Serdengeçti: Enflasyonlu yıllarda büyüme ortalaması yüzde 3.9
Serdengeçti: Enflasyonlu yıllarda büyüme ortalaması yüzde 3.9
İZMİR - İngiltere Büyükelçiliği ve Türkiye Ekonomik ve Politik Araştırmalar Vakfı (TEPAV) işbirliğiyle düzenlenen 'Lizbon Stratejisinin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi'nin İzmir toplantısında konuşan TEPAV İstikrar Enstitüsü Direktörü Süreyya Serdengeçti, enflasyonlu yıllarda Türkiye'nin büyüme ortalamasının 3.9 olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin döviz, faiz, borsa üçgeninde ekonomik sorunlara çare bulmaya çalışırken rekabetçiliğini geri planda bıraktığını belirten Serdengeçti, "Uluslararası rekabetçilik sıralamasında gelişme sağladık. Ama şimdiye kadar çok geride kaldığımız için almamız gereken çok yol var. Lizbon Stratejisi'nin ana başlıkları olan istihdam, AR-GE faaliyetleri, internet erişimi, çevre dostu enerji ve eğitim konularının Türkiye'nin üzerinde durduğu ana konuları" dedi. EBSO Meclis Salonu'nda düzenlenen 'Küresel Rekabet İçin Türkiye Lizbon Gündeminin Neresinde?' konulu seminerde konuşan Serdengeçti, Türk ekonomisinin, yüksek enflasyonun etkisinde olduğu 1970-2001 yılları arasında ortalama yüzde 3.9 büyüdüğünü aktarırken, bu oranın gelişmekte olan ülkelerin aynı dönemdeki büyüme ortalamasının çok altında olduğuna işaret etti. Serdengeçti, şunları söyledi: "Türkiye, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde ekonomik büyüme sağlayamadı. 1980-2001 döneminde ekonomi yüzde 3.5 büyüdü. 1990-2001 döneminde yüzde 3 büyüyen ekonomi enflasyonun düşmeye başladığı 2001-2006 yılları arasında ise yüzde 7.4 gibi yüksek bir büyüme oranı yakaladı. Bu dönemde ayrıca büyümenin niteliği de değişti. Büyümenin motor gücü özel sektör oldu, üretimde verimlilik arttı. 2001 sonrasında Türkiye'de istihdam da artı. Ama istihdam artışı işsizliği azaltamadı. Bunun nedenleri; Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olması, üretimde verimliliğin artması, kadınların işgücüne daha fazla katılması ve tarımın gerilemesidir." TEPAV'ın ekonomide rekabetçilik ve istihdamın arttırılması için önerilerini sıralayan Serdengeçti, Türkiye'de pasif ve aktif işgücü politikalarının izlenmesinin önemine değindi. Serdengeçti, "İstihdam vergileri azaltılmalı, bu işgücü maliyetini azaltır. İş gücü katılığı azaltılmalı, işten çıkarma ve işe alma kolaylaştırılmalı. Kayıtdışıyla mücadelede başarı sağlanmalı. İhtiyaç olmayan alanlarda eğitim verilmesi yerine, ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda insanlar yetiştirilmeli. İş gücü becerisi artırılmalı. Hükümet 2. eylem planında bazı alanlarda gelişme sağladı. Yapısal reformlara odaklanırsak, artık sürdürülebilir yeni programı uygularsak işleri kolaylaştırırız" şeklinde konuştu. 3 ilde daha seminer düzenlenecek EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın da, Lizbon Stratejisi'nin Avrupa'yı bilgiye dayanan tek, rekabetçi ve dinamik bir ekonomi haline getirerek dünyadaki en iyiler arasına sokma çabasını ifade ettiğini belirtti. İngiltere İzmir Fahri Konsolosu Willy Buttigieg, 'Lizbon Stratejisi'nin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi'nin ülkeler arasında işbirliğini geliştirmeyi hedeflediğini söyledi. Buttigieg, proje kapsamında İstanbul ve İzmir'den sonra Mersin, Antalya ve Gaziantep'te de seminerler düzenleneceği bilgisini verdi.