Rekabette BRIC'ten öndeyiz

Financial Times Türkiye Zirvesi'nde konuşan Maliye Bakanı "Hem Yolsuzluk Algılama Endeksi hem de Küresel Rekabet Gücü Endeksinde neredeyse bütün BRIC ülkelerinin önünde gidiyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Önümüzdeki süreçte, Türkiye'de çalışan nüfus yine pozitif alanda kalmaya devam edecek. Şu an bizler nüfusun diğer yarısından tam yararlanmıyoruz. Kadınların istihdama katılımı oldukça düşük" dedi.
Bakan Şimşek, Financial Times ve Türk-İngiliz İş Konseyi iş birliğiyle düzenlenen "Türkiye Zirvesi Avrupa'nın Yeni BRIC'ine Yatırım" seminerinde yaptığı konuşmada, yolsuzluğun önemli bir engel olduğunu belirterek, uzun vadeli, sürdürülebilir bir şekilde refaha erişebilmek için yolsuzluğun ortadan kalkması gerektiğini kaydetti.
 
Pekçok yeni gelişmekte olan ülkenin bu sorunu yaşadığını ifade eden Şimşek, "Küresel toplumun en temiz 3'te birinin diyelim ki içindeyiz ama bu bizi mutlu etmiyor. Biz ideal olarak en az yolsuzluk yapılan ilk 20 ülke arasında olmak istiyoruz" dedi.
Küresel Rekabet Gücü Endeksine bakıldığında, Dünya Ekonomik Forumu'nun bu konuyu oldukça geniş bir değişken dizisiyle incelediğini anlatan Şimşek, şu bilgileri verdi:
"Bundan 7 yıl önce biz 117 ülke arasında 71. sıradaydık. Yine bu da çok olumlu bir sonuç değil. Bugüne baktığımızda 43. sıradayız. Biz bugün artık rekabet gücü en yüksek 3'te 1'lik gruba dahiliz. Önemli olan konu şu; hem Yolsuzluk Algılama Endeksi hem de Küresel Rekabet Gücü Endeksinde neredeyse bütün BRIC ülkelerinin önünde gidiyoruz. Rekabet gücü açısından belki Çin bizim önümüzde ama diğer göstergelere baktığımızda BRIC ülkelerinin önünde gittiğimizi söyleyebilirim.
Dünya Bankasının iş yapma kolaylığı incelemesine baktığımızda 175 ülke arasında 84. sırada yer alıyorduk. Bu çok iyi bir pozisyon değil, şimdi 185 ülke arasında 71. sıradayız. Bugünkü durum yeterli değil, ama yine de diğer ülkelerin önündeyiz. Rusya 112. sırada, Brezilya 130. sırada, Hindistan 132. sırada bulunuyor. Mesela borç, bütçe açığı dediğimizde bütün bunlar önemli olgular."
 
"Nüfusun diğer yarısından yararlanmıyoruz"
 
AB'ye üyeliğin Türkiye açısından anlamlı, önemli ve gerekli olduğunu belirten Şimşek, fasıllara bakıldığında bir ilerleme yok gibi görüldüğünü söyledi.
Önümüzdeki süreçte, Türkiye'de çalışan nüfusun yine pozitif alanda kalmaya devam edeceğini vurgulayan Şimşek, "Şu an bizler nüfusun diğer yarısından tam yararlanmıyoruz. Kadınların istihdama katılımı oldukça düşük. Yüzde 30 oranında kadın istihdamı var, ama bu birkaç yıl önce yüzde 20'lerdeydi. 'Bu kabul edilemez' diyebilirsiniz. Ama ben yine de farklı düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.
Bu konuda geleceğe yönelik perspektifin çok pozitif olduğunu vurgulayan Şimşek, kadınlar arasındaki istihdama katılıma bakıldığında, üniversite mezunu kadınlar arasında istihdama katılım oranının yüzde 70'lerde bulunduğuna dikkati çekti.
Bu rakamın AB ortalamasından çok da uzakta olmadığına işaret eden Şimşek, daha fazla kadının eğitimden geçirilmesinin önemine değindi.
 
Eğitimin verimlilik ve rekabete katkısı
 
Kendilerinin de bunun için çalıştıklarını anlatan Şimşek, "Hükümetim bu alanda önemli girişimler yaptı. 2002 yılında 100 erkek öğrenci arasında 91 kız öğrenci varken, bugün 100 erkek öğrenci arasında 100,4 kız öğrenci var. Bugün her gruptan kadın üniversiteye gidebilir. Okul öncesi ve yüksek öğrenimde iyileşme devam edecek" bilgisini verdi.
Verimlilik ve rekabet açısından geride kalınmasının nedenlerine de değinen Şimşek, şunları kaydetti:
"Bunun en önemli nedeni, 25 yaşın üstündeki nüfusta öğrenim süresinin 6,5 yıl olmasıdır. Benim hükümetim bunu 12 yıla çıkardı. Ülke içinde çok büyük tartışmalara yol açtı ama 12 yıl zorunlu eğitim bu ülkede çok önemli bir reformdur. Tüm bu değişiklikleri herkes farketti mi? Evet aslında soru bu. Uluslararası şirketler içinde Türkiye'de çalışanların sayısı 6 binden 31 bine çıktı. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları kıyaslanamaz bile. Son 10 yıl içinde Türkler bile yurt dışında yatırım yapmaya başladılar, bunun toplam rakamı 18 milyar dolardır."