Rüşvet, gider olarak gösterilemeyecek

Maliye Bakanlığı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Rüşvet ve rüşvetle ilgili her türlü gider, vergiye tabi ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmayacak. Maliye Bakanlığının bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine göre, kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili gider niteliğinde sayılmadığından, bunların gelir ve kurum kazancından indirilmesi mümkün olmayacak. Bu çerçevede, rüşvet ve rüşvetle ilgili giderler de, ticari kazançtan düşürülemeyecek.Deprem hasar karşılıklarıyla ilgili düzenleme kapsamında da, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, takip eden hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere, sadece deprem ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı için hesaplanan dengeleme karşılıkları, sigorta ve reasürans şirketlerince gider olarak dikkate alınabilecek.

Tebliğin Ar-Ge indirimiyle ilgili hükümleri uyarınca da, Ar-Ge indiriminin uygulanmaya başlanacağı döneme ait geçici vergi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Ar-Ge faaliyetiyle ilgili rapor, bir yazı ekinde 2 nüsha olarak Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilecek. Bu süre içinde başvurusu yapılmayan projelerle ilgili olarak da, çalışmalara başlanıp, harcama yapılmakla birlikte projenin herhangi bir aşamasında başvuruda bulunulması ve uygun bulunması durumunda, vergilendirme döneminin başlangıcından itibaren yapılan Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge indiriminden yararlanabilecek.

Hazine zararı doğması şartı aranacak

Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımıyla ilgili usullerde yapılan değişikliğe göre de, tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü, Hazine zararının doğması şartına bağlı olacak.

Aynı şekilde dar mükellefiyete tabi kurumlar, hak ediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılan birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinden elde ettikleri kazançlarını, kurumlar vergisi beyannameleri ile beyan edecek.

Dernek ve vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek ya da vakıf olarak değerlendirilen kurum ve kuruluşların elde ettikleri gelirlerin, kesinti suretiyle vergilendirilmiş taşınmaz kira geliri, menkul kıymet alım satım geliri ve menkul kıymetlerin elde tutulması ile itfasından elde edilen gelir olması halinde, bu gelirler için 1 Ocak 2008-31 aralık 2015 tarihleri arasında, dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme oluşmayacağından, anılar gelirler nedeniyle dernek veya vakıf adına kurumlar vergisi tesis edilmeyecek. Söz konusu vergi kesintileri, dernek ya da vakıflar açısından nihai vergileme niteliğinde olacak.Tebliğ çerçevesinde, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun uyarınca, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına, kurumlar vergisi mükelleflerince makbuz karşılığında yapılan her türlü ayni ve nakdi bağış ve yardımlar ile sponsorluk harcamalarının tamamı, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek kaydıyla, kurum kazancından indirilebilecek.