'Temel gelir' anayasal hak olmalı

Teknolojik gelişmelerle değişen iş yapış şekilleri, mesleklerin de yok olmasına yol açıyor. Bunun kitlesel işsizliğe yol açarak bir sorun yaratmaması için 'Evrensel Temel Gelir' modelinin anayasal hak olması öneriliyor. Konu, UİP tarafından 8'incisi düzenlenen 'Boğaziçi Zirvesi'nde tartışıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SERCAN AKINCI

Teknolojik gelişmeler, sanal zekanın gelişmesi, robotların iş yapış şekillerini değiştirmesi... Bütün bunların yakın gelecekte, bugünkü birçok mesleği ortadan kaldıracağı konusunda herkes hemfikir. Mevcut gelişmelerin kitlesel işsizliğe yol açacağını savunanlar var. Kitlesel işsizliğin demokrasilere zarar vermemesi içi tüm vatandaşların temel ihtiyaçlarının karşılanacağı desteklere ulaşmasını içeren 'Evrensel Temel Gelir' modelinin anayasal hak olması talep ediliyor.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından bu yıl 8'incisi düzenlenen 'Boğaziçi Zirvesi' dün başladı. İş, siyaset ve akademi dünyasından birçok ismin konuşma yaptığı zirveye 71 ülkeden katılımcı geldi.

UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, 11 ay boyunca emek vererek ciddi bir hazırlık sürecinden geçtiklerini anlatarak, zirvedeki fikri alışverişlerinin istenilen dünyanın yaratılmasına katkı sağlayacağını kaydetti.

Etkinliğin açılışında konuşan Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Başkanı Nail Olpak, bilgi toplumu ve yenilikçi teknolojilerin devreye girmesiyle, küreselleşme adına yeni bir evreye geçildiğini belirtti. Olpak, "Becerileri gelişmiş, üretken çalışanlarla ortaya koyulan, inovatif ürün ya da hizmetler ön planda. Bilgi toplumu; her geçen gün yaygınlaşan yapay zeka ve dijitalleşmeyle, istihdam zihniyetini de değiştiriyor. Toplumlar, bu geçiş evrelerinde, yeni sistemlere ve sosyolojik dönüşümlere adaptasyon sürecinde de ciddi zorluklar yaşıyor. Bu değişim sürecinde merkeze insanı koymak gerek" dedi.

20 trilyon dolarlık fırsat yaratılabilir

Geçen yüzyılda küreselleşmenin pek çok alanda sınıfta kaldığını dile getiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, içinden geçtiğimiz dönemde değişimin sancılarını yaşadığımızı belirtti. Değişime yön verenlerin geleceğin kazananları olacağını söyleyen Kopuz, daha adil bir sistem kurulması gerektiğini bunun da ticaretle sağlanabileceğini aktardı.

Türkiye'nin ihracat ve üretimde dünya markası olduğunu savunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, küreselleşmenin insanın en çok korktuğu fakat en çok istediği değişime mecbur kıldığını anlattı. El ele vererek geleceği birlikte tasarlayıp, yön verilebileceğini dile getiren Büyükekşi, "Farklılıklarımızı ya çatışmak için bahane edeceğiz ya da tanışmak için neden çevireceğiz" diye konuştu.

BM Kalkınma Programı Temsilcisi Magdy Martinez- Soliman da büyük ikilem döneminden geçildiğini belirterek, hem bir kriz yaşandığını hem de büyük bir ilerleme kaydedildiğini vurguladı. Okulsuz kalan çocukların sayısının yarıya inip, aç kalan çocuk sayısının 100 milyonun altına düştüğüne dikkat çeken Soliman, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması halinde 20 trilyon dolarlık fırsat yaratılabileceğini açıkladı.

Düşük gelir grubunun meslekleri kayboluyor Açılış konuşmalarının ardından ise panellere geçildi. Uluslararası Siyaset Bilimcileri Derneği Başkanı Prof. Dr. İlter Turan'ın moderatörlüğünde düzenlenen "Geleceği Tasarlamak: İstediğimiz Dünya" panelinde konuşan Bill& Melinda Gates Vakfı Ortadoğu İlişkileri Başkanı Hassan Damluji, insanlığın daha ileri gitmesi, gelir eşitsizliğini ortadan kaldırmak gibi konular için 169 hedef belirlediklerini söyleyerek, bunların büyük çoğunluğunu özel sektörle birlikte yapabileceklerini kaydetti.

Panelde konuşan Evrensel Temel Gelir Türkiye Sözcüsü Dr. Ali Mutlu Köylüoğlu bugün birçok mesleğin kaybolduğunu ya da kaybolmak üzere olduğunu belirtti. Gelecek 2 yılda taksi şoförlerinin olmayacağını dile getiren Köylüoğlu, en erken kaybolan mesleklerin en düşük gelir grubundakileri etkileyeceğini ifade etti. Bu nedenle olası kitlesel işsizliğin demokrasilere zarar vermemesi açısından 'Evrensel Temel Gelir' modelinin kullanılması gerektiğini söyleyen Köylüoğlu, "Bir ülkenin tüm vatandaşlarına hiçbir sınırlama olmaksızın Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki piramitin ilk 2 basamağını gerçekleştirebilecekleri destekleri vermesini içeriyor bu model. Bu anayasal bir hak olarak uygulanmalı" ifadelerini kullandı.

2050 yılına yönelik projeksiyonlarını anlatan Mamoun Biheiri Ekonomik ve Sosyal Çalışmalar, Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mekki El Shibly dünyanın en büyük ekonomisi içinde G7'den sadece ABD'nin kalıp, gerisinin gelişmekte olan ülkelerden oluşacağını ileri sürdü.

Siyasi istikrar, ekonomik duruma bağlı

UİP İcra Kurulu Eş Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin'in moderatörlüğünde gerçekleşen "Küresel ve Bölgesel Meselelerin Çözümünde Uluslararası İşbirliği Platformu" panelinde konuşan MAİB Başkanı Kabaev Marat Vazikhovich, siyasi istikrarın ekonomik duruma bağlı olduğunu belirterek, "Rusya küresel sorunların çözümünde çaba harcıyor. Bu çabasını artırmaya da hazır" dedi. UİP Global Danışma Kurulu Eş Başkanı Egemen Bağış da, "Kişi başı refahın en çok olduğu coğrafya AB. Bunun nedeni savaşmaya son verip, serbest ticareti geliştirmeleri oldu. Bunu biz de başarabiliriz" diye konuştu.

AB'ye vizesiz seyahatte son düzlük

AB Komisyonu Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri Dimitris Avramopoulos, "Türkiye ile AB arasındaki çipli pasaportlarla vizesiz seyahat konusunda son düzlüğe girdiğimizi müjdelemek istiyorum. Bu konudaki sorumlu insan benim. Bunu açıkladığımızda dünyanın en mutlu insanı olacağım" dedi. ABD'nin vize muafi yeti uyguladığı ülkelerden yapılan seyahatlerde elektronik onay arayabildiğini, bu programa ESTA adı verildiğini kaydeden Avramopoulos ESTA benzeri ESTİAS'ı hayata geçireceklerinin bilgisini verdi. Programın amacının iç güvenliği sağlamak olduğunu dile getiren Avramopoulos, "AB İstihbarat Dairesi de oluşturacağız. Terör ile ilgili bilgilerin anlık paylaşımını sağlayacağız" diye konuştu.