Taksite sevinen piyasa ‘yetmez ama evet’ dedi!

Tüketimi canlandıracak adımları olumlu bulan piyasa daha geniş kapsama ve KDV’de indirim de istiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Merve YİĞİTCAN

İSTANBUL - Yılın ikinci çeyreğinde frene basan üçüncü çeyreğine ilişkin ise daralma emareleri veren Türkiye ekonomisini ivmelendirmek için hükümetin ihtiyaç kredisi ve kredi kartlarına yönelik adımlar piyasadan olumlu karşılık buldu. Vadelerin kredi kartında 12 aya, bireysel ihtiyaç kredisinde 48 aya yükseltilmesinin büyümeyi tetikleyeceğini inanan piyasa temsilcileri, dayanıklı tüketim mallarında da KDV indirimi bekliyor.

Başbakan Binali Yıldırım’ın önceki akşam açıkladığı Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararına göre, kredi kartlarında genel taksit sınırının 9 aydan 12 aya çıkarılması kararlaştırıldı. Telekomünikasyonla ilgili harcamalar ve akaryakıt, gıda ve yemekte ise taksit yasağı uygulamasına devam edilmesine karar verildi. Beyaz eşya hariç elektrik-elektronik eşya ve bilgisayar alımlarına da 6 ay taksit sınırı getirildi. Ayrıca havayolları, seyahat acenteleri, taşımacılık, konaklama, sağlık ve sosyal hizmetler ile ilgili harcamalar, sağlık ürünü alımları, kulüp ve derneklere yapılan ödemeler ve vergi ödemelerinin hali hazırda olduğu gibi 9 ay taksit sınırına tabi tutulmasına, yurt dışında yapılan harcamalar, alkollü içecek alımları, kozmetik ve ofis malzemesi alımları ve doğrudan pazarlama ile ilgili harcamaların taksit yasağına tabi tutulması kararı alındı.

Kurumsal kartlarla yapılan tüm mal ve hizmet alımlarında 9 ay olan genel taksit sınırının 12 aya çıkarılması kararlaştırıldı. Kredi kartlarının mevcut borç bakiyeleri, kart hamilleri tarafından talep edilmesi durumunda bir defaya mahsus en fazla 72 ay ile sınırlı olmak üzere bankalar tarafından taksitlendirilecek. İhtiyaç kredilerinin borç bakiyelerinin de borçlu tarafından talep edilmesi durumunda ise en fazla 72 ay ile sınırlı olmak üzere yeniden yapılandırılabilmesine imkan sağlanacak. Bu kapsamda canlı kredilerin vadesinin uzatılması suretiyle yeniden yapılandırılması durumunda genel karşılıklarının artırımlı olarak ayrılmasına ilişkin hükümler kaldırılacak. Tüketici kredilerindeki vade sınırı 36 aydan 48 aya çıkarılacak. Konut kredilerinde, kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranına ilişkin sınırı ise yüzde 75’ten yüzde 80’e çıkarılacak.

“Krediler fazla hızlı geriledi”

EKK’nın kredi kartlarına ve tüketici kredilerine ilişkin kararlarını NTV yayınında değerlendiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 2010- 2011 sonrasında ekonomideki aşırı ısınmayı, dolayısıyla ekonomik büyümedeki aşırı oynaklığı engellemek, yumuşak inişi başarmak için yapıldığını, alınan tedbirlerde şimdi gevşemeye gittiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Gelinen noktada tüketici kredilerinde reel düşüş var. Genel anlamda da toplam kredilerdeki artış hızı da enflasyona oldukça yakın. Bu aslında bizim öngördüğümüzden daha hızlı bir gerilemeyi ifade ediyor. Her ne kadar yılın ilk yarısında büyüme yüzde 4 civarı ile güçlü olsa da yılın ikinci yarısına ilişkin özellikle de 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki dönemde ekonomide yavaşlamanın daha da derinleştiğine dair emareler var.”

“İthalatı körüklemekten kaçındık”

Ekonomiyi desteklemeye yönelik birçok tedbir alındığını belirten Şimşek, “Bu tedbirlerden biri de ekonominin aşırı ısındığı dönemdeki bazı makro ihtiyati tedbirlerden bir miktar esneterek ekonomiye bu anlamda alan açmış oluyoruz. Bu önemli bir husus” dedi. Şimşek, vatandaşın daha çok tasarruf etmesi ve bunların yatırıma dönüşmesi gerektiğine de işaret etti. Bazı alanlarda taksit yasağının devam etmesine ilişkin de konuşan Şimşek, şu anda otomotivdeki gibi cep telefonlarında da içerideki satışların önemli bir kısmının ithal kökenli olduğuna işaret etti. Şimşek, bu ürünlerin satışını daha da teşvik edecek düzenlemeleri doğru bulmadıklarını söyledi. Taksitlendirme ve kredi şartlarındaki iyileşmelerde ithalatı artıracak noktalarda bir esnekliğe gidilmemesine özen gösterdiklerine dikkati çeken Şimşek, daha çok içeride üretilen ürünlere iç talebi destekleyecek nitelikte bir çerçeve çizilmeye çalışıldığını ifade etti.

Şimşek: Büyümeyi olumlu etkiler

Kredi kartı borçlarının yapılandırılmasını tüketicinin talep etmesi gerektiğini, bunun bir zorunluluk olmadığını dile getiren Şimşek, “Zaten birçok banka zora düşen kredi kartı kullanıcılarına yönelik bir takım adımlar atıyordu. Biz şimdi onların önünü açtık. Bu zaten rutin olarak bankalar tarafından yapılabilecek bir şey. Bizim yaptığımız şey genel anlamda bu düzenlemeyi yaparak sektörün önünü açıyoruz. Böylelikle sistemde de bir tıkanıklık olmasın, tüketicimiz de zora düşmesin” şeklinde konuştu.

Şimşek, kredi kartı borç sorununun yeni olmadığını, zaman zaman geçmişte başka ülkelerde de böyle düzenlemeler yapıldığını ifade ederek, söz konusu kararların tüketicinin lehine olduğunu bildirdi. Kredi kartı ve kredilere yönelik kararların, cari açık ve büyümeye etkisini de değerlendiren Şimşek, “Büyümeyi kısmi de olsa olumlu etkiler. Cari açığa etkilerinin sınırlı olacağını düşünüyoruz. Dış ticarette ithalata konu olan sektör ve ürünlerde büyük bir hassasiyet gösterdik. Enflasyona etkisi de muhtemelen sınırlı olur” dedi.

‘Taksit kolaylığı piyasalara yeniden ilkbaharı yaşatır’

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Başbakan Binali Yıldırım’ın yapmış olduğu açıklamaya ilişkin, taksit kolaylığıyla piyasaların sonbahar alışverişinde ‘ilkbaharı’ yaşayacaklarını kaydetti. Tüketicinin alım gücünü artıracak yeni kararların 2016 yılı büyüme rakamlarına da olumlu etki edeceğine inandıklarını dile getiren Çağlar, “Atılan adımlar ödeme güçlüğü çeken tüketicinin ödeme kabiliyetini güçlendirecek imkanlar. Taksitli alışverişin genişletilmesi iç piyasaya nefes aldıracak” şeklinde konuştu. Çağlar, taksit ve kredi ödeme kolaylığıyla artacak tüketimin, hükümetin başlattığı üretim hamlesini de teşvik edeceğine dikkat çekerek, yerli üretime destek kararının, ekonomi yönetiminin istihdam ve makro istikrarın korunması hassasiyetini de ortaya koyacağını aktardı.

12 ay taksit hazır giyim için yeterli, ipin ucu kaçırılmamalı

Taksit kararını değerlendiren Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sami Kariyo, ekonomi için atılan her adımın olumlu olduğunu belirtirken, bunun da onlardan biri olduğunu söyledi. Tasarruf - tüketim dengesinin kurulmasının önemine dikkat çeken Kariyo, ipin ucunun kaçırılmaması gerektiğini söyledi. Kamu tarafıyla yaptıkları temaslara da değinen Kariyo, piyasayı rahatlatacak birtakım tedbirlerin daha yolda olacağını dile getirdi. “Piyasaya yakın, ekonomiyi düşünen bir hükümetin olması bizim için avantaj” diyen Kariyo, “Taksit sayısı yerinde. Hazır giyim sektöründe 12 taksit yeterince fazla zaten. Sepet büyüklüğü 30-40 liralardayken 18 ay taksit çok fazla olurdu” diye konuştu. TAMPF olarak sektör çalışması yaptıklarını ve herkesin lehine olan unsurları ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyleyen Kariyo, önümüzdeki iki hafta içinde sunulacağını dile getirdi.

CHP’den ‘taksitle çözüm olmaz’ eleştirisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümetin kredi kartı borçları ve tüketici kredileriyle ilgili kararının değerlendirdi. Kredi kartının taksit sayısının 12 aya çıkartılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Ekonomide ciddi bir sorun var. Bu sorun aşılmaya çalışılıyor. Ama bu taksit sayısını arttırmakla veya bazı alacakları daha uzun süreli takside bağlamakla çözülecek bir şey değil” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke ise kararının, ekonomideki temel sorunların bir kez daha “günü kurtarma” telaşıyla bir kenara bırakıldığını gösterdiğini belirtti. Türkiye’de bir “borçluluk” sorunu olduğunu belirten Böke, “Borçluluk sorunuyla birlikte gelir dağılımında bozulma, yoksullukta artış ve yoksullukla birlikte borçlanmada yaşanan daha fazla artış, Türkiye için bir sarmala dönüştü. Türkiye’de vatandaşların yüzde 68’inin, konut hariç kredi borcu ve taksit ödemesi bulunuyor. Bunlara konut borcu olanları da dahil edersek, ülke olarak topluca borç içinde yaşadığımız ortaya çıkıyor. Maddi yoksunluk oranı yüzde 30’a ulaşmış durumda. Bu veriler durumun ciddiyetini ortaya koyması bakımından dikkat çekicidir. Sorunların gerçek çözümü, borçları öteleyerek değil, gelir yaratarak, vatandaşa, borçlanmadan harcama olanağı yaratarak sağlanabilir” dedi.

2008’deki gibi KDV indirimi beklentisi

Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı İsmail Doğan da kredi kartı taksitlerine yönelik kararı değerlendirdi. Mobilya sektöründe kredi kartı taksitleri geçen yılın sonlarında 9’dan 12’ye çıkarılmıştı. O dönem atılan bu adımın piyasada beklenen büyümeleri sağladığını kaydeden Doğan, beyaz eşya ve hazır giyim sektörü için de 12 ay taksitin piyasaya olumlu yansımaları olacağını dile getirdi. Doğan, iç piyasanın hareketlendirilmesi için taksit kararı kadar KDV indiriminin de gerekli olduğunu ifade etti. Şu an mobilyada yüzde 18 KDV uygulaması var. 2008 krizinden sonra da alınan tedbir kararıyla KDV oranı dayanıklı tüketim mallarında yüzde 18’den geçici süreyle yüzde 8’e indirilmişti. O dönem mobilya sektörünün KDV indirimiyle iç pazarda yüzde 50 büyümeleri gördüğünü hatırlatan İsmail Doğan, benzer bir kararın alınmasıyla aynı etkinin yeniden görülebileceğini söyledi. KDV’nin yüzde 8’e sabitlenmesi konusuna kamunun sıcak bakmadığını gözlemlediklerini ifade eden Doğan, önce indirim ardından kademeli yükselişle KDV’nin yeniden yüzde 18’e çekilebileceğini belirtti. Hükümetin buna sıcak baktığını söyleyen Doğan en yakın zamanda bununla ilgili adımların atılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Ödeme sorunu olan rahatlar talebe etkisi sınırlı olur

Kredi ve kartta ‘soğutma’ tedbirlerin bu defa büyüme lehine gevşetilmesi bankacılık sektöründe genel olarak ‘zaten bir süredir dile getirilen açıklamalardı’ şeklinde yorumlansa da genel söylem dün “taslaklar yayınlanmadan yorum yapmayalım” oldu. BDDK’nın taslak metinleri ise önümüzdeki birkaç gün içinde internet sitesinde yayınlanması bekleniyor. Bankacılar, Başbakan Yıldırım tarafından yapılan açıklamaları değerlendirirken ilk etapta “Ödeme sorunu olan vatandaşı rahatlatır” dedi. Fakat bankacılar, darbeyi gören ve ‘güven’ erozyonu yaşayan müşteri açısından bu açıklanan tedbirlerin ekstra talep artırıcı bir etki yaratacağını düşünmüyor. Bankacıların ortak görüşü, “Bu tedbirler çok rahatlatır. Özellikle ödeme sorunu büyüyen vatandaş açısından önemli bir imkan haline gelecektir. Ama reel olarak artık büyümeden bahsedemeyeceğimiz ihtiyaç kredisi tarafında ekstra bir talep yaratmasını öngörmeyiz. Talep biraz da güvenle bağlantılıdır. Kredi ve ekonomik büyümeye ivme açısından biraz geç kalındı” ifadeleri kullanıldı.

Elektronikçilerde 6 taksit hayal kırıklığı yarattı

Kredi kartı taksitlerinde beyaz eşya hariç elektrik - elektronik ürünlerine getirilen 6 taksit sınırlandırılması sektörde hayal kırıklığı yarattı. Kararı değerlendiren Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, iş hacminde daralma yaşanabileceğini söyledi. Gürcan, şöyle konuştu: “6 ay taksit sınırlamasının pazarımıza etkisi olacağını düşünüyoruz. Tüketicilerin alışverişlerinde taksitlendirme iyi bir motivasyon olduğu için kısa vadede bu değişiklikle birlikte talepte bir erteleme ve iş hacminde bir daralma yaşanabilir. Özellikle okula dönüş döneminde ihtiyaçlar doğrultusunda bazı ürün grupları daha fazla etkilenebilir. Tüketicilerin ihtiyaçlarını uygun ödeme koşullarıyla sağlaması önem taşıyor.”

“Market alışverişine taksit gelmemesi sektörü etkilemez”

Başbakan Binali Yıldırım’ın EKK kararlarını açıkladığı sırada Gıda Perakendecileri Derneği de (GPD) sektörün sorunları ve geleceğine ilişkin bir toplantı düzenledi. Market alışverişlerinde 3 ay taksit beklentisinin EKK’dan dönmesini değerlendiren GPD Başkanı Nihat Özdemir, sektörü olumsuz etkileyecek bir durumun olmadığını dile getirdi. Market alışverişlerine taksit getirilmesi halinde bundan en çok dar gelirli vatandaşların faydalanacağını hatırlatan Özdemir, “Dolayısıyla gıda sektörü hiçbir zaman bitecek bir sektör değil. 3 ay taksit kararının çıkmaması bizi olumsuz etkilemeyecek” dedi.

“İç talebin katkısı artacak”

MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, taksit adımının iç tüketimi artırarak ekonomik aktiviteye olumlu tesir edeceğini belirtti ve “Tüketici kredilerinde vade sınırının 36 aydan 48 aya çıkarılması da iç talepteki canlanmayı destekleyecektir. Böylece son birkaç çeyrektir ekonomik büyümenin lokomotifi olan iç talepteki artış, Türkiye ekonomisinin büyüme sürecine olan katkısını artıracaktır” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir