Reform ve dışa açılma politikası Çin’e ve dünyaya neler sundu?

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, ülkesinin 40 yıl önce başlattığı dışa açılma politikasını ve dünya ekonomisine getirdiği dinamizmi DÜNYA okurları için kaleme aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CUİ WEİ - ÇİN HALK CUMHURİYETİ İSTANBUL BAŞKONSOLOSU

Henüz üzerinden kısa bir zaman geçen 11 Kasım, sadece ‘1’ rakamlarından oluşan bir dizi numara değil. O gün, Çin’de “11.11 Alışveriş Festivali” gerçekleşti. Bu festival, Alibaba. com online alışveriş sitesinde, o gün 00.00’da başladı ve yapılan alışveriş hacmi 1 dakika 25 saniye içinde 1 milyar dolara ulaştı. 10 dakika içinde 4,68 milyar doları aştı ve gün sonunda 45 milyar doları aştı.

Aynı tarihte, birincisi düzenlenen Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın kapanış töreni gerçekleştirildi. Altı gün süren bu fuara, Türkiye de dahil olmak üzere 173 ülke, bölgesel ve uluslararası örgütlerden gelen 3600’dan fazla şirket ve 400 bin iş insanı katıldı. İmzalanan ticaret anlaşmalarının hacmi 57.83 milyar dolara ulaştı.

Bir damla suyun güneşin ışığını yansıttığı gibi, 11 Kasım tarihi de Çin’in reform ve dışa açılma politikasının başarısını yansıtmaktadır. 1978 yılı sonlarında Çin’de reform ve dışa açılma politikası uygulanmaya başlandı. 1970’li yıllarda doğanlardan biri olarak, bu politikanın uygulandığı kırkı aşkın yılda değişiklikleri bizzat tecrübe ettim.

1978’de kişi başına gelir 190 dolardı

40 yıl önce, Çin’in üretim gücü çok zayıftı. Kaynak sıkıntısı nedeniyle, Çin halkının yeme, içme ve giyim gibi sorunları tamamen çözülmüş değildi. 1978 yılında Çin’in gayri safi yurtiçi hasılası 149.5 milyar dolardı. Kişi başına düşen milli gelir 190 dolardı ve dünyada en gelişmemiş ülkeler arasında, daha da düşük gelire sahipti. Ülkenin ürün ticaret hacmi dünyada 29. sırada 20.6 milyar dolardı. Döviz rezervi ise dünyada 38, sırada 167 milyon dolardı.

Reform ve dışa açılma politikasının uygulandığı 40 yıl içindeki gelişmeler ile birlikte, Çin şu an da dünyanın en büyük ikinci ekonomisi, en büyük sanayi ülkesidir. Aynı zamanda, mal ticaretinde ilk sırada yer alırken, en büyük döviz rezervine sahip ülke konumundadır. Çin’e dünyanın en büyük otoyol, yüksek hızlı demiryolu ve ADSL ağı kuruldu. Çin’de dünyanın en büyük orta gelir seviyeli kitlesi ve en büyük sosyal sigorta sistemi oluşturuldu. Şu an Çin’de mevcut 800 milyon internet kullanıcısı her gün 30 milyardan fazla bilgi paylaşıyor.

2011’den bu yana 1.7 trilyon dolar yatırım çekti

Reform ve dışa açılma politikasıyla Çin büyük adımlarla ilerliyor. Gelişen Çin tüm dünyanın gelişmesine de katkıda bulunuyor. 1978 yılında bu politikanın uygulanmaya başlamasının ardından 2001 yılında Çin Dünya Ticaret Örgütü’ne (WTO) katıldı ve bugüne kadar gelen süreçte Çin’e yapılan yabancı yatırımın büyüklüğü 1.7 trilyon doları aştı. Çin’in yurt dışına yaptığı doğrudan yatırım ise 1.2 trilyon doları aşarak, dünya ekonomisinin gelişmesinde önemli bir ivme kazandırdı.

Dakikada 274 Çinli turist yurtıdışına çıkıyor

Bugünkü Çin’de 1 dakikada 2300’den fazla cep telefonu dünya ülkelerine satılıyor ve 1 dakikada 100 bin dolarlık yazılım ihracatı yapılıyor. 1 dakikada 42.9 ton çömlek ve seramik ürünü ihraç ediliyor, yine 1 dakikada Amerika’dan 863 ton mısır, Brezilya’dan 121 ton fasulye, Afrika’dan 186 bin dolarlık ürün ithal ediliyor. 1 dakikada 274 Çinli turist yurt dışına çıkıyor.

Kuşak ve Yol çağrısı ilan edileli henüz 5 yıl oldu. Bu güzergahtaki ülkeler ile yapılan toplam ürün ticaret hacmi 5 trilyon doları aştı. Çin’in direkt yatırımı 60 milyar doları aştı ve sağlanılan yerel istihdam 200 bin kişiye ulaştı.

Çin ve Türk halkının arasındaki dostluk çok uzun bir tarihe dayanıyor. Çok eskilerden beri, iki ülke halkı İpek Yolu aracılığıyla birbirine sıkıca bağlandı. Kuşak ve Yol’un inşa edildiği 5 yılda, iki ülkenin toplam ticaret hacmi 120 milyar doları aştı. Türkiye’ye yapılan yatırım yüzde 120 oranında büyüyerek, daha büyük bir adımla daha ileriye taşındı.

Çinli devler Türkiye pazarına yerleşti

ICBC, COSCO, Huawei, Alibaba gibi Çin’in önde gelen şirketleri Türkiye’ye yerleşti. Söz konusu şirketler, yerel ekonomik ve toplumsal gelişmeleri hızlandırmak ve iki ülkenin somut ve dostane işbirliğini güçlendirmek için olumlu katkılarda bulunmaya devam ediyor.

Önümüzdeki 5 yılda, Çin’in toplan 8 trilyon dolar değerinde ürün ithal etmesi, 600 milyar dolar değerinde yatırım çekmesi, 750 milyar dolarlık yatırımı yurtdışına yapması ve 700 milyon Çinli turisti yurt dışına göndermesi bekleniyor.

Çin, her zaman, tüm dünyanın ortak ilerlemesini hızlandıran önemli bir taraf, dünya ekonomisinin gelişmesinin istikrarlı bir güç, diğer ülkeler için imkanları tanıyan dinamik bir piyasa ve küresel yönetişim reformuna olumlu katkılar sağlayan bir ülke olacak.

Toplumdaki gelişmelerden şunu öğrendik: Açılım gelişmeyi getirir, kapalı kalmak gerilemeye yol açar. Şuan dünyadaki ülkeler iç içe durumda, ülkelerin ekonomik ve toplumsal gelişmeleri onları birbirine bağlıyor ve birbirini etkilemesine neden oluyor. Ülkeler arasındaki bağlantıyı sağlamlaştırmak ve entegre kalkınmayı hızlandırmak, ortak refah ve kalkınmayı hızlandırmak için gerekli bir seçenek haline geldi.

Çin halkı ülkenin refah ve gücünü sağlamlaştırmasının ne kadar zorlu bir süreç olduğunu çok iyi biliyor, diğer ulusların da daha iyi bir hayat yaşamasını ümit ediyor. Başka ülkelerin hayatlarına kıskançlık duymuyor ve onların Çin’in gelişiminden ve deneyimlerinden faydalanmasından ve kazanç sağlamasından mutluluk duyuyor. Çin’in reform ve dışa açılma sürecinde atılan adımlar kararlılıkla devam edecek ve dışa açılım süreci durmayacak. Halkımız tüm kalbiyle, Çin’deki gelişmelerin tüm halkların ekonomisine olumlu bir şekilde yansımasını ümit ediyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir