‘Taşınır rehin 20 milyar liralık kredi sağladı’

Taşınır rehni karşılığında finansman imkanından en fazla esnafın yararlandığını kaydeden Bakan Tüfenkci, tescil edilen 2 bin 506 rehin sözleşmesi karşılığında ticari aktörlere ilk 4 ayda yaklaşık 20 milyar liralık finansman sağlandığını bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 5 Mayıs itibarıyla sicil birimlerine rehin sözleşmelerine yönelik bin 751’i elektronik, 831’i yazılı olmak üzere 2 bin 582 başvuru yapıldığını belirterek, “Tescil edilen 2 bin 506 rehin sözleşmesi karşılığında ticari aktörlere ilk 4 ayda yaklaşık 20 milyar liralık finansman sağlandı” dedi. Rehin işlemlerinin Taşınır Rehin Sicil Sistemi (TARES) üzerinden gerçekleştirildiğine dikkati çeken Tüfenkci, taşınır rehni karşılığında finansman imkanından en fazla yararlanan grubun esnaf olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Tescil edilen 2 bin 506 rehin sözleşmesi karşılığında ticari aktörlere ilk 4 ayda 5,5 milyar lira, 3,5 milyar dolar ve 123 milyon avro olmak üzere toplamda yaklaşık 20 milyar liralık finansman sağlandı. Bu rakamın önümüzdeki süreçte her geçen gün artış göstereceğini tahmin ediyoruz. Rehne konu edilen varlık türlerinde, makine ve teçhizat grubu başı çekiyor. Bu varlıkları hayvan ile ticari plaka ve ticari hat takip ediyor.”

“Ham madde de teminat olabilecek”

Söz konusu kanun ile ticarette birçok değerin rehne konu olabildiğine işaret eden Tüfenkci, “Esnafımızın ham maddesi var, işleyip satacak ama elinde gayrimenkulü olmadığı için kredi istediğinde teminat veremiyor. Bu sistemle ham maddeler teminat olarak gösterilebilecek” diye konuştu.

Tüfenkci, üçüncü kişilere taşınır varlığını bir başkası adına rehnetme imkanı sağladıklarını da belirterek, şunları kaydetti:

“Çiftçiye elindeki ürünü de ileride alacağı ürünü de teminat gösterme imkanı getirmiş olduk. Bankalar ve finansal kuruluşlarının yanı sıra KOSGEB, TÜBİTAK, Kredi Garanti Fonu gibi kamu ve özel kurum ve kuruluşlar da taşınır rehni karşılığında kredi ve kefalet sağlayabiliyor. Teminatlar, yabancı para birimleri üzerinden rehin olarak kullanılabiliyor. Çok yıllık ürün veren ağaçlar, fikri ve sınai mülkiyete konu haklar, ham madde, hayvan, buluş, her türlü kazanç ve iratlar, kira gelirleri, makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makineleri, ticari işletme veya esnaf işletmesi gibi birçok taşınır varlık üzerinde rehin hakkı kurulabiliyor.”

“Gümrükler yol geçen hanı değil”

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gümrük müdürlerinin işlemler ve hizmetlerde gerektiğinde inisiyati·f almaları gerektiğini belirterek, “Gümrükler yol geçen hanı değildir. Vatandaşı mağdur etmeyin ama güvenlikten asla taviz vermeyin” dedi. Tüfenkci, TOBB Sosyal Tesisleri nde düzenlenen “3. Gümrük Müdürleri· Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Türkiye nin 2002 yılından bu yana güçlü ihracat artışı ile dış ticaretini geliştirdiğini ifade etti. İhracatın, 2016 sonu itibarıyla 142,5 milyar dolara, ithalatın ise 198,6 milyar dolara yükseldiğini anımsatan Tüfenkci, böylece, 2002’de 100 milyar doların altında gerçekleşen dış ticaret hacminin 341 milyar dolar seviyesine ulaştığını söyledi. Tüfenkci, geliştirilen gümrük hizmetleri ile ticaretin daha kolay ve güvenli yapılması için çalıştıklarını vurgulayarak, “2023, 2053, 2071 hedefl eri için daha çok çalışmamız, daha etkin yönetim metodlarını uygulamamız, daha yenilikçi yaklaşımları ortaya koymamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

“Kurallar dayatmak yerine hayatı kolaylaştırmalıyız”

Türkiye’nin de taraf olduğu Dünya Ticaret Örgütünün “Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması”nın şubatta yürürlüğe girdiğini anımsatan Tüfenkci, şunları kaydetti: ”Anlaşmanın tam manasıyla uygulamaya girmesiyle üye ülkelerin toplam ticaret maliyetlerinde ortalama yüzde 14,3 lük bir düşüş beklenmektedir. Bundan en büyük faydayı ise gelişmekte olan ülkelerin elde edeceği öngörülmektedir. Anlaşmanın ithalatta gereken sürenin 1,5 gün, ihracatta gereken sürenin ise neredeyse 2 gün kısalmasını sağlaması beklenmektedir. Tam manasıyla uygulanmasıyla, gelişmekte olan ülkelerin ihraç ettiği yeni ürün sayısının yüzde 20 artması öngörülmektedir. Anlaşmanın küresel ticarete yılda 1 trilyon dolarlık katkı sağlaması bekleniyor.”