Sanayideki sürpriz artış için ne dediler?

Sanayi üretimindeki eylülde hızlı yaşanan artışı değerlendiren ekonomistler, verilerin takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış olsa bile tatillerin etkisini tam olarak yansıtamadığı görüşünde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sanayi üretimi eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 oranında yükselerek beklenenden hızlı artış gösterdi. Görünüm, üçüncü çeyrek GSYH gerçekleşmesi açısından olumlu bir sinyal vermiş olsa da ekonomistler büyümede yukarı yönlü risklerin devam ettiği görüşünde.

İşte eylülde pozitif sürpriz yapan sanayi üretimi için yapılan değerlendirmeler:


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün:
Ekonomideki dinamizmin bir başka göstergesi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sanayi üretimi rakamlarının beklentilerin üzerinde geldiğini belirterek, bunun Türkiye ekonomisi ve sanayisindeki dinamizmin bir başka göstergesi olduğunu söyledi.

Türkiye'de olumlu yönde tahmin edilemeyen bazı iç dinamiklerin ekonomide var olduğunu belirten Ergün, bu nedenle zaman zaman Türkiye ekonomisi hakkında bunların ihmal edilerek konuşulduğunu ve bunun hiç ihmal edilmeyecek bir şey olduğunu dile getirdi.

Ergün, Türkiye ekonomisinde tahmin edilemeyen bazı dinamiklerin harekete geçtiğini ve zaman zaman beklentilerin üstünde müspet gelişmelere imkan verdiğini aktardı.

Gelecek dönemde yatırımların devam edeceğini, istihdamın ve üretimin artacağını, ihracat artışı beklentilerinin var olduğunu söyleyerek, "Bu seferki rakamlar bize Avrupa'daki pazar gelişmelerinin de işaretlerinin iyi alındığını göstermektedir. Dünyada birtakım iyileşmeler var. Dünyadaki iyileşme işaretlerinin Türkiye'de yatırımcılar tarafından doğru okunduğunu ve yatırım mallarına doğru bir yönelişin var olduğunu bize gösteriyor. Bu ihracat demek istihdam demek, üretim demek, 2014 yılı açısından böyle bir sürecin yaşanacağının işaretleridir. Önümüzdeki dönem için 2014 yılı açısından böyle bir sürecin yaşanacağı dönemin işaretlerini bugünkü açıklanan sanayi üretimi rakamlarını da rahatça görebiliyoruz" diye konuştu.

Büyümede iç pazarın tüketimin etkisi daha fazla olduğunu hatırlatan Ergün, "Şimdi yavaş yavaş Avrupa pazarlarındaki iyileşmeler de görülünce dış pazarların da etkisi büyüme üzerinde görülmeye başlandı. Bu 2014 yılında daha fazla görülecek. 2014 yılındaki büyümeye iç tüketimden daha fazla belki de ihracat destek verecek. 2013 yılı içerisinde ihracat Türkiye'deki büyümeye fazla destek veremedi. Neden? Çünkü pazarlarımızda bazı sorunlar vardı, müşterilerimiz sorun yaşıyordu. Müşterilerimizin sorun yaşadığı yerde destek beklemek son derece zor. Ama müşterilerimizin de durumu iyileşmeye başladı. Avrupa'daki pazarlar gelişiyor. Bu iyileşme bize önümüzdeki dönem için, 2014 yılı için umut veriyor" ifadelerini kullandı. 

[PAGE]

 

 

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan:
Son çeyrek, sanayi açısından daha iyi olacak

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatın da katkısı ile 2013 yılının son çeyreğinin sanayi açısından daha iyi olacağını vurguladı. Çağlayan, Avrupa'da faiz indiriminin Türkiye açısından pozitif etki yapacağını bildirdi.

Birinci çeyrekte yüzde 1.3, 2. çeyrekte yüzde 3.2 yükselen sanayi üretim endeksinin 3. çeyrekte yüzde 3.8 arttığına dikkat çeken Bakan Çağlayan, “Bugün açıklanan Eylül ayı sanayi üretim endeksinin 123.8 olduğunu gördük. Eylül'de yüzde 6.4, son 3 ayda yüzde 3.8 artış var (arındırılmamış veri). Bu aynen büyümemizi de belirleyecektir. 3. çeyrekte büyümenin zayıf olmayacağına yönelik ciddi bir işaret var elinizde” dedi.

