TİM Başkan adayı Dalgakıran: Popülist senaryolar üzerinde durmayacağız

TİM Başkanlığına aday Adnan Dalgakıran, adaylığına ilişkin düzenlediği basın toplantısındakonuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanlığına aday olan Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, hayali ve popülist senaryolar üzerinde kesinlikle durmayacaklarını, doğrudan üyelere faydalı eğilimler üzerinde çalışacaklarını kaydetti.

Dalgakıran, adaylığına ilişkin düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, TİM'in kurumsal işleyişinde bazı eksiklikler gördüğü ve stratejik hedeflerini belirlemiş bir kurum olmasını istediği için aday olduğunu söyledi.

Her tür tartışmanın, aday olanların programları üzerinden yapılması gerektiğini ifade eden Dalgakıran, eğer ortada program yoksa yönetimde ya da icrada olanların başarı ve başarısızlıklarının neye göre ölçüleceğini bilinemeyeceğini belirtti.

Kurumsal işleyişinde ciddi kaygılar duyduğu TİM'in, değişen dünyada Türk ihracatçısının rehberi olması gerektiğinin altını çizen Dalgakıran, TİM'e ilişkin oluşturdukları çalışma şemasını anlattı.

Buna göre, 23 kişiden oluşan icra kurulunun en büyük karar organı haline getirileceğini, Yürütme Kurulunun ise alınan kararların uygulamasını gerçekleştireceğini belirten Dalgakıran, "Bugüne kadar TİM Meclisinin görevi, iki yılda bir oy vermek şeklinde gerçekleşiyordu. Meclis işlevselliğini bu mekanizma içinde değiştireceğiz. Amacımız iki yılda bir oy veren topluluk olmaktan çıkarılıp stratejilerin tartışıldığı bir çatı haline dönüştürmek. Ve en önemli kararların alındığı organ haline getirmek" şeklinde konuştu.

Danışma Kurulu'nun da hedeflerin belirlenmesi ve stratejik haritanın hazırlanmasına katkıda bulunacak bir yapı olacağını aktaran Dalgakıran, birliklerle olan iletişimin kurumsal bir işleyişe kavuşturulmasını sağlayacak Koordinasyon Merkezinin yanı sıra kurumsal bir hafıza oluşturacak Bilgi İşlem Merkezi ile Stratejik Araştırmalar Merkezinin de bu çalışma şeması altındaki birimler olacağını söyledi.

Her sektör için 3 farklı senaryo

Adnan Dalgakıran, TİM'in değişen dünyada Türk ihracatçısının rehberi olması gerektiğini, dolayısıyla yapısı, işlevi ve kültürünü yeniden tanımlama ihtiyacı olduğuna inandıkları TİM'de ciddi bir dönüşüm süreci geçirmeyi taahhüt ettiklerini vurguladı. Sektörlerin gelecek senaryolarının hazırlanmasının önemine dikkati çeken Dalgakıran, bu kapsamda her sektör için üç farklı senaryo hazırlayacaklarını kaydetti.

Değişim sürecinin yönetilmesinde katılımcı mekanizmalarının işletilmesi ve ortak aklın üretilmesinin de önemine değinen Dalgakıran, sektörlerin dünyadaki rakiplerinin değişim ve gelişim süreçlerinin analiz edileceğini ifade etti.

İhracatta finansal kaynakların çok önemli olduğuna işaret eden Dalgakıran, Eximbank'ın Avrupa ülkelerindeki gibi Türkiye'deki ihracatçılar için de en önemli kaynak haline getirilmesi gerektiğini söyledi.

Alışkanlıklarla değil, analizle yönetimin öneminin de altını çizen Dalgakıran, Türkiye'de yaşananların sadece dünyadaki ekonomik daralmadan kaynaklanmadığını, firmaların kayıt dışıyla ciddi anlamda hırpalandığı bir dönemin yaşandığını, özellikle ölçek ekonomisine geçemeyen şirketlerin çok ciddi rekabet sorunuyla karşı karşıya kaldığını ifade etti.

"Farklı bir bakış açısı getireceğiz"

Dalgakıran, üretici, sanayici ve ihracatçının bürokrasiyle ilişkisine de farklı bir bakış açısı getireceklerini ve bu konuda kökten bir değişim başlatmayı istediklerini belirterek, "Sloganla eleştirmek yerine yaptığımız analizleri onların önlerine koyarak farklı bir ilişki geliştirmek istiyoruz. Daha entelektüel bir bakış açısı getirmeye çalışacağız" dedi.

İş dünyasının sorunlarını en iyi yine iş dünyasından insanların bildiğini kaydeden Dalgakıran, "Sorunların dile getirilmesinde hiçbir şekilde popülizme kaçmayacağız. Hayali, popülist senaryolar üzerinde kesinlikle durmayacağız. Direkt üyelerimize faydalı eğilimler üzerinde çalışacağız. Dünyada olup biten gelişmeleri üyelerimize en iyi şekilde aktaracağız" diye konuştu.

Konuşmasında, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerine de değinen Dalgakıran, orta vadede ihracatın ithalatı karşılama oranını 5 yılda yüzde 63'ten yüzde 75'e getirilmesinde gerekli katkıyı sağlamayı hedeflediklerini, Türk tarım sektöründe organize tarım işletmelerini geliştirecek ve dünya ile rekabet edebilir bir yapıya kavuşturacak çalışmalar yapmayı, hayvancılık sektörünün yeniden yapılandırılması için projeler hazırlamayı istediklerini anlattı.

Madencilik sektöründe dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 30'una sahip Türkiye'nin, ocak işletmesi ve pazarlamasında özel teşvikler sağlanmasının takipçisi olmayı, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik projeler geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Dalgakıran, uzun vadede ise ihracatın ithalatı karşılama oranını 10 yılda başa baş noktaya getirmeyi, teknoloji ve üretim araçlarını üreten bir Türkiye için gerekli stratejilerin oluşturulmasını sağlamayı hedeflediklerini bildirdi.

"Program üzerinde uzlaşmaya hazırım"

Bir gazetecinin seçim öncesinde ortak bir aday üzerinde uzlaşma, birleşme teklifini nasıl değerlendirecekleri sorusuna Dalgakıran, "Varsa programı olan o program üzerine uzlaşmaya, tartışmaya hazırım., Ancak (biraz ben olayım) kültürü içinde yer almam. Adaylardan biri zaten karşı çıktığım eski dönem politikalarını savunan biri" yanıtını verdi.

İddialı bir aday olduğunu, elinden geleceğini yapacağını ve sonuçlara da saygılı olacağını dile getiren Dalgakıran, seçim sürecindeki "Brütüs tartışmalarını" sağlıklı ve doğru bulmadığını, bu tartışmaların içine girmeyeceğini söyledi.

Dalgakıran, kendisini aday olması için kimsenin ısrar etmediğini, sadece bu yapıyı değiştirmek için yola çıktığını ifade ederek, "Gittiğim her yerde ilgi görüyorum. Diğer adayların da ilgi gördüğünü biliyorum. Demek ki ihracatçı herkesi kucaklıyor. Ancak rengini belli etmiyor. Bu sandıkta belli olacak. Dolayısıyla biraz fazