Ticarette 'yerli para' hamlesi

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ertem, yerli para cinsinden ticaretin kaçınılmaz olduğunu belirterek, Merkez Bankası'nın (MB) bu çalışmaları yürüttüğünü söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İstinye Üniversitesi'nin düzenlediği (İSÜ) Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi (EPAM) 'Yerli Para Cinsinden Ticaret' başlıklı panelde açıklamalar yapan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Dr. Cemil Ertem, Türkiye'nin yerli para cinsinden ticaretle ilgili pratikte yaptığı çalışmaları olduğunu ve Merkez Bankası'nın (MB) bu çalışmaları yürüttüğünü söyledi.

Ertem, "Yakında dolar riskini yani temel rezerv para riskini azaltan yeni bir sisteme geçilmiş olacağının sinyallerini de veren Dr. Ertem, "Türkiye'de bunun öncü ülkelerinden bir tanesi olacak" dedi.

Panelde, Amerikan dolarının rezerv para olarak kullanılması ile birlikte dünya uluslararası ticaretinin çok büyük bir kısmı 'Dolar' cinsinden yapılmaya başlanması sonucu ortaya çıkan sorunlar konuşuldu.

Ayrıca, Avrupa Birliği'nin tek paraya geçmesi ile birlikte 'euro' ile ticaret bir miktar pay almış olsa da halen dünya ticaretinin büyük kısmı 'dolar' ile yapılmaya devam etmesi sonucunda gelişmekte olan ülkelerin Dünya ticaretindeki payının iyice artması ve kendi aralarındaki ticaretin hacminin gittikçe büyümesiyle bu ülkeleri özellikle karşılıklı ticaretlerinde dolar kullanımı dışında farklı arayışlara ittiği panelde gündeme gelen konu başlıkları arasında yer aldı.

"Dolar ve euronun arkasındaki güçler sorunlu"

Dünyada şuan da iki tane rezerv para olduğunu belirten Ertem, "Biri dolar diğeri Euro, iki temel rezerv paranın da arkasındaki devlet güçlerinin, iktisadi ve siyasi yapıların sorunlu olduğunu biliyoruz. Bu durumda yeni bir para sistemi ya da yeni bir ticaret eş değer aramak kaçınılmaz oluyor. Burada pratikte hemen uygulanacak şey yerel paralarla ticaret, buna baktığımızda Türkiye gibi ekonomisi giderek güçlenen ve bölgesinde güçlü olan ülkelerin paralarının istikrar kazandığını görüyoruz" diye konuştu.

Avrupa Birliği'ne henüz girmemiş Avrupa'daki ülkelerle Türkiye'nin yerel paralarla ticaret yapabileceğini ve doları bay-pas eden bir takım ticaret imkanlarının doğabileceğini aktaran Ertem, şunları söyledi:

"2'inci Dünya Savaşı öncesi bir takım parasal birlikler kurulmuştu, daha çok takasa ve merkez bankalarının aracılık ettiği yerel paralara dayalı sistemlerdi. Şimdi bunu daha da çoğaltıp elektronik ödeme sistemleri geliştiriliyor. Örneğin uluslararası bankalar, küresel yatırımcılar elektronik yerel paralarla, elektronik ticaret sistemlerini geliştiriyor. Dinar'la ya da Ruble ile ticaret yapmak istediğinizde bu uluslararası bankalar aracılık ediyor ilk önce siz o ülkeye ihracat yaptığınızda paranızı TL olarak alıyorsunuz çünkü o ülkenin havuzunda TL rezervleri ya da Ruble rezervleri oluyor dolayısıyla buna bağlı olarak o banka ödemeleri yapıyor. Bu işin akademik yapısını oluşturmak doğrultusunda kitap çalışması yaptık, 400 sayfa kadar yeni eğitim döneninde o kitabı yayınlayacağız."

"Dünya ticareti Doğu'ya kaydı, para birimi Batı merkezli olamaz"

Panelin moderatörlüğünü yapan İSÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Göksel Aşan ise, yerli para cinsinden ticaretin çok uzun süreden beri gündemde olduğunu ve bunun sadece Türkiye ile ilgili bir mesele olmadığını dile getirdi.

Çin ve Rusya gibi başarılı örnekleri olduğunu da ifade eden Aşan, "Çin ve Rusya dolar kullanmadan ticaret yapabiliyor. Burada iki mesela var bir tanesi siyasi meseledir. Bir şekilde bir para birimine bağlılık o para biriminin olduğu ülkeyi de gereğinden fazla söz sahibi yapabilir. Diğeri ise dünya ticareti eskiden daha batı merkezliydi ama artık doğu merkezli. Şimdi dünya ticareti doğu merkezli ama ticaretin yürütüldüğü para birimi batı merkezli bu çok uzun süre sürdürülebilir bir şey değildir" açıklamalarında bulundu.