Tekstil grevinin arkasında girdi-çıktı var

Tekstil sektöründe geçtiğimiz hafta başlayan ve 12 bin işçinin katıldığı grev ile ilgili değerlendirmede bulunan TEKSİF Başkanı Nazmi Irgat, "Grevden önce işçileri girdi-çıktı yaptırıp, ikramiyeleri düşürdüler" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gamze ŞENER

İSTANBUL - Geçtiğimiz hafta perşembe günü başlayan ve yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığı için genişleyen tekstil sektöründeki grevin arkasında, işçilere yapılan giriş-çıkışlar olduğu belirtildi.

TEKSİF Başkanı Nazmi Irgat, ikramiyeleri düşük göstermek için zaman zaman başvurulan işçilere giriş-çıkış yaptırma yönteminin grevler başlamadan önce uygulandığını belirterek, “Bazı insanların ikramiyelerini giriş-çıkış yaptırarak düşürdüler. Bizim ise başından beri savunduğumuz ikramiyelerdi. Özellikle 2001 krizinden sonra yeni işçiler için talep etmiştik” diye konuştu.

Tekstil sektöründe çalışanların yüzde 55’inin asgari ücretle çalıştığını söyleyen Irgat, işyeri ve işletmelerin de ucuz işçiliğe alıştığını söyledi. Greve katılan işletme sayısı, pazartesi itibariyle 15’ten 30’a çıktı. “İnsanları boşu boşuna greve soktular” diyen Irgat, “Böyle devam ederse, rekabetçi piyasa ortamında piyasayı ve müşteriyi kaybederler. Bizim sendikamız için toplamda 12 bin üyemiz, 30 işyeri ve işletme grevde. İlerleyen günlerde diğer tekstil sendikalarıyla birlikte grev yapanların sayısı 20 bine ulaşır. Bundan sonra işverenlerin yapacağı kurnazlıkları da Çalışma Bakanlığı’na şikâyet edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fazla mesai verilen ücretleri ‘asgari’ yapıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile cumartesi günü yaptıkları görüşmede bir sonuç elde edemediklerini ifade eden Irgat, “Şimdiye kadar ne konuştuysak aynı şeyleri konuştuk. Bizim asıl amacımız fazla mesaide bile düşük ücret alıyorlardı; 120 gün olan ikramiyeleri yerine oturtmaktı. İnsanları asgari ücretten kurtarmanın çaresi de bu. Şimdi ne ücret verirseniz verin, fazla mesai yüzünden ortalamaya baktığınızda yine asgari ücrete çalışmış oluyorsunuz. Bunu da herkes biliyor, o yüzden vermek istemiyorlar” dedi.

"Grevin olduğu yerde çalışma barışı olmaz"

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle ise greve katılan firmalara yönelik 'düşük ikramiye için girdi-çıktı yapıyorlar' iddialarının doğru olmadığını belirtti. Söz konusu işletmelerin çok eski, neredeyse babadan oğula işlerini devam ettiren fabrikalar olduğunun altını çizen Gülle, "Ben bu fabrikaların hiçbirinde asgari ücretle kimsenin çalıştığını düşünmüyorum. Grev keşke başlamamış olsaydı. Bugüne kadar anlaşmalar yapılarak olay tatlıya bağlanıyordu. Keşke tekrar anlaşılabilseydi. Adı geçen oldukça büyük, ihracat yapan, çok önemli markalar. Bu firmaları basit şeylerle suçlamak çok doğru değil" yorumunu yaptı. Grevlerin Türkiye'de fason üretim yaptıran yabancı markaları da etkileyeceğini söyleyen Gülle, "Onlar da bu süreçten olumsuz etkilenir. Sonuçta grevin olduğu yerde etkisi olmaz diyemeyiz. Sebebi ne olursa olsun bir yerde grev varsa çalışma barışında sıkıntı var demektir, sebebi ne olursa olsun" dedi.

"Tekstil köklü bir sektör, sorunlar aşılır"

Grevin tekstil sektörünün genelinde olumsuz bir hava yaratacağını düşünmediğini söyleyen LC Waikiki Yönetim Kurulu ve TAMPF Başkanı Vahap Küçük de, "Bakıldığında o kadar büyük bir grev söz konusu değil. Önemli olan işletmelerin çalışanları greve ihtiyaç duyacakları duruma getirmemesi. Arzu edilen haklarını zamanında almaları. Türkiye'de tekstil sektörü, belli bir altyapısı olan köklü bir sektör. Bu tip sorunları aşacağını düşünüyorum. Orta vadede yatırımcı ya da tekstil sektörü açısından olumsuz bir gelişme görmüyorum" diye konuştu.