Sanayici, Avrupa şekerini bekliyor
Şeker ihtiyacını yurtiçinden karşılayamayan ihracatçılar AB’den yapılacak ithalat için ayrılan 80 bin tonluk kotanın bir an önce açılmasını istiyor. Sanayiciler gecikme dolayısıyla 40 milyon dolar zarar ettiklerine dikkat çekiyor...
Mehmet FİLOĞLU
İSTANBUL - Sanayicilerin uzun süredir talep ettikleri AB’den şeker ithalatı izni 1.5 ay önce Resmi Gazete’de yayınlanan karara rağmen hala uygulanmıyor. Sebebi ise kararın uygulama usul ve esaslarının hala belirlenmemiş olması. Sanayiciler, bürokrasinin bu karara başından beri direndiği ve bilerek geciktirildiğini savunuyor.
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, iç piyasada şeker bulunamadığını, özel sektörün ise kendilerine fahiş fiyatla satış yaptığını kaydetti. Mete, bu süreç içindeki zararlarının 40 milyon doları bulduğunu, birçok firmanın Avrupa’da şirket alma ya da yatırım yapma için araştırmalara başladığını söyledi.
Türkiye’de üretilen pancar şekeri üç kategoriye ayrılıyor. Tüketicinin ve iç piyasanın kullandığı şeker “A kategorisi” stok olarak saklanan şeker “B kategorisi” ihracatçı sanayicilerin kullandığı şekerler “C kategorisi” olarak adlandırılıyor. Türkiye’de son dönemde iklim koşulları sebebi ile üretilen pancardan elde edilen şeker miktarı düştü. Böyle olunca öncelik iç piyasaya veriliyor ve ihracatçıların kullandığı C kategorisinde sıkıntı yaşanıyor.
Dahilde İşleme Rejimi kapsamında elinde belgesi olan sanayici normalde Türkiye’deki satış fiyatı ne olursa olsun ihtiyacı olan şekeri uluslararası piyasalardaki fiyatlara ek olarak 61 dolar navlun ücreti ödeyerek Türkiye Şeker Fabrikaları’ndan karşılayabiliyor. Bu yıl şeker fiyatı 470 dolar civarında seyrediyor. Navlun bedeli ile birlikte sanayicinin 530 dolara ürüne ulaşması gerekiyor. Ancak üretimin düşüklüğü nedeniyle C kategorisinde satışları durduruldu. Sanayici şeker ihtiyacı için özel sektöre yönlendirildi. Zekeriya Mete, sıkıntının burada başladığını savunuyor. Mete, özel sektörün ellerindeki şekeri kendilerine 650 dolarlara sattığını belirterek, bu fiyatlarla ciddi zarar ettiklerini kaydetti.
AB: Ya kendin üretirsin ya da benden alırsın
İhracatçılar uluslararası piyasalardan şeker almak istediklerinde de sorunla karşılaşıyor. Özellikle Avrupa’ya ihracat yapan firmalar. Avrupa ülkeleri de Türkiye gibi iklim koşullardan dolayı şekeri daha ucuz olan kamıştan değil pancardan üretebiliyor. Dolayısıyla kendi şeker piyasasını korumak isteyen AB, Türkiye’den yaptığı ithalatı kısıtlıyor. Şeker ihtiyacını iç piyasadan ya da AB’den karşılamayan Türk firmalara yüzde 135’lik telafi edici vergi (TEV) uyguluyor. Bu da sanayicinin elini kolunu bağlıyor. Bu kapsamda Ekonomi Bakanlığı’nın kapısını çalan ihracatçılar uzun uğraşlar ve aylarca beklemenin sonunda AB’den 80 bin tonluk ithalat kotası açmayı başardılar. Ancak 1.5 ay geçmesine rağmen bu karar henüz uygulanmadı. Şekeri kimin getireceği ve nasıl dağıtılacağı belli değil. Zekeriya Mete, ithalatı kamunun ya da ihracatçıların yapmasını savunuyor. İthal edilen şekerin şöyle dağıtılmasını öneriyor: “Elinde C belgesi olup ithalat yapamayanlara öncelik verilmeli. Sonrasında AB’den TEV doğan firmalara hak tanınmalı. Geri kalanı da tüm sanayicilere eşit bir şekilde paylaşılsın.”
İHRACATÇILAR SORUNUN ÇÖZÜLMESİNİ BEKLİYOR
“Şekeri biz getirmeliyiz”
Avrupa Birliği’ne ihracat yapan şekerleme şirketi Sweet Saha’dan Özcan Hacıoğlu, şekerli ürünler üretimi yapan ihracat şirketlerinin, 2015 yılının başından beri C Şeker Tahsisat belgeleri olmasına rağmen C şekeri alamadıklarını belirtti. Dahilde İşleme Rejimi İzin Belgesi, olan firmalara verilen ithalat izninin ihracatçıları rahatlattığını aktaran Hacıoğlu, bununla birlikte AB’ye ihracat yapan firmaların TEV yüzünden bu imkandan yararlanamadıklarını söyledi. Hacıoğlu, rekabetçiliklerini kaybetmemek için 80 bin ton olarak belirlenen AB şekeri kotasını firmaların kendilerinin getirmesi gerektiğini savundu.
“İki yıldır zarar ediyoruz”
Avrupa’ya ihracat yapan bir diğer firma olan Özgürler Şekerleme’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Özgür de 2-3 yıldır AB’den yapılacak ithalatı beklediklerini söyledi. Özgür, “Şu an ihtiyaç duyduğumuz ham şekeri bulamadığımız için zor durumdayız. Uluslararası piyasayla rekabet edebilmemiz için Avrupa’dan gelecek bu şekerin ihracatçıya dünya piyasasıyla aynı fiyatlara verilmesi gerekiyor. Şeker ihracatçısı iki yıldır zarar ediyor bir an önce bu işin çözümlenmesi lazım çünkü Türkiye’de ki ham şeker üretimi ihracatçının talebini karşılayamıyor” diye konuştu.