası için yabancı yatırıma ihtiyacımız var. Hem karşılıklı ortaklıklar hem de diğer Afrika ülkeleriyle iş birliği içinde yap-işlet-devret projeleri gerçekleştirmek için Türkiye ile görüşüyoruz. Tarım ve maden alanlarında da üretim yapıyoruz.
Örneğin, mermer ve granit üretimimiz var. Fakat biz bu ürünleri ihraç etmeden önce işlemek de istiyoruz. Biliyorsunuz Afrika ülkeleri genel olarak hammadde ihraç ederler. Ancak biz hammaddelere artı değer de katmak istiyoruz. Bizim için iş alanı yaratmanın en iyi yolu budur. Bütün bu çalışmalar işsizlik oranında düşmeye de yardımcı olacaktır.
Doğal kaynaklarınız, madenleriniz, büyük ormanlarınız var, bunlar mobilyacılık ve tekstil sektöründe de kullanılabilir. Bunları son ürün haline getirebiliyor musunuz? Bunun için yabancı yatırıma ihtiyacınız var mı?
Türkiye’den bir çok firmayla yatırım için görüşüyoruz. Örneğin maden Afrika’da çok büyük bir sektör. Bu alanda yatırım yapabilecek, bundan faydalanabilecek, doğru şekilde değerlendirebilecek firmalar arıyoruz.
Yüzde 78-80 oranında platin grubu rezervimiz var. Biliyorsunuz iklim değişiklikleri dünyada çok önemli bir sorun. İşte bu platin grubu metallerini katalitik konvertör üretiminde kullanabilir, hava kirliliğini azaltabiliriz. Doğrudan yabancı yatırımlarla bu alanlarda üretim yapabiliriz.
Ülkemizde yatırımları olan BMW, Ford, Mercedes, Volkswagen, Peugeot gibi markalar var. Bizim için önemli olan doğrudan yabancı yatırımlarla gelen hammaddelerin burada sadece üretimini yapmak değil. Üretilen malın içeriğinin de, hammaddesinin de bu Güney Afrika’ya ait olmasını istiyoruz.
Fakat bunu yapabilmemiz için daha fazla yatırımcıya ihtiyacımız var. Güney Afrika’da fabrikalar, ortaklıklar kurulması için Türkiye’de birçok firmayla görüştüm görüşmeye devam ediyorum. Bu yatırımların Türkiye’ye de faydası olacaktır.
Türkiye ve Güney Afrika tamamlayıcı iki ülke, ama ticarete yansımıyor
22 yıllık bir ilişkimiz var fakat bu ticari ilişkilere ne yazık ki yansımıyor. İki ülkenin de bu konuda suçu var. İki ülke de karşılıklı yatırımlara gereken önemi vermiyor. 2 milyar dolar gerçekten iki ülkenin potansiyeline baktığımızda çok düşük bir rakam. Bu rakam 10 katına çıkarılabilir. İki ülke de ticari ilişkilerin artışı için fırsatlar yaratabilir ama maalesef bugüne kadar bu konuya yeterince önem verilmedi.
İki ülke ilişkilerinin gelişmesi için hangi sektörlerde fırsatlar var?
Yenilenebilir enerji, inşaat, tarım, tekstil, turizm, otomotiv, makine, madencilik, ormancılık, mobilyacılık, kuyumculuk, bilişim gibi sektörleri sayabiliriz. Bu sektörlerde Türkiye ile 2008’de imzaladığımız Karma Ekonomik Komisyon’la birlikte gelişme gösteriyoruz. Özellikle bu sektörler karşılıklı yatırımlar için fırsat sunuyor.
Güney Afrika’da konut eksiği olduğunu biliyoruz. Türk müteahhitler ile görüşmeleriniz oldu mu?
Türkiye’nin Afrika’ya bakış açısı genel olarak ihracat üzerine kurulu. Fakat bunun Afrika ekonomisinin gelişmesine bir yardımı olmuyor. İhracat Afrika’da sanayileşmeyi öldürür. İhracatın çok fazla yapıldığı ülkeler sanayide büyüyemezler. Ekonomileri ithalata muhtaç bir hale gelir, üretim yapamazlar. Bizim için önemli olan üretimdir. Türkiye’ye “birlikte üretim” yapma çağrısında bulunuyoruz. Birlikte üretip dünyanın diğer bölgelerine satma çağrısında bulunuyoruz. Birçok farklı ülkeyle ticaret anlaşmalarımız, altyapı çalışmaları ve konut yapımı için farklı projelerimiz var. Bu alanlar özellikle Türk firmalarının da yatırım yapabileceği alanlar. Fakat çok azı bu çağrımıza yanıt veriyor.
“Küçük firmalarla da ortaklık yapabilirsiniz”
Yine Türk firmalarıyla yaşadığımız bir diğer sorun ise Türk firmalar ortaklık için büyük firmaları tercih ediyorlar. Ancak Güney Afrika büyük, orta ve küçük ölçekli firmaların bulunduğu bir ülkedir. Tekstil sektöründe Türk firmaların Afrika’daki küçük ve orta ölçekli firmalarımızla ortaklık kurmasını, büyümeleri için destek olmalarını istiyoruz. Sahip oldukları teknolojiyi, uzmanlığı Afrika’ya getirmelerini istiyoruz. Afrika’da girişimci olmak isteyen çok fazla genç insan var. Fakat ne yazık ki onlara şans tanınmıyor.
Türkiye ve Güney Afrika bir yandan birbirine benziyor, öte yandan da rakip iki ülke. Türkiye’den beklentileriniz var mı?
Rekabet iyi bir şeydir fakat hem işbirliği hem de rekabet çok daha iyi bir seçenektir. Hem Türkiye hem de Güney Afrika stratejik konumlarda bulunan çok önemli iki ülkedir. Bu nedenle birlikte çalışabilir, birbirimizden faydalanabiliriz. Örneğin biz ürettiğimiz malların dağıtımı için Türkiye ile çalışabiliriz. Ya da üçüncü ülkelerde Türkiye ile ortak yatırımlar yapabiliriz. Aynı şekilde Türkiye de bizden faydalanabilir. Örneğin Arçelik Afrika’da bir firma satın aldı. Satın aldıkları bu marka Güney Afrika’da çok bilinen ve tanınan bir markadır. Bu ortaklık Arçelik’in ürünlerini daha fazla Afrika ülkesine satması için önemli bir fırsat oldu. Bu sayede Arçelik Afrika’da da çok tanınan bir marka haline geldi.
İş dünyası Güney Afrika’da güvenlik sıkıntısı olduğundan endişeleniyorlar bu sorun çözüldü mü?
Güvenlik sorunuyla ilgili endişeleri gidermenin en iyi yolu Güney Afrika’ya yatırım yapan Türk iş adamlarının deneyimlerine başvurmaktır. Yaşanan güvenlik sorunlarını büyük oranda çözdük, çözmeye devam ediyoruz. Ancak eminim ki bu konuda Türk iş adamlarının yapacağı açıklamalar çok daha inandırıcı ve etkili olacaktır. Aksi takdirde Mercedes, BMW, VW GM gibi markalar Güney Afrika’ya merkez kuracak kadar büyük yatırımlar yapmazlardı.
VİKA M.KHUMALO’NUN DİKKAT ÇEKTİKLERİ
Ferit B.Parlak
7 Mayıs’ta parlamento ve kent konseyi temsilcilerini seçmek için sandık başına giden Güney Afrika’da iktidar partisi ANC, Demokratik İttifak, EFF, Halkın Kongresi ve Inkatha Özgürlük partilerinin de yer aldığı 29 parti yarıştı. Kesin olmayan sonuçlara göre iktidar partisi oyların yüzde 62’sinden fazlasını aldı. Seçimlerden önce sohbet ettiğimiz Güney Afrika Büyükelçisi Vika M.Khumalo, ekonomik büyümenin seçim öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında da devam edeceğinden ve sistemin oturduğundan emin. Türkiye ile ekonomik ilişkiler konusunda ise beklentisi büyük Khumalo’nun. 2 milyar dolara yaklaşan ticaret hacminin küçük adımlarla 10 kat artıp 20 milyar dolara ulaşabileceğini ifade ediyor. Otomotiv sektöründe birlikte yapılacak yatırımlar ile yap işlet devret projelerini is e-ticaretin artırılması için ilk adres olarak gösteriyor.