Şok dava kararı piyasayı rahatsız etti

Şok dava kararı piyasayı rahatsız etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yeni hafta piyasalar açısından zorlu geçecek. Dışardaki gelişmeleri yakından takip eden ve gel-gitleri yoğun olarak yaşayan piyasaların Yargıtay Başsavcısı'nın "şok bir durum" olarak nitelenen AKP'yi kapatma davasına nasıl bir tepki vereceği kafaları kurcalarken, karardan rahatsız olan yatırımcıların ilk tepkisinin olumsuz yönde olması bekleniyor. Cuma akşamı piyasalar kapandıktan sonra gelen habere ilk tepkiyi cumartesi günü açık olan Kapalıçarşı ayaklı borsa verirken, dolar YTL işlemleri hızla 1.23 YTL seviyelerinden 1.25 YTL seviyelerine yükseldi. İMKB'nin tepkisinin de olumsuz olması beklenirken, tahvil ve bono bileşik faizlerinin yüzde 18 seviyelerini görebileceği konuşuluyor. Uzmanlar, dışardaki belirsizliğin yanına içerdeki bir belirsizliğin eklenmesi ile dalga boylarının artabileceğini ve yatırımcıların böyle durumlarda daha temkinli olmasını ve dikkati elden bırakmaması gerektiğini belirtiyorlar. Bu haftanın diğer en önemli gündem maddesi ve takibi ise yarın yapılacak ABD Merkez Bankası'nın (FED) olağan aylık toplantısından çıkacak kararlar olacak. Geride bıraktığımız hafta ABD Merkez Bankası öncülüğünde piyasaları kurtarmaya yönelik yeni kararlara ilk tepki olumlu olmuş, daha sonra hızla dağılan bu havanın ardından cuma günü yatırım bankası Bear Stearns'un kurtarma operasyonunu gündeme gelmişti. Yine ardından Fitch'in banka zararlarının beklendiğinin üzerinde açıklanacağını duyurması da morelleri bozdu. Piyasalarda yarın yapılacak FED toplantısında yarım puan ila 75 baz puanlık bir faiz indirimi geleceğine yönelik beklentiler yönünde bir karar gelmesi ve sonrasındaki açıklamların olumlu olması durumunda piyasaların rahatlayacağı düşünürlürken, içerdeki siyasi gelişmelerin nasıl bir yolda ilerleyeceği ise yeni bir belirsizlik olarak piyasanın önünde duruyor. Yabancıların İMKB portföyü eriyor İçerdeki son gelişmelerin soru işaretlerini artırdığı piyasaların önündeki en önemli gündem maddesi olan ABD'deki resesyon kaygısı ile küresel finans sisteminde yaşanan belirsizlik ve çalkantının artması, yabancı yatırımcıların Türkiye portföylerini ise azaltmaya itti. Yabancıların büyük bölümü İMKB'de bulunan portföylerinin toplam değeri toplam değeri yılın ilk iki ayında, 15 milyar dolardan fazla küçüldü. Küçülme özellikle küresel dalgalanmanın İMKB'de kan kaybına yol açması nedeniyle yabancıların elindeki hisse senetlerinin büyük çapta değer yitirmesinden kaynaklandı. Yabancıların mülkiyetindeki hisse senetlerinin 28 Aralık'ta 70 milyar 309 milyon dolar olan değeri, 29 Şubat itibariyle 55 milyar 610 milyon dolara indi. Yabancı yatırımcının hisse senedi portföyü, anılan dönemde yüzde 20.9 oranında 14 milyar 699 milyon dolar değer yitirdi. Bu portföy değeri izleyen dönemde de düşmeye devam ederek 12 Mart itibariyle 54.9 milyar dolara kadar indi. Kur riski giderek artıyor Türkiye'nin kısa vadeli dış borcu nedeniyle karşı karşıya olduğu kur riski de giderek artıyor. Büyük bölümü bankalar ve şirketler olmak üzere özel sektöre ait kısa vadeli dış borç stoku ocak sonu itibariyle 42 milyar 209 milyon dolara ulaştı. Kısa vadeli dış borç stoku, son beş yılda yüzde 157 oranında 25.8 milyar dolar artış gösterdi. Stokun 23.9 milyar dolarla en büyük bölümünü şirketler kesiminin borçları oluşturuyor. 2007 sonunda 41 milyar 803 milyon dolara yükselen ve büyük bölümü bankalar ve şirketler olmak üzere özel sektöre ait kısa vadeli dış borç stoku, bu yıl da artışını sürdürerek ocak sonu itibariyle 42 milyar 209 milyon dolara ulaştı. Özince: Siyasi gelişmeler piyasada sorun yaratmaz Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, siyasi gelişmelerin iç piyasada ayrıca bir sorun yaratmayacağını belirterek "Türkiye'nin dışarıdaki kredibilitesi ile ilgili de ayrıca bir sorun yaratmaz diye düşünüyorum" dedi. Özince, siyasi gündemin geçtiğimiz aylarda ve haftalarda da ısındığı günleri gördüklerini, bunun Türkiye'nin içsel koşullarında ciddi etkilerini yaşamadıklarını belirtti. "Şu anda bahsettiğiniz türden siyasi gelişmelerin de iç piyasada ayrıca bir sorun yaratacağını düşünmüyorum. Türkiye'nin dışarıdaki kredibilitesiyle ilgili de ayrıca bir sorun yaratmaz diye düşünüyorum" diyen Özince, gelişmeler daha büyük boyutlara, siyasi belirsizlikleri taşırsa ve süreç uzarsa belki onun etkisinin olabileceğini vurguladı. Özince'nin piyasalarla ilgili değerlendirmesi de şöyle: "Hiçbir şey olmaz. Şu ana kadar izlediği seyrin dışında hiçbir şey olmaz. Siyasi gündemdeki belirsizlikler tabii ki memnuniyet verici şeyler değildir. Ülkemizin her yönüyle istikrar içinde olması lehimize olur. Ekonomi açısından da iyi olur. Ancak belirttiğimiz türden gelişmelerin de finansal piyasaları fazla etkileyeceğini düşünmüyorum."