Tekel işçisi açlık grevine başlıyor

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Hükümetin, 4/C statüsünde çalıştırılması anlamında yaklaşım gösterdiğini belirterek, uzlaşma temin edemediklerini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin sorununa ilişkin, "4857 sayılı yasaya tabi olarak arkadaşlarının başka kurumlara geçirilmesini talep ettiklerini, Hükümetin, 4/C statüsünde çalıştırılması anlamında yaklaşım gösterdiğini" belirterek, bu nedenle uzlaşma temin edemediklerini söyledi.

Kumlu, Başbakanlık Yeni Bina'dan ayrılırken yaptığı açıklamada, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer bir araya geldiklerini söyledi.

Bakanların, "4/C'nin iyileştirilmesi yönünde bir öneriyle" kendilerine geldiklerini bildiren Kumlu, "Biz başından beri bu arkadaşlarımızın bu iş yerinin kapatılmasından dolayı daha önceki uygulamaların benzerinin bunlara da yapılması gerektiğini, özlük hakları ile birlikte başka kamu kurum ve kuruluşlarına geçirilmesi anlamında her görüşmemizde bunu dile getirdik. Ancak şu anda gelinen son noktada, özellikle 4/C'de kıdem tazminatı yok. Kıdem tazminatını ödeyelim. İzinleri yok, izinlerini 22 güne çıkaralım. Ancak bizim taleplerimizle bunun örtüşmediğinden dolayı bunu kabul etmemizin mümkün olmadığını ifade ettik ve ayrıldık."

Kumlu, "Gazetecilerin bundan sonra ne olacağına" ilişkin sorusu üzerine, "Taleplerimiz karşılanmadığına göre uzlaşma yok demektir" dedi.

Maaş ve çalışma süresi anlamında yeni bir öneri olmadığını dile getiren Kumlu, şunları kaydetti:

"Farklılık şu: Biz 4857 sayılı yasaya tabi  olarak arkadaşlarımızın başka kurumlara geçirilmesini talep ediyoruz. Hükümet, 4/C statüsünde çalıştırılması anlamında yaklaşım gösteriyor. Bu nedenle bir uzlaşma temin edemedik." 

Kumlu, 6 konfederasyon ile birlikte 3 Şubatta uygulanmak üzere aldıkları bir eylem kararı olduğunu, ayrıca Tekgıda-İş Sendikası'nın da açlık grevi yönünde bir kararı bulunduğunu anımsatarak, bunları değerlendirecekleri bildirdi.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Kumlu, gazetecilerin soruları üzerine, 4/C'nin devlet memurları ile ilgili bir statü olduğunu, kendilerinin ise TEKEL işçilerinin işçi statüsünde değerlendirilmesini talep ettiklerini belirtti.

Devlet Bakanı Yazıcı'nın açıklamaları

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, TEKEL işçilerinin sorununa ilişkin "Özelleştirme ve iş yerlerinin kapatılması sonucu açıkta kalmış olan çalışanların 4/C kapsamında istihdam edilmelerinin en adil, en doğru yöntem olduğu konusunda karar vardık" dedi.

Yazıcı, TÜRK-İŞ yönetim kurulu üyeleri ile TEKEL işçilerinin sorununu görüşmek üzere Başbakanlık Yeni Bina'da yaptıkları toplantının ardından, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile birlikte açıklamalarda bulundu.

TEKEL işçilerinin bundan sonraki süreçte nasıl istihdam edileceklerini enine boyuna uzmanlarla birlikte ele aldıklarını ve detaylı bir çalışma yaptıklarını ifade eden Yazıcı, konuyu hukuksal açıdan ve mali imkanlar çerçevesinde değerlendirdiklerini bildirdi.

Bakan Yazıcı, "Sonuçta özelleştirme ve iş yerlerinin kapatılması sonucu açıkta kalmış olan çalışanların 4/C kapsamında istihdam edilmelerinin en adil, en doğru yöntem olduğu konusunda karar vardık" diye konuştu.

Perşembe gününden bu yana yaptıkları çalışmalar sonucu soruna çözüm konusunda, TÜRK-İŞ yöneticilerinin, 4/C uygulamasında 4/B prosedürüne uygun iyileştirme önerilerini önemli ölçüde dikkate aldıklarını bildiren Yazıcı, 4/C'ye ilişkin en yoğun eleştirinin bu kapsamdakilere çalışmış olmalarına rağmen ikramiye alamayacaklarına ilişkin düzenleme olduğunu belirtti.

Bakan Yazıcı, şunları kaydetti:

"Yaptığımız çalışma neticesinde bugün TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve arkadaşlarına 4/C statüsünde çalışanların çalıştıkları süreler dikkate alınmak suretiyle her bir yıl karşılığı 4/B'de çalışmakta olanlara yapılan iş sonu ödemesi ismi altında emekli oldukları takdirde bir ödeme yapılacağını, buna ilişkin düzenleme yapacağımızı kararnameye bunu derç edeceğimizi söyledik. Buna ilave olarak yine geçenlerde Sayın Çalışma Bakanımız tarafından açıklanmıştı. 4/C statüsündekilerin ücretlerini yüzde 25-30 dolayında artırdık. Ayrıca çalıştıkları yıllık izinlerini çalıştıkları her ay için 2 güne ve yıllık çalışma süresini de 10 aydan 11 aya çıkardık. Böylece yıllık izin hakları 22 güne çıkmış oldu.

Ayrıca bir şey daha önerdik; TEKEL'deki işçiler 17 ilde kümelenmiş bulunmaktadır. Bu arkadaşlarımızı 4/C statüsünde istihdam ederken imkanlar ölçüsünde halen çalıştıkları illerde kamu kuruluşlarına ve civar illerde istihdam edeceğimizi söyledik. Ama maalesef arkadaşlarımız kabul etmediler. Israrla, TEKEL işçilerinin kadrolu işçi olarak kamu kuruluşlarında istihdam edilmeleri şeklindeki önerilerini tekrarladılar. Hatta '1500 TL önerseniz dahi 4/C statüsünün kabul edilemeyeceği' şeklinde ifadeleri oldu."

"Bu sadece TEKEL işçilerinin sorunu değil"

Devlet Bakanı Yazıcı, bu sorunun sadece TEKEL işçilerinin sorunu olmadığını vurgulayarak halen 4/C statüsünde çalışan 17 bin 500 işçi bulunduğunu bildirdi.

10 bin civarında TEKEL işçisi ayrıca özelleştirmesi yapılan ŞEKER fabrikalarından gelecek işçilerle bu sene bu şekilde 4/C ile istihdam edilmesi gereken 15 bin işçi bulunduğunu anlatan Yazıcı, geleceğe yönelik özelleştirmelerle 25 bin kişilik bir grubun da bu sayılara ilave olacağını söyledi.

Yazıcı, "Tüm bunları birlikte değerlendirdiğimizde imkanlarımız ölçüsünde çok iyi bir pozisyon sağladığımız inancındayım" dedi.

Okuduğu bir mülakatta mesai mevhumuna bağlı olmadan çalıştırıldıklarına yönelik ifadeler kullanıldığını anlatan Yazıcı, böyle bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını belirtti.

Yazıcı, 4/C statüsündekilerin günlük ve haftalık çalışma sürelerinin belli olduğunu, insan hakları ve çalışma hukuka aykırı bir durumun söz olmadığını vurguladı.

TEKEL işçilerinin sorununun bugünün sorunu olmadığını, özelleştirmelerin yıllardır yapıldığını dile getiren Yazıcı, özellikle 2004 yılına kadar özelleştirme sonucu işsiz kalanların istihdamının söz konusu olmadığına dikkati çekti.

Yazıcı, 4/C'nin emekliliğini hak eden işçilerin bu hakka kavuşabilmesi için üretilmiş bir formül olduğunu kaydetti.

Devlet Bakanı Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün 'aç açık hakkımızı arıyoruz, sokaktayız' diyen arkadaşlarımız orada bulundukları zaman bile maaşlarını aldılar ve iki yıl boyunca ücretleri ödenmiştir. Bugün 4/C statüsünü kabul edemeyeceklerini beyan ediyorlar. Bugün itibariyle TEKEL'de çalıştıkları süre içerisinde hak ettikleri kıdem ve ihbar tazminatlarının tamamı hesaplarına yatırılmıştır. Bunun toplamı 350 milyon lira ve ortalama olarak TEKEL işçisinin eline geçen para 41 bin liradır. Konu ile ilgili detaylı açıklamayı büyük bir ihtimalle Sayın Başbakanımız yarınki grup toplantısında yapacaklardır. Biz hiç bir vatandaşımızı aç açık bırakmayız, sokağa terk etmeyiz. Türkiye'nin sorunlarını çözerek yolumuza devam ediyoruz. Nemaları ödedik. KEY ödentilerini ödüyoruz. Özelleştirmeler sonucu açığa düşmüş işçilerimizin sorununa da çözüm çabası içindeyiz."

Tekel işçisi açlık grevine başlıyor

Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde işçilere yaptığı konuşmada, TEKEL işçilerinin 49 gündür sabırla, inatla, kararlılıkla ve yiğitçe mücadele verdiğini, meselenin masada çözülmesinden yana olduğunu söyledi.

TEKEL işçilerinin sorunlarının çözülmesi konusunda geçen süreç hakkında bilgi veren Türkel, görüşmeler sonucunda Hükümetin 11 aylık sürede değişiklik yapmayarak, 'siz 4-C'yi kabul ederseniz yıllık ücretli izin hakkını koyabiliriz, kıdem tazminatını koyabiliriz' dediğini öne sürdü.

TEKEL işçilerinin hiç kimseden hiçbir hak talep etmediğini, var olan haklarını korumaya çalıştığını ifade eden Türkel, "Biz bu kuruma ömrümüzü verdik. Bu kurum özelleştirilerek satıldı. Şimdi bizi kapının önüne koyuyorlar" diye konuştu.

Tekgıda-İş Genel Başkanı Türkel, devletin kendilerine hoşgörüyle yaklaşmasını beklediklerini ifade ederek, "Umuyorum ki gece uzundur Başbakan şevkat elini uzatır ve yarın güle oynaya memleketlerimize, işimize gideriz. Aksi takdirde yarın (bugün) saat 13.00 itibariyle açlık grevine başlayacağız" dedi.

3 şubat sabahı Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu tüm iş yerlerinde 1 gün boyunca üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını bildiren Türkel, açlık grevine başladıklarında Türkiye'nin dört bir yanındaki işçi ailelerinin de başlarında bantla eyleme destek olacaklarını söyledi.

Türkel konuşurken, işçiler sık sık Hükümet aleyhine slogan attı.