“Düşük olmayan bir büyüme görülmeyeceğini tahmin ediyoruz”

Turizm, tarım ve inşaatın da 3. çeyrek büyüme hızı üzerinde etkisi yüksek olduğu için sadece sanayi üretimine bakıp büyümenin kaç puan geleceğini söylemenin mümkün olmadığını vurgulayan Bakan Çağlayan, ancak düşük olmayan bir büyüme görüleceğini tahmin ettiklerini dile getirdi.

Sanayi üretimindeki artışta hem ihracatın hem iç talebin olumlu etkisi bulunduğunu dile getiren Çağlayan, “Genel ihracatımızda ciddi bir kıpırdanma olmasa da altın dışı ihracatımızda özellikle sanayi ürünleri ihracatımızda artışlar devam ediyor. Kasım ve Aralık'ta daha da canlı artışlar göreceğimizi düşünüyorum ihracat anlamında. Bu da sanayi üretimini pozitif etkileyecektir” dedi.

"Avrupa Merkez Bankası'nın faiz dirimi talebi olumlu etkileyecek"

Çağlayan, Avrupa’daki göreceli iyileşme ile bölgeye ihracatta artış görüldüğünü vurguladı. AB'de büyümenin bu yıl da çok zayıf olacağını, ancak ithalatlarında artışın bekledikleri gibi yıl ortasında başladığını dile getiren Çağlayan, bundan en olumlu etkilenecek ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydetti.

Dün Avrupa Merkez Bankası tarafından yapılan faiz indiriminin bu anlamda talebi olumlu etkileyeceğini kaydeden Çağlayan, “Ancak euronun değer kaybı da aleyhimize çalışan bir durum. Euro’da düşüşün ciddi boyuta ulaşmaması durumunda, dünkü faiz indiriminin gerek sanayi üretimi, gerek ihracat ve istihdam açısından Türkiye için büyümeyi destekleyici bir gelişme olduğunu ifade edebilirim. Bunun etkilerini 2014 başında görürüz.”

[PAGE]

 

 

Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı:
Yüzde 3 büyüme tahminimizi koruyoruz

Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı, "Yılın kalan iki ayında, kredi genişlemesinde gözlenen yavaşlamanın da yansıttığı üzere, iç talepten büyümeye daha sınırlı bir katkı gelebileceği gözleniyor" dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan eylül ayı sanayi üretim verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Tokalı, ağustos ayında negatif sürpriz yapan sanayi üretiminin, eylül ayında pozitif sürpriz yaptığını ifade etti.

Tokalı, takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmamış endeksin, yılık bazda yüzde 6,4 artışla, yüzde 3,6 ortalama piyasa beklentisine göre iyimser bir tablo çizdiğini belirterek, "Ancak, bayram etkisine bağlı olarak, 'köprü günü değişkeni' (birbirini takip eden iki resmi tatil veya bir resmi tatil ile hafta sonu arasında kalan ve ek tatil yapılabilecek çalışma günü), Ağustos-Ekim döneminde sanayi üretiminin ana eğilimini yansıtmada oynaklığa neden olmakta. Bu doğrultuda, işgünü kaybının yıllık bazda yüzde 10'a yakın düşüşe işaret ettiği ekim ayında, üretim endeksinden yine negatif bir şok gelmesi şaşırtıcı olmayacak" değerlendirmelerini yaptı.

Yılın kalan iki ayında kredi genişlemesinde gözlenen yavaşlamanın da yansıttığı gibi, iç talepten büyümeye daha sınırlı katkı gelebileceğine dikkati çeken Tokalı, "Bu doğrultuda, bu yıl için öngördüğümüz yüzde 3 büyüme tahminimizi koruyoruz. Gelecek yıl için ise, yüzde 4'lük Orta Vadeli Program tahminine yakın olarak, yüzde 3,7'lik büyüme öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.

Tokalı, eylül üretim rakamlarına, dayanıklı tüketim mallarından önemli bir destek geldiğine değinerek, bir süredir zayıf seyreden bu gruptaki üretim artışının, ertelenen talebin gerçekleşmiş olabileceğine işaret ettiğini, gelecek dönem üretim aktivitesiyle ilgili ise aşağı yönlü riskleri azaltma anlamında bir sinyal vermediğini dile getirdi.

Sermaye malları üretiminin, yatırım eğiliminde toparlanmaya işaret ettiğini de aktaran Tokalı, ancak bunun kalıcılığı ve gücüyle ilgili gelecek dönem verilerine bakılması gerektiğini kaydetti.

[PAGE]

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi:
Finansal çalkantının ekonomiye etkisinin sınırlı olduğunu gösteriyor
 
TÜİK tarafından açıklanan eylül ayı sanayi üretim verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Bürümcekçi, eylül ayında sanayi üretiminin, yıllık bazda yüzde 6,4 artışla beklentilerin üzerinde bir değişim gösterdiğini belirterek, genel piyasa beklentisinin yüzde 4,0 ve kendi beklentilerinin ise sanayi üretiminin yüzde 6,0 artış göstermesi yönünde olduğunu ifade etti.

Yıllık artış hesaplamasını anketlerle sağlıklı karşılaştırma için mevsim ve takvim etkisinden arındırılmamış ham veri üzerinden yaptıklarını belirten Bürümcekçi, ağustos ayında görülen sürpriz düşüşü fabrikaların kapalı olduğu dönem ve bayram tatilinin bir araya gelmesinden kaynaklı geçici bir durum olarak gördüklerini hatırlattı.

Bürümcekçi, TÜİK'in açıkladığı şekliyle, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinde yıllık bazda artışın da yüzde 6,4 düzeyinde gerçekleştiğini ifade ederek, bu sonuçlardan sonra, ilk çeyrekte yüzde 1,3 düzeyinde ikinci çeyrekte ise yüzde 3,2 düzeyinde yıllık artış gösteren sanayi üretiminin, üçüncü çeyrekte yüzde 3,8 seviyesine hızlandığının hesaplandığını kaydetti.

Türkiye'de sanayi üretimi ile milli gelir verileri arasındaki yakın ilişki dikkate alındığında, böylesi bir görünümün üçüncü çeyrek GSYH gerçekleşmesi açısından da olumlu bir sinyal vermiş olduğuna dikkati çeken Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"İlk çeyrekte GSYH yıllık artışı yüzde 2,9 ve ikinci çeyrekte yüzde 4,4 seviyesinde gerçekleşerek ilk yarıda yüzde 3,7 düzeyinde bir büyüme hızına ulaşılmasını getirmişti. Yılın son çeyreği açısından ise görünüm biraz daha karışık duruyor. Önümüzdeki dönemde, olumlu taraftaki bazı öncü göstergelere (PMI, kapasite kullanımı, tüketici ve reel kesim güven endeksleri) karşılık, finansal koşullarda gerçekleşen sıkılaşma ve alınan yeni makro-ihtiyati tedbirler ile iç talep üzerinde oluşturduğu aşağı yönlü risklerin hangi tarafa ağır bastığı izlenecek.  

Küresel para politikalarına ilişkin devam eden belirsizlikler ve 2014 yılının yoğun seçim takviminin getireceği siyasi belirsizlikler ekonomik aktivitedeki eğilimin yavaşlama yönüne dönmesine daha fazla şans tanımamıza yol açıyor."

Bürümcekçi, sanayi üretiminin ana eğilimi açısından daha önemli olan, mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış endeksin de, bir önceki aya göre yüzde 5,8 artışla yeni tarihi zirvesini gördüğünü vurgulayarak, "İlk çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 1,1 artış kaydedilirken, ikinci çeyrekte bunun üzerine yüzde 1,3 artış daha sağlanmıştı. Bu son veriyle de birlikte, üçüncü çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 1,0 ile daha sınırlı bir artış kaydedilmiş oldu" dedi.  

Bugün açıklanan sanayi üretim verisinin, üçüncü çeyreğin tamamına ait diğer göstergelerle birlikte ele alındığında finansal piyasalarda yaşanan çalkantının ekonomik aktiviteye etkisinin sınırlı kaldığına işaret ettiğinin söylenebileceğini dile getiren Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Ancak, üçüncü çeyrekte Euro Bölgesi kaynaklı dış talep artışı nedeniyle altın hariç ihracat yıllık bazda yüzde 10 artış kaydetmişken bunun son çeyreğin ilk aylarında iyice yavaşladığı gözleniyor. Ayrıca, tüketici kredilerindeki artış hızında yavaşlamanın da belirginleştiği ve Merkez Bankası'nın para politikasında ekim enflasyon raporu sonrasında gerçekleştirdiği ek sıkılaşmanın yansımalarının önümüzdeki dönemde daha fazla hissedilebileceği söylenebilir" değerlendirmesinde bulundu.

İlk çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 1,1 artış kaydedilirken, ikinci çeyrekte bunun üzerine yüzde 1,3 artış daha sağlanmıştı. Bu son veriyle de birlikte, üçüncü çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 1,0 ile daha sınırlı bir artış kaydedilmiş oldu."