Sezer: Gidişattan kaygı duyuyoruz

Sezer: Gidişattan kaygı duyuyoruz

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

(13:00)ANKARA - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, türban meselesiyle ilgili bir gerginlik ortamının yaratılmakta olduğunu ve bu gidişattan kaygı duyduklarını belirterek, "Sayın Başbakan'a gelinen sürecin durdurulması ve gerginliğin sona erdirildikten sonra ileride bir ortak çözümün bulunması gerektiği yönündeki görüşümüzü paylaştık" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i kabul etti. Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan basına kapalı görüşme öncesinde basın mensuplarının görüntü almasına izin verildi. Görüşmede, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu ve DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit de hazır bulundular. Sezer, yaklaşık 50 dakika süren görüşmenin ardından Başbakanlık'tan ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, içte ve dışta bir çok sorun olmasına, işsizlik gibi sorunlar bulunmasına rağmen Türkiye'de bir tartışmanın yaşandığını dile getirdi. Bu tartışmanın sadece siyasetle sınırlı kalmadığını, üniversiteler ve topluma da bu tartışmanın sıçradığını anlatan Sezer, "bir gerginlik ortamı, türban meselesi ile ilgili gerginlik ortamının yaratılmakta olduğunu gördüğümüzden ve bu gidişattan kaygı duyduğumuzdan ötürü, Sayın Başbakan'a gelinen sürecin durdurulması ve gerginliğin sona erdirildikten sonra ileride bir ortak çözümün bulunması gerektiği yönündeki görüşümüzü paylaştık" dedi. "Bizim de böyle bir tespitimiz var" Türban konusunda Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın "bu tartışmaların Türkiye'yi dışarıda zayıflattığı yönünde" açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Sezer, şöyle konuştu: "Gerçekten bizim de böyle bir tespitimiz var. Üstelik Türkiye'nin en güçlü olması gereken bir süreçten geçtiği düşünülürse, bu tartışmaların Türkiye'yi zayıflatmasına izin vermememiz gerekir. Birçok sorunumuz var, sorunlarımızı aşmak için toplumu bir arada tutmak gerekiyor. Toplumu karşı karşıya getirmek değil, karşı karşıya gelmesine imkan vermek değil, toplumu bir arada tutmak gerekiyor, bu sorunları aşabilmek için. Bakınız millet ve devlet ne yazık ki karşı karşıya geliyor. Yargı organları ile siyaset karşı karşıya geliyor. Siyaset ile siyaset karşı karşıya geliyor. Üniversitelerdeki durum ortada. Üniversitelerarası Kurulun açıklamaları çok net ama aynı zamanda Üniversitelerarası Kurulun açıklamasını doğru bulmayan akademisyenlerin imza kampanyası var, o da belli sayıya ulaştı. Demek ki akademisyenler karşı karşıya geliyor. Kadınlar ile erkekler karşı karşıya geliyor. Bunu yaratmaya hiçbirimizin hakkı yok diye düşünüyoruz. Bu sorunu uzlaşı ve diyalog kültürü içinde aşmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu görüşlerimizi Başbakan'a ve çalışma arkadaşlarına ilettik. "Çözüm arayışında olduğunu açıkçası hissettim" Tam olarak kaygıları paylaştığını söylemedi Başbakan ama bir çözüm arayışında olduğunu açıkçası hissettim. Konuşmalarında o görülüyordu ama gelinen noktada da kendisini bağlamış görünüyor." Bir gazetecinin, "Geri adım atacakları izlenimini edindiniz mi?" sorusu üzerine Sezer, Başbakan Erdoğan'ın Yükseköğretim Yasası'nın ek 17. maddesinde yapılacak değişiklikle ilgili konuşulabileceği gibi bir düşüncesi olduğunu ifade etti. Sezer, "Görüşmelerin ertelenmesini önerdiniz mi?" sorusuna da "Evet, doğrudan onu önerdik. Bu sürecin net bir şekilde durdurulmasını önerdik" diye konuştu. Yükseköğretim Kanunu'nun ek 17. maddesi ile bir soruyu yanıtlarken de Sezer, bu konunun detayına görüşmede girmediklerini belirterek, "(Belki) dedi ama biz bu Anayasa değişiklikleri sürecinin de durdurulması gerektiğini söylediğimiz için orada kalmış olduk açıkçası" dedi. Sorunun anayasa değişikliği ile değil, toplumsal uzlaşı ile çözüleceğini düşündüklerini belirten Sezer, şunları söyledi: "Bir başka konu da konunun Anayasa Mahkemesine gidecek olması. Anayasa Mahkemesinin alacağı karar önemli olacak ama o da yeni bir tartışma ve gerginlik yaratabilir kaygısı ile biz bu girişimde bulunduk. Sayın Bahçeli ve Sayın TBMM Başkanımız ile görüşeceğiz. Sonra da Sayın Baykal ile görüşebileceğimizi umut ediyorum. Görüşlerimizi ifade edeceğiz. Zaten Sayın Baykal'ın bu durdurma girişimimize karşı olmayacağını düşünüyorum." "Anayasa Mahkemesine gidileceğini Başbakan'a hatırlattınız mı?" sorusuna da Sezer, "Tabii... Sayın Başbakan çok tepkili, dinlemedi orada beni. Ne düşündüğünü anlamadım açıkçası" karşılığını verdi. "Siyaset bu işten elini çektiğininde çözüm süreci başlar" Sürecin durdurulması halinde DSP olarak bundan sonra verebilecekleri katkı konusunda bir ifadesinin olup olmadığı sorusuna da Sezer, şu yanıtı verdi: "Söylediğimiz şu: Süreç durdurulur, siyaset bu işten elini çektiğini hissettirebilirse o zaman çözüm süreci başlamış olur. Partilerin belli sayıda üyeleri ile komisyon oluşturulup çalışılabilir ama bu komisyonlar aynı zamanda üniversitelerle yargı organları ile sivil toplum örgütleri ile iş dünyasının temsilcileri ile örneğin odalar birliği ile sendikalarla birlikte çalışabilir. Dolayısıyla toplumun bütün kesimlerini ortak bir noktada buluşturmak mümkündür diye düşünüyorum. Türkiye'de, bu topraklarda insanlar hangi kökenden, hangi ırktan, hangi inanç grubundan olursa olsun yüzlerce yıldır huzur ve barış içinde yaşıyor. Şimdi birbirimize düşürmeye kadar varabilecek adımlardan sakınmak gerekir.