“Sıkılaşmada sona yaklaşıldı TL’ye destek adımları sürecek”
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizinde beklentileri aşan bir artırıma imza attı. PPK, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 40'a çıkarırken, sıkılaşma adımlarının kısa zamanda tamamlanacağını söyledi.
Birol BOZKURT
Piyasaların merakla beklediği faiz kararı açıklandı. Merkez Bankası, dün yaptığı toplantıda politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 40'a çıkardı. Piyasalarda genel beklenti, 250 baz puan artırım yapılması yönündeydi. Merkez Bankası, artışla beraber haziran ayından itibaren toplamda 3 bin 150 baz puan faiz artırmış oldu.
Merkez Bankası, haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750, eylül ve ekimde 500'er baz puan faiz artırmıştı. Faiz adımını değerlendiren ekonomistler, alınan faiz kararı ve verilen mesajların Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede ne kadar kararlı olduğunu göstermesi açısından önemli olduğuna vurgu yapıyor.
Beklentilerde sınırlı iyileşme başladı
PPK metninde sıkılaşmanın sonuna yaklaşıldığı mesajını veren banka, TL’yi güçlendirmeye yönelik adımların ise devam edeceğini söyledi.
Ekim ayında bir miktar gerileyen manşet enflasyonun son Enflasyon Raporu'nda sunulan görünümle uyumlu seyrettiğine dikkat çekilen PPK metninde şu ifadelere yer verildi: “Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin başladığına işaret etmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir.
Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmektedir.”
2024’te sıkı duruş sürecek
PPK metninde parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını söyleyen Merkez Bankası, “Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Miktarsal sıkılaştırma kararları sürecek
Mevcut mikro ve makroihtiyati çerçevenin sadeleştirildiğine vurgu yapan Merkez Bankası, kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğunun altı çizdi.
Ayrıca TL mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin süreceğini söyleyen banka, “Parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
Borsanın cazibesi sürecektir
Kararı değerlendiren Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş, “Piyasa beklentileri 250 baz puan artış, Ata Yatırım tahmini olan 300 baz puanlık artışın üzerinde sürpriz bir şekilde 500 baz puanlık artış gerçekleşti. Karar metninde, faiz artış sürecininim sonuna yaklaştığımız sinyali de verildi.
Önümüzdeki dönemde enflasyondaki gelişmelere bağlı olarak TCMB’nin de parasal politikalarını belirleyeceğini düşünüyoruz” dedi. Beklentiler üzerinde açıklanan faiz artırımına ilk tepkinin olumsuz olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Önümüzdeki günlerde rasyonel politikalara sıkı sıkıyı bağlı bir politika izlenmesi de 'güven' artışını destekleyebilir.
Güvenin oluşması ve TL’nin de istikrar kazanması, Türkiye’nin yeniden yabancı yatırımcıların radarına girmesine fayda sağlayabilir. Olumsuz tarafta ise acı reçetenin uygulanması ve yüksek faizler, yatırım ve işletme sermayesi maliyetlerinin yükselmesinin ekonomide büyümeye olumsuz etkileri olarak görülebilir.
Önümüzdeki günlerde, mevduat faizleri cazip hale gelse de özellikle güven ortamının oluşabileceğine yönelik beklentileri, doğrudan ve portföy yabancı yatırımların artmasıyla borsanın yine en cazip yatırımı olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Doğru makro politikaların, özellikle güveni artırması kalıcı portföy yatırımlarını da destekleyecektir” diye konuştu.
“Beklentilerin ötesinde bir karar”
Merkez Bankası piyasa medyan beklentisinin ötesine geçtiğine dikkat çeken, Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru, “Metnin detaylarına baktığımızda birkaç farklı parametre sebebiyle enflasyon baskılarını hala canlı olduğu vurgulanmış, diğer taraftan parasal sıkılaşmanın etkileri sebebiyle yurt içi talepteki dengelenmenin başladığından söz ediliyor.
Metnin en can alıcı noktası ise sıkılaşma adımlarının yavaşlayacağı ve kısa zaman diliminde tamamlanacağı vurgulanmış, bu kapsamda sıkılaşma sürecinin geri kalanına ilişkin olarak biz iki toplantıda 2,5 puan artış yapılarak zirvenin 45 olacağını öngörüyoruz. Geçtiğimiz hafta itibariyle baktığımızda ortalama mevduat faizleri %45’in biraz üzerinde seyrediyor, TCMB’nin son piyasa anketinde 12 ay sonrasına yönelik enflasyon beklentileri ise %43,94’e geriledi.
Yani ekonomi yavaş yavaş pozitif reel faiz bölgesine geçerken bu son kararla birlikte pozitif reel faize ilişkin soru işaretleri ortadan kalkmış oldu. Bu kararın ardından mevduat faizlerinin biraz daha yukarı gelmesini ve parasal sıkılaşmanın talep üzerindeki etkilerinin daha belirgin hale gelmesini bekliyoruz” dedi.
Reeskont kredilerine üst sınır getirildi
Merkez Bankası, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetine üst sınır getirdi. Açıklamada ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde iskonto oranı azami yüzde 25,93'te sabit tutulduğu belirtildi.
Banka açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “21 Temmuz 2023 ve 12 Eylül 2023 tarihlerinde ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredisi günlük kullanım limitinde yapılan güncellemelerle günlük limitler önceki düzeyine göre toplamda 10 kat artırılarak 3 milyar TL seviyesine yükseltilmişti.
Ayrıca, reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulu kaldırılmış ve reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımları istisna tutulmuştu. TCMB, ihracatçı firmaların finansmana erişimini ve finansman koşullarını desteklemeye devam etmektedir.''
YTAK kredisi yapılandırıldı
Yatırım taahhütlü avans kredisi (YTAK) yeni uygulama çerçevesine göre; firmaların yatırım projeleri için alacakları Teknoloji/Strateji puanı dikkate alınarak, toplam yatırım tutarı en az 1 milyar Türk Lirası olan yatırım projelerine aracı bankalar kanalıyla YTAK tahsis edilebilecek. Azami 10 yıl vadeli olarak kullandırılacak kredilerin faiz oranı; Teknoloji/ Strateji puanı, yatırım kapsamında yurt dışından sağlanan finansman oranı, finansal sağlamlık değerlendirmesine bağlı olarak yüzde 30 ile yüzde 15 aralığında belirlenecek. Yeni YTAK programına yıllık 100 milyar Türk Lirası limit tahsis edildi. Program kapsamında 3 yıl boyunca toplam 300 milyar TL limit tahsis edilmesi planlandı.