”Tedarik zinciri şeffaflaştırılmalı”

Deloitte, 'Gelişmekte Olan Pazarlarda İnovasyon 2008' adlı araştırma raporunu açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Deloitte, işletmelerde kalitesi düşük ürünlerden korunarak, riskleri rekabet avantajına çevirmenin yolunun, standartların daha da yükseltilmesinden ve tedarik zincirinin şeffaflaştırılmasından geçtiğini bildirdi.

Deloitte'un yayımladığı, 'Gelişmekte Olan Pazarlarda İnovasyon 2008' adlı araştırma raporunu açıkladı. Şirkettenden yapılan yazılı açıklamada yer verilen, gelişen ve gelişmekte olan ülkelerden 650 şirket yöneticisinin görüşlerine dayanarak hazırlanan raporda, global üreticilerin, Çin, Meksika, Hindistan ve Bangladeş başta olmak üzere gelişmekte olan pazarlara yöneliminin giderek yükseldiği ifade edildi.

Yükselişe paralel olarak bu pazarlardan tedarik edilen ürünlerde güvenlik, kalite ve çevre standartları sorunları da artarken, karşılaşılan sorunlardan ötürü geri çağrılan ürünlerin, şirketlere marka imajlarının zedelenmesi dahil, telafisi mümkün olmayan yüksek maliyetler getirdiği vurgulandı. Üreticilerin makine parça ve yedek parça tedarikçisi olarak yüzde 66 oranında Çin, yüzde 36 oranında Meksika ve Amerika'yı tercih ettikleri, Merkez/Doğu Avrupa, Hindistan ve Güneydoğu Asya'yı tercih etme oranlarının, her bir bölge/ülke için yüzde 25'in altında olduğu kaydedildi. Raporda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke tüketicilerinin, gelişmekte olan pazarların ürünlerine kuşkuyla yaklaştığı, bu durumun da küresel imalatçıların risklerini artırdığı aktarıldı. Gelişmiş ülkelerdeki şirket yöneticilerinin yüzde 60'ının, düşük kaliteli ürünler nedeniyle yaşanan olaylardan sonra standartların sıkılaştırılması taraftarı iken, yüzde 41'inin standartların yükseltilmesinin ek maliyetler getireceği konusunda hem fikir olduğu belirtildi.

"Sanayi kalitesi düşük ürünlerden korunmalı"

Deloitte Türkiye Üretim Endüstri Lideri Gaye Şentürk, rapora ilişkin değerlendirmesinde, son yıllarda Çin, Hindistan gibi gelişmekte olan pazarlardan işalat oranı giderek artan Türkiye'nin de imalat sanayisini kalitesi düşük, güvenli olmayan ürünlerden korumasının önemli olduğunu vurgulayarak, şu görüşleri ifade etti:

"Dünyada gelişmekte olan pazarlara artan bir yönelme mevcut. Küresel üreticiler bu pazarlardan yalnızca işalat yapmakla kalmıyor, üretim ve Ar-Ge tesislerini de maliyetlerin daha düşük olduğu bu ülkelere taşıyor. Türkiye'nin de bu pazarlarla olan iş ilişkileri giderek gelişiyor. Bu pazarlardan yaptığı işalat rakamları da sürekli artıyor. Örneğin Türkiye, 2007 yılında Çin'den 10 milyar dolar düzeyinde işalat gerçekleştirdi. Öte yandan, son yıllarda bu pazarlardan alınan ürünlerin kalitesine yönelik kuşkular artmış durumda. Bu konu ülkemizde de sıkça gündeme getirildi.

Bu pazarlardan yapılan ürün alımlarında kalite, güvenlik ve çevre standartları konusunda imalatçılarımız özellikle hassas olmalı. Doğru tedarikçiyi seçtikleri ve ürün standartlarını denetledikleri takdirde hem risklerden korunabilir hem de rekabet avantajı yaratabilirler."