Süt üreticileri iki markayla piyasaya girdi

Ankara Damızlık Sığır Yetiştiricileri 18 milyon lira yatırımla kurdukları fabrikada işledikleri sütleri iki süt markasıyla satışa sundu. Fabrikada işlenen sütler, ‘Tazecim’ adıyla kurulan 15 satış noktasından tüketiciye doğrudan ulaşıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Derya ŞENGÜL 

ANKARA - Ankara Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, , AB Süt ve MÖ markasıyla piyasaya iddialı giriş yaptı. 18 milyon TL yatırımla kurdukları fabrikada işlenen sütler, ‘tazecim’ adlı satış noktalarıyla tüketicilere ulaştırılıyor. Franchise sistemiyle çalışan ‘Tazecim’ şu ana kadar 15 satış noktasına ulaştı, genç girişimciler yatırım için KOSGEB desteklerinden de yararlanabilecek. 

Ankara Birlik Süt Fabrikası'nda üretilen ürünlerin marketler yerine, kendi oluşturdukları perakende satış noktaları aracılığıyla satışa sunduklarını söyleyen Ankara Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cengizhan Yorulmaz, bin 513 işletmede üretilen sütlerin sağlıklı koşullarda toplanarak ortakların ürünlerinin değerlendirildiğini kaydetti.

Üyelerin ürünlerini daha iyi değerlendirmesi amacıyla 2011 yılında aldıkları karar doğrultusunda 2013’te temelini attıkları fabrikanın 2015 yılı sonunda üretime başladığını belirten Yorulmaz, “Üreticilerimizin çiftliklerine Avrupa standartlarındaki tankları 300 noktaya kurarak süt işlemeye başladık. Günlük 300 tona kadar süt işleyebilecek kapasitedeyiz. Şu an süt, yoğurt ve ayran satışımız var. Önümüzdeki dönemlerde peynir de üretmek istiyoruz. Peynirle ilgili köylerde kendi geleneksel peynirlerin tadını yakalamaya çalışarak buna göre üretim yapmak için girişimlerimiz bulunuyor” dedi. 

Yüzde 50 hibe desteği 

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan yüzde 50 hibe destek alınarak kurulan fabrikanın 7 bin 500 metrekare arsa üzerine kurulduğunu, ikinci etap yatırımda ise arazi büyüklüğünün 14 bin metrekareye yükseleceğini belirten Yorulmaz, arsa bedeli hariç 18 milyon liraya mal olan yatırımın Ankara’nın en büyük kapasiteli tesisi olduğu, teknoloji yönünden de ilk sıralarda yer aldığını söyledi. 

Yorulmaz, şu anda günlük 10 ton satış rakamına ulaştıklarını, hedeflerinin tüm üreticilerin ürünlerini Ankaralılarla buluşturmak olduğunu söyledi. Satış noktalarının dışında tüketiciye doğrudan kapıya teslim de yaptıklarını ve bu amaca yönelik çağrı merkezi oluşturduklarını anlatan Yorulmaz, "Şu an 15 satış noktamız var. Bakkal ve marketlere girmedik. Bizim ürünümüz üzun ömürlü olmadığı için hızlı şekilde tüketiciye ulaştıracak sistemi kurduk” dedi. 

Genç girişimciler faydalanabilir 

Tazecim markasında da franchising sistemi ile çalıştıklarını belirten Yorulmaz şunları söyledi: “Girişimcilerden isim hakkı için talepte bulunmadık. Açacak kişilerin bölgelerini belirlediğimiz zaman içerisindeki konseptin tek tip olmasını istiyoruz. Önemli olan bu sisteme sahip olup pazarlama yapmaları. Bunları yapmak isteyen girişimciler KOSGEB destekleri ile de açabilirler. Çok ilgi görmeye başladık. Her gün büyüyerek gidiyoruz. Yapmak isteyen genç girişimciler kurumumuza müracaat ederek bundan faydalanabilirler.” 

Destekleme politikalarıyla süt üretiminin arttığını, ancak çevre ülkelerdeki sıkıntılar nedeniyle işlenen ürünlerin ihraç edilemediğini ifade eden Yorulmaz, “İç tüketim belli. İhracat için mutlaka yeni pazarların bulunması gerekiyor” dedi. 

Türkiye’de mevcut maliyet koşullarında üreticilerin bıçak sırtında olduğunu, üretici zarar ettiğinde üretecek kimsenin kalmayacağı uyarısını yapan Yorulmaz, “Bu anlamda Türkiye’yi büyük bir tehlike beklemekte. Burada hem devletin hem de sanayicinin politikalarını gözden geçirmesi şart” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir