Resesyondan etkilenen maden sektörü yeni pazarlara açılıyor

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Madencilik Kümesi Başkanı Metin Çekiç, 2022 yılı madencilik ihracatının yüzde 9.13’lük artışla 6.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Metin Çekiç, 2022 yılındaki ihracat beklentilerinin 7.5 milyar dolar seviyesinde olduğunu ancak ilk altı ayda ihracat rakamının yüzde 25’lik bir artışla güzel giderken ikinci yarıda Amerika ve AB’de yaşanan resesyon, Çin’de süren koronavirüs etkilerinin devam etmesiyle Türkiye’nin ihracatının ikinci yarıdan itibaren duraksadığını, son çeyrekte ise düşüş yaşandığını söyledi.

İstenilen hedeflere ulaşılamasa da yüzde 9.1 artışla maden ihracatının 6.5 milyar seviyesine ulaştığını belirten Çekiç, 2023 yılında maden ihracatının seviyesini dünyanın ekonomik seyrinin belirleyeceğine vurgu yaptı. Yeni pazarlara açılım “Dünyadaki resesyon etkileri bizim için sıkıntı yaratıyor olsa da sevindirici gelişmeler var” diyen Çekiç, gelinen son noktada Çin’de pandemi etkilerinin yavaşlaması ve sıfır vaka politikalarından vazgeçmeleriyle beraber kapıların açıldığını dile getirdi.

Pandemiden yapılamayan bir fuarları olduğunu söyleyen Çekiç, fuarın önümüzdeki Haziran ayında yapılacağını, bunun kendileri için çok önemli olduğunu belirtti. Madenciliğin yüzde 100 yerli ve milli bir sek tör olduğunu anlatan Metin Çekiç, Avrupa Birliği ve Çin’e olan ihracatlarında pandemi nedeniyle duraksama olsa da İMİB olarak yeni dönemde yeni pazarlara açılacaklarını duyurdu.

İlk olarak bu ay Suudi Arabistan’a daha sonrasında Vietnam, Mart ayında ise Endonezya, Tayvan, Katar ve İsrail’e de bir Ticaret Heyeti düzenleyeceklerini aktaran Çekiç, “Nisan ayında da ABD’de İMİB olarak mermer fuarına katılım sağlayacağız. Arkasından Mayıs ayında Fransa’ya sektörel Ticaret Heyetimizi yollayacağız. Yılın ikinci yarısında da Güney Afrika, Kanada Endonezya, Meksika gibi gitmediğimiz ülkelere ihracat pazarını artırmak için sektörel Ticaret Heyetleri ve satın alma heyetleri düzenleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Stratijik madenler önemli Yeşil enerjinin geleceğini stratejik madenlerin belirleyeceğini, Türkiye’nin ise stratejik madenlerde önemli paya sahip olduğuna işaret eden Çekiç, Türkiye’de güneş, elektrik, rüzgar, hidroelektrik santralleri gibi çevreci enerji kaynaklarının mevcut olduğundan söz etti. Türkiye kurulu gücünün yüzde 55’ini bu çevreci kaynaklardan sağladığını söyleyen Çekiç, son dönemlerde Eskişehir’in Beylikova ilçesinde Nadir Toprak Elementleri bulunduğunu aktardı.

Ayrıca dünya rezervlerinin yüzde 72’si olan bor mineralinin de Eskişehir’de bulunduğunu ifade eden Çekiç, “Bu ürünlerden daha önce hammadde, cevher olarak ihracatımızı yaparken artık bu ürünleri işliyoruz. Geleceğin madenciliğinde bu stratejik madenler önemli pay sahibi olacak. Eskişehir’deki ETİ Maden Kırka Bor İşletmesi’nde yılda 600 ton lityum işleyerek milli akıllı cihazımız TOGG’un pil bataryasında kullanacağız.

Bu yıllık kapasite Kayseri ilimizdeki ASPİLSAN’da işlenip elektrikli araçlar, mobil cihazlar gibi tüm teknolojik cihazlarda kullanılacak” diye konuştu. İzin süreçleri kısalmalı Türkiye’de madencilik sektörünün gayrisafi milli hasıladan aldığı payın yüzde 1.3, gelişmiş ülkelerde ise ortalama yüzde 7 olduğuna dikkat çeken Çekiç, 1.3 oranı yüzde 7’ye çıkarılırsa, ihracat da 30 milyar dolar seviyelerine getirilirse hem cari açığa katkıda bulunulacağını hem de sektörün gerçekten kendini bulacağını belirtti. En büyük sorunun farklı kurumlardan görüş alınması ve izin süreçlerinin çok uzaması olduğunu söyleyen Çekiç, “Bir başvuru yapıldıktan sonra en az üç seneyi bulan izin süreçleri oluyor. Bu süreçlerin çok daha hızlı olması gerekiyor” dedi.