'Sigorta sektörü bu yıl yüzde 30 büyür'
TSB Genel Sekreteri Eroğlu, sektörün bu yıl yüzde 30 büyümeyi yakalayacağını ancak trafik sigortası primlerinin gelecek yılki büyümeyi olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Akif Eroğlu, sigorta sektörünün bu yılı prim üretiminde yüzde 30 büyüme ile kapatacağını ancak trafik sigorta primlerindeki düşüş nedeniyle gelecek yıl ekonomideki büyümeye de bağlı olarak yüzde 10-15 bandında büyüme beklediklerini söyledi.
Eroğlu, sektörün geçen yıl zarar etmesinin ardından trafik sigorta primlerindeki artışlarla ilk yarıda kara geçtiğini ancak ağırlıklı prim üretilen trafikte yüksek hasar oranları nedeniyle bu branşta kar sorununun devam etmesini beklediğini söyledi.
'Gelecek yıl bu yılki büyümeyi bulamayız'
Reuters ile yaptığı söyleşide, sigorta sektörünün yılın ilk yarısında trafik sigorta primlerindeki artış nedeniyle yüzde 37, trafik dışı olarak ise yüzde 12 büyüdüğünü söyleyen Eroğlu, "Bu yılı ise tüm sektörde yüzde 30 büyüme ile kapatabiliriz. Trafik hariç büyüme de yüzde 12 olarak devam eder. Gelecek yıl ise trafik sigorta primlerinde azalma trendi nedeniyle sektörde bu yılki büyümeyi bulamayız" dedi.
Eroğlu sözlerini, "Ekonomideki büyümeye bağlı olarak trafikle beraber gelecek yıl yüzde 10-15 bandında büyüme bekliyorum. Özellikle son dönemde tamamlayıcı sağlık sigortasının revaçta olduğunu görüyoruz. Bu branşa çok güveniyorum ve büyüme bekliyorum, gelecek yıl trafik branşında ise büyüme beklemiyorum" diye sürdürdü.
'Diğer branşların kârını da götürdü'
Trafik sigorta primleri son beş yılda yüzde 54 artarken hasar oranının yüzde 311 arttığını söyleyen Eroğlu, "Sektörün sıkıntısı da buradan kaynaklanıyor, hasar oranı azalmadan primlerin düşmesi zor. Sektör olarak son 10 yıldır zarar ediyor ama bu zararı diğer ürünlerle kompanse ediyorduk. Ancak trafik branşı ilk defa geçen yıl bilanço zararına dönüştü ve diğer branşların kârını da götürdü. Bilanço kârlılığı da gidince sektörün yapacağı bir şey kalmadı" dedi.
Trafik sigortasında geçen yıl şirketler yüksek zararlar yazarken, bunun başlıca nedenleri arasında yaralı veya ölümlü kazalarda tazminat hesaplama standartlarının kanuni bir dayanağının olmaması ve mahkemeye taşınan dosyalarda geçmiş yıllara dönük kararlar alınması geliyordu. Bu çerçevede şirketler artan maliyeti karşılamak için prim bedellerini artırdı.
TSB verilerine göre trafik branşında geçen yılın ilk yarısı itibariyle 1.23 milyar TL, geçen yıl sonu ise 2.38 milyar TL zarar yazılırken, trafik primlerindeki artışla birlikte bu yılın ilk yarısında zarar 515 milyon TL'ye geriledi.
Öte yandan trafik sigortasında 2015'in ilk yarısında 2 milyar TL, 2015 sonunda 4.2 milyar TL, bu yılın ilk yarısında ise 2.6 milyar TL hasar ödendi.
'Sadece zararı karşılasak yeter'
Eroğlu, "Trafik sigorta primlerindeki artış zararı kompanse etmiş oldu ama hala zarar ediyoruz. Zararın yıl sonunda biraz daha aşağı inmesini bekliyoruz ama bu branş kâr etmeyecek sadece zararı karşılasak yeter" dedi.
TSB verilerine göre hayat dışı sigorta şirketleri geçen yıl 577 milyon TL zarar ederken, prim artışları nedeniyle bu yılın ilk yarısında 143 milyon TL bilanço kârı elde edildi. Söz konusu dönemde özsermaye kârlılığı ise yüzde 1.7 oldu.
'BES'te konsolidasyon olabilir'
Sigorta sektörünün gerek hayat, gerekse elementer tarafta halen ciddi bir potansiyel taşıdığını söyleyen Eroğlu, "Ancak şu anda mevcut finansal sonuçlar nedeniyle sektöre eskisi kadar yabancı ilgisi yok. Gelenler de bu sonuçlar nedeniyle tam istediklerini bulamadılar. Ama trafiği toparlamaya başladık. Tarife gibi uygulamalara gidilmez, sektör serbest piyasa koşulları içinde kendi halinde bırakılırsa biraz toparlanıp mali bilançosunu düzeltebilir" dedi ve şöyle devam etti:
"Sektöre eskisi kadar yoğun talep olmamakla birlikte 10 yılda yaklaşık 7 milyar dolar doğrudan yabancı sermayenin geldiği bir ekonomiyiz. Dolayısıyla yabancı ilgisinin bittiğini düşünmüyorum. Diğer taraftan bireysel emeklilik tarafında emeklilik şirketlerinin büyük yatırımlar yaptığı ve karlılığın istenen seviyede olmadığı dikkate alındığında, küçük şirketlerde konsolidasyon olabilir."
Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre 30 Eylül itibarıyla Bireysel Emeklilik Sistemi'nde katılımcı sayısı 6.48 milyon, devlet katkısı dahil fon büyüklüğü ise 58 milyar TL seviyesinde.
Eroğlu, otomatik katılım dışarıda bırakıldığında 2017 sonunda BES'te katılımcı sayısının 7.1 milyon kişiye, devlet katkısı dahil fon büyüklüğünün ise 75 milyar TL'ye ulaşmasını beklediklerini söyledi.