Riskten kaçınan yatırımcılar açık veren ülkelerden kaçıyor
Riskten kaçınan yatırımcılar açık veren ülkelerden kaçıyor
İSTANBUL - Cari işlemler açığı veren birçok ekonominin paraları, Amerika'da olduğu gibi düşmeye başladı. Ekonomi kitaplarına bakıldığında, büyük cari işlemler açığı veren ekonomilerin parasının değeri, fazla veren ekonomilere göre düşmelidir. Böylece açık veren ülkeler ihracatı canlandırıp ithalatı düşürerek ticaret açığını düşürmeye başlar. Dünyanın en büyük cari işlemler açığı veren ülkesi olan Amerika'da "ders kitaplarına uygun olarak" 2002 yılından beri doların değeri düşüyor. Buna karşılık, büyük cari işlemler açığı olan birçok ülkenin parası son zamanlarda önemli ölçüde değer kazandı. Ama artık döviz piyasalarında bir düzeltme hareketi yaşanıyor. The Economist dergisinde yer alan bir incelemede, büyük cari işlemler açığı olan İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve İzlanda'nın 2007 yılının ortalarından başlayarak paraları, büyük cari işlemler fazlası veren Japonya ve isviçre gibi ülkelerin paralarına göre değer kazandığına dikkat çekildi. Örnek olarak Japonya'ya bakıldığında, geçen yıl bu ülkenin cari işlemler fazlası GSYiH'sinin yüzde 4.9 oranında olmasına karşın ticaret ağırlıklı döviz kuru 2002 sonlarından 2007 ortalarına kadar yüzde 13 düştü. Yeni Zelanda'ya bakıldığında, bu ülkenin cari işlemler açığı GSYİH'sinin yüzde 8'ine ulaştı, ama aynı dönemde parası yüzde 28 oranında değerlendi. Sebeplerden biri "carry trade" Cari işlemler açığına karşın para birimindeki değer artışının bir nedeni "carry trade". Düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp krediyi yüksek faiz getiren bir para birimine yatırarak yapılan "carry trade", küresel ticaret akışının, sermaye akışının yanında küçük kalmasına yol açtı. Yatırımcılar yüksek faiz veren İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve İzlanda ve birçok gelişen ülkeye yatırım yaptılar. Büyük dış açıkları olan ülkeler yatırımcılara, para biriminin değerinin düşmesi riskine karşı yüksek faiz ödüyorlar. Ama yatırımcılar düşük faiz veren ülkelere borçlanıp yüksek faiz veren ülkelere yatırım yaptıkça yüksek faiz veren ülkelerin para birimleri de değerlenmeye başladı. Bu süreç, cari işlemler açığını finanse etmeyi kolaylaştırdığından küresel dengesizlikleri sürdürdü. Finansal kriz süreci tersine çevirdi Geçen yıl patlak veren küresel finansal kriz risk alma iştahını azalttı, "carry trade" işlemleri azalınca açıkları finanse etmek zorlaştı. Sonuç olarak, cari işlemler açığı kitaba uygun olarak para birimleri üzerinde beklenen güçlü etkisini göstermeye başladı. Yatırımcılar, cari işlemler açığından kaynaklanan kaygılar nedeniyle gelişen ekonomiler arsında ayrıma gidiyorlar. Gelişen ülkelerin 10 yıl öncesine göre daha az riskli olduğu çünkü artık yabancı sermayeye gereksinim duymadıkları savunuluyor. Gelişen ekonomilerin bu yıl 800 milyar dolar kadar fazla vermeleri bekleniyor. Ama bunun büyük bölümü Çin, Rusya ve petrol ihracatçısı Körfez ülkelerinden kaynaklanıyor. 25 büyük gelişen ekonominin yarısından fazlasının açıkları var. Güney Kore, 10 yıl süren fazladan sonra açık vermeye başladı. Emtia fiyatlarındaki rekorlara karşın Brezilya da tablo olumsuz. Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye gibi ülkeler ise yıllardır dış açıkları olan ülkeler. The Economist dergisi geçen kasım sayısında gelişen ekonomilerin ilk 15'ini ekonomik risklerine göre sırlamıştı. Dış ve bütçe açıkları, enflasyon oranına göre Hindistan, Türkiye ve Macaristan en zayıf ülkeler olarak gösterilmişti. Gelişen ekonomilerin merkez bankaları değeri düşün paralarının enflasyonist baskıları artıracağından kaygılanıyor. Bir yıl önce birçok gelişen ülke para birimlerinin değerini düşük tutmak için müdahalede bulunuyordu. Çin dışında birçok Asya ülkesi döviz kurlarını yükseltmek için dolar satıyor. İncelemede uluslararası yatırımcıların risk almaktan kaçındıkları sürece ülkelerin cari işlemler açığına dikkat edecekleri belirtiliyor.