Su kaydırağına çip koyan Polin, pazarında global oyuncu oldu
Su kaydırağı üreticisi Polin, 1 milyar dolarlık global pazarın 100 milyon eurosunu elinde tutuyor. Başkan Barış Pakiş, "Finansal gücümüz yetse bize teklif edilen çok daha büyük işleri de alıp milyar dolarlık cirolara ulaşabiliriz" diyor
Özlem ERMİŞ BEYHAN
Vizyonu, büyüme stratejisi ve global rekabette ulaştığı konum ile Polin, Türkiye'nin KOBİ'lerinin uluslararası birer güç haline gelebileceğinin en somut kanıtlarından. Geleceğin malzemesi kompoziti kullanarak su kaydıraklarında sürekli inovasyonla global çapta bir fark yaratan Polin, bugün alanında dünyanın en tanınan ve tercih edilen birkaç markasından biri. 1 milyar dolarlık global pazarda yıllık cirolarının 100 milyon euro seviyesinde olduğunu söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Barış Pakiş, Polin'in son olarak su kaydıraklarına çip yerleştirip sanal gerçeklik gözlükleri ile eşleştirdiklerini, dünyada ilk kez konukları sanal dünyada kaydıran bu inovasyonla sektörlerinde fark yarattıklarını anlatıyor.
Dünyada alanında en çok coğrafyaya ulaşan şirket
► Barış Bey, DÜNYA okurları Polin'i tanır. Sektördeki gücünüz inovasyon kaynaklı. Otomotiv üretiminde kullanılan RTM teknolojisini ilk kez su parkı üretiminde kullanarak sektörde tüm dengeleri değiştirmiştiniz...
Evet, su parklarının iç yüzeyi pürüzsüzdür ancak üretim şekli itibarıyla dış yüzeyi pürüzlü olur. Biz hem üretim hızımızı artırıp, hem de bunu nasıl düzeltebiliriz diye baktık ve otomotiv üretiminde kullanılan kapalı kalıp üretime imkan veren RTM teknolojisini ilk kez su parkı üretiminde kullanarak içi ve dışı pürüzsüz, pırıl pırıl bir kaydırak ürettik. 2006 yılında başladık bu teknolojiyi kullanmaya. Üretim hızımız yüzde 400 arttı. Farklı tasarımlara da imkan sağlayan bu teknoloji Polin'in global başarısında çok etkili oldu. Ama bizim inovasyon yolculuğumuz sonrasında da devam etti. Şimdi yine sektörde hiç olmayan bir ürün geliştirdik. Sanal gözlükleri suya dayanıklı hale getirdik ve su kaydırağına entegre ettik.
► İhracat yaptığınız ülke sayısı kaça çıktı?
105'e ulaştık. Dünyada alanımızda en çok coğrafyaya ulaşan şirket biziz. Amerikalı ve Kanadalı birkaç rakibimiz var. Çin'de de çok üretici var ama onlar lokal üreticiler. Bizim gibi globalleşen bir şirket çıkartamadılar.
New York'ta da İran'da da akvaryumu onlar kuruyor
►Polin hızla büyüyor, 10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
Su parklarına ek, eğlence parklarının da tasarımını yapan, kuran ve işleten bir grup olarak görüyoruz. Fransa'da bir su parkımız var işletmesini yaptığımız. İran'da bir akvaryum inşaatımız var, Hazar Denizi kısında. Tamamlandığında onun da işletmesini yapacağız.
►Akvaryum yeni girdiğiniz iş kollarından değil mi?
Evet, artık akvaryum da yapıyoruz. Osmaniye'de yaptık. New York'ta da bir akvaryum yaptık bir AVM içinde. Endonezya'da bir akvaryum kuruyoruz şu an. Bir diğer projemiz ise Polonya'da. Orada da dev bir su parkı yapıyoruz.
►Tamamlanan kaç proje oldu?
Tüm dünyada 3 bine yaklaştı imza attığımız proje sayısı. Her yıl 250 civarı yeni proje yapıyoruz. Günde 1000 kişinin projelerimize geldiğini düşünürseniz tüm dünyada günde 2 milyon kişi bizim ürünlerimizde eğleniyor.
► Ciro nereye geldi?
Çin'e metal gönderemiyoruz, Çin hükümeti izin vermiyor. O nedenle metal aksamı orada bizim lisansımızla ürettiriyoruz. Onunla birlikte 100 milyon euro civarında.
Uzun vadeli finansman bulsak çok daha büyük işler yapabiliriz
"Bana sorarsanız artık şirketlerimizi proje bazlı destekleme zamanı geldi. Fuar destekleri bir dönem etkiliydi, ama artık bu dünyayı öğrendik. Bundan sonra yeni nesil desteklere geçiş önem taşıyor. Örneğin Polin olarak biz finansman desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Polonya'da su kaydırakları projesini aldık, 10 milyon euroluk bir iş. Ancak bize komple tüm binayı yapmamızı teklif ettiler. O 50 milyon euroluk bir iş ve 5 yıl vadeli.
Finansmanında zorlanacağımız için kabul edemedik. Bize bu noktalarda destek gerekiyor. Exim bize gelse dese ki "Al sana destek" dese, ben çok daha büyük işlere girebileceğim.
New York yakınlarında bir proje var; 150 milyon dolarlık bir proje ama ben giremiyorum. Eximbank gidecek ABD'li bir eyaletle anlaşacak belki, bize destek olacak. Su kaydırağında kalmak zorunda kalıyoruz, oysa bize uluslararası piyasada büyük güven var; alın tüm projeyi siz yapın diyorlar, finansman bulamadığımız için bu hızlı büyüme fırsatını değerlendiremiyoruz.
1 milyar dolardır dünya su kaydırağı pazarı. Oysa su parkı pazarı 4 milyar dolar büyüklükte ve biz uzun vadeli finansman bulabilsek daha büyük bir pazarda rekabet edebiliriz. Macar Exim'i bile geldi bize, siz yeter ki ülkemden ürün alın ben sizi desteklerim diyor."
Yurt dışından bizi almak için çok teklif geliyor, tartışıyoruz
Alanında bu kadar önemli bir güce ulaşan KOBİ'ler bir süre sonra yabancı rakiplerinden ya da fonlardan teklif alır. Polin'e böyle teklifler gelmiyor mu? "Çok teklif alıyoruz" diyor Pakiş ve devam ediyor: "Bunu aramızda tartışıyoruz. Yine önümüzdeki günlerde bir grup geliyor görüşmeye. Çok zevk alıyoruz biz işimizden. Satacağız peki sonra ne yapacağız? Bu alanda söz sahibi bir Türk firma olmak bize büyük bir motivasyon sağlıyor. Orlando'da dünyanın en büyük eğlence fuarı düzenleniyor.
Oradaki üçüncü büyük stand bizim. Bayrağımızı dalgalandırıyoruz orada. Su parkları değil tüm eğlence sektörüne yönelik bir fuar bu. Bir Türk firması dünyanın en büyük eğlence fuarında en büyük üçüncü büyük standın bir Türk firmasına ait olması çok önemli. Şu anda 3 kardeş yönetiyoruz şirketi, çok hızlı karar alıyoruz. Bu hızımızı engeller endişemiz var yabancı ortaklık için..."
Çin'de ofisi var
Polin'in toplam 450 çalışanının 100'ü yurt dışında. Şirketin global yapılanması çok güçlü. Çin'de bir ofis açmış durumda. Rusya, Fas, Makedonya ve Karadağ'da da ofisleri ile faaliyet gösteriyor. Yeni açıldıkları pazar ise Avustralya. Polin'de yetişmiş bir elemanlarını bayilerine yerleştirdiklerini söyleyen Pakiş, "Bizim Özkan'ı yolladık Avustralya'ya. Satışlarımız patladı. Havuz yapan bir firmaydı, dedik ki bizim ürünlerimizi de sat
Endüstri 4.0'a geçti, bir hatta sadece robotlar çalışıyor
Polin'in tüm üretimi Kocaeli'nde bulunan 35 bin metrekarelik üretim tesisinde gerçekleştiriliyor. Bu tesis Ar-Ge merkezi de konumunda. Polin bir süredir endüstri 4.0 sürecinde. Çalışmalar tüm hızıyla sürerken şirket Ekim ayından itibaren bir hattını tamamen robotlarla üretim yapar hale getirecek noktaya gelmiş. Barış Pakiş, "Bunu sektörümüzde ilk defa biz yapıyoruz. Dünyada sektörümüzde ilk kez bizim tesisimizde Endüstri 4.0'a geçiş için böyle ciddi bir adım atılmış oluyor" diyor. Global rekabette hep bir adım ileride olmak...
Bir vizyon olduğunda görülüyor ki bu çok da imkansız değil. Pakiş anlatıyor: "Bir üretim hattımızda Ekim 15'te üretim tamamen robotlar tarafından yapılmaya başlanacak. Robotlar kendileri kodu okuyor, kalıbı tanıyor ve ona göre önlerine gelen ürünü boyuyorlar. Bu seviyeye ulaştık biz. Gelecekte akıllı kompozitler olacak. Malzemenin içine veriler yerleştirilecek ve o verilerin okunmasıyla, ürünün yaşlanması, durumu hakkında bilgi sahibi olunacak. Örneğin uçağın bir parçası 'Benim takılma tarihim şu, şu kadar yıprandım, artık benim değişmem gerekiyor' diyecek. Kompozit yapısı itibarıyla bu tip gelişmelere imkan sağlayan bir malzeme."