Sorunlu kredilerde artış var herkes daha dikkatli olmalı

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, sorunlu kredilerde binde 1 bazında artışın olduğunu, bankacılık sektörünün ve müşterilerin dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. 2001 krizinde de kredi vermeye devam ettiklerini belirten Özen, ancak son zamanlarda bazı küçük işletmelerde ufak tefek emareler görüldüğünü kaydetti. Özen, "Sorunluluk oranı artıyor mu derseniz, ufak tefek emareler var. Bazı küçük işletmelerde de gözleniyor. Bankacılık sektörü olarak, müşteriler olarak dikkatli olmaz lazım. Sorunlu kredilerde binde 1 bazında artışın olduğunu söylemek mümkün. Garanti Bankası'nın ise sorunlu krediler 31 Aralık 2007'ye göre binde 2 artmıştır. Ben son derece rahatım. Gerek yurtiçi, gerekse yurtdışı koşullar açısından baktığımız zaman, önümüzdeki günler, geçen yıl gibi olmayabilir" diye konuştu. Volatiliteyi azalmak için, yurtdışında önemli adımlar atıldığına işaret eden Özen, FED'in yaptığının önemli ve cesaretli işler olduğunu dile getirdi. "Atılan adımlar, piyasaları döndürmeye yetecek gibi duruyor" diyen Özen, şöyle devam etti: "Piyasalar burada taban yapıyor gibi. Amerika'da ve yurtdışında büyük düşüşler beklemiyorum. FED, sadece likidite vermekle kalmayıp, faiz indirdi, her türlü kağıda likidite vermeye başladı. Aracı kurumlara likidite verdi. Dolayısıyla, yurtdışından gelecek tehditlerde ileriye dönük azalma görünüyorum." Tabanın uzun sürede oluşacağını düşündüğünü de aktaran Özen, ancak bunun kolay olmayacağını, yurtdışına baktığımızda çok ciddi sorunların hala durduğuna değindi. Özen, "Bunlar tecricen azalacaktır. Yurtdışı bilançolarında muazzam kârlılıklar göremeyeceğiz, kredi sıkışıklığı devam edecektir. 2008'i yurtdışı bankacılığı kaybetmiştir. Türkiye'de biz öyle bir durumda değiliz" dedi. Konuştukları bir çok işin olduğunu da anlatan Özen, bunu zamanı geldiğinde açıklayacaklarını dile getirdi. Özen, "Türk bankacılık sektörü neresinden bakarsanız bakın 6-7 milyar dolarlık iş fiyatlıyordur. Bunlar irili ufaklı işler. İlerde olacak işler. Potansiyel var. Bunlar büyük rakamlar değildir" diye konuştu. Kutuplaşma olursa olumsuz etkiler AK Parti'nin kapatılma davasının şuanda çok etkilemediğinin altını çizen Özen, piyasaların çok yakından takip edeceği bir sürecin başladığını anlattı. Özen, "Şuanda bir yansıması olmadı. Kutuplaşma piyasaların sevdiği bir şey değil. Önümüzdeki 6 ay kutuplaşma artarsa, piyasalara olumsuz etkisi olur" diye konuştu. Yaşanan her türlü olumsuzluğa, dalgaya rağmen, yılın ilk üç ayının sektör için iyi gittiğini de ifade eden Özen, ancak bunun aynen böyle devam edeceği anlamına gelmediğini, dikkat etmek gerektiğini vurguladı. Özen, 2007 bilançosunda en çok kredi veren banka olarak Garanti Bankası'nın, böylece devam edeceğini de sözlerine ekledi. Bankalar kredi verecek kadar likitler New York Times Gazetesi'nin yazdığı, Amerika'da bankaların kârlılık oranlarındaki düşmenin, Türkiye'deki orta ölçekli bankaların önünü açacağı konusuna da değinen Özen, şunları söyledi: "New York Times yazmış. Biz bu krediyi vermiştik. Migros'un finansmanında yabancı bankalar veremediler, çok ciddi sorunları var. Biz de bu sorunlar yoktu. Türk bankaları olarak girdik ve bu işi yaptık. Tek Garanti Bankası değil, bütün sektördeki bankalar bunu yapıyor. Devam eder. Bu arada da likit kalmaya çalışıyoruz, çünkü yurtdışındaki olay önemli. Takip etmemiz lazım, bahsedilen likidite sıkışıklığı dövizdedir. Türkiye'de döviz basma kapasitesi yoktur, TL değildir, dövizde de yurtdışında da herkes bağımlıdır. Ancak bir yandan da kredi vereceksiniz. Maharet de buradadır, hem likit olacaksınız, hem kredi vereceksiniz. Bankalar kredi verebilecek kadar likitler." Proje finasmanında büyük işler yapıyoruz Finansal Kurumlar ve Kurumsal Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Egemen, proje finansmanında yabancı bankaların mevcut problemleri nedeniyle yapamadığı birçok büyük işi yaptıklarını belirterek, "Bu hem ülkenin, yabancı fonların gelip Türkiye'de satın aldığı şirketlere finansman sağlayarak o satın almaların gerçekleşmesi açısından önemli. Hem de, bizim için iyi. Çünkü biz o şirketlerin ana bankasıyız. Sadece kredi vermiyoruz, onların diğer işlerini de yapıyoruz. Bizim için çok iyi oluyor bu işler" diye konuştu. Garanti sponsor olunca, TFF'nin gelir hedefi 35 milyon $'a çıktı Futbol Federasyonu, Garanti Bankası ile 3 yıllık ana sponsorluk anlaşması imzaladı. Ergun Özen, "Paranın büyük kısmını Türkiye'de kazanıyoruz. Onun için Türkiye'nin sanatına, kültürüne, eğitimine ve sporuna vermeyi bir boyun borcu biliyoruz" dedi. Polat Renaissance Oteli'nde yapılan sponsorluk imza törenine, Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan, Başkanvekili Lütfi Arıboğan, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen katıldı. Hasan Doğan, törende yaptığı konuşmada, 1980'li yıllardan itibaren sponsorluk gelirlerinin futbol ekonomisinde önemli yer almaya başladığını ifade ederek, Futbol Federasyonu'nun sponsorluk gelirlerinin son yıllarda 2.5 milyon dolar azalarak 14 milyon dolara gerilediğini vurguladı. Doğan, "Hedefimiz görev süremiz boyunca sponsorluk gelirlerini 35 milyon dolara çıkarmak. Yeni sponsorluk anlaşmaları yapmak ve var olan anlaşmalarda iyileştirmelere gitmek istiyoruz. 40 gün önce göreve gelmemizin ardından güven ortamının sağlandığını büyük bir mutlulukla görüyoruz. Yönetime geldiğimizden bu yana çeşitli kurum ve kuruluşlardan sponsorluk talepleri geliyor. Bunları değerlendireceğiz" diye konuştu. Ferit Şahenk ise sponsorluk anlaşması nedeniyle çok mutlu olduğunu belirterek, "Futbol ile Garanti Bankası'nı evlendirdik. Bu evlilik hepimiz için hayırlı olsun. Türk futboluna destek vermekten mutluluk duyuyoruz" dedi. Anlaşma gereği Garanti Bankası'nın, (A) ve Ümit Milli Futbol Takımları ile 20, 19, 18, 17, 16, 15 Yaş Altı ve Bayan Milli Futbol takımlarının ana sponsoru olduğu, ayrıca federasyon tarafından yapılacak tüm plaj futbolu etkinliklerinin münhasıran sponsoru olacağı bildirildi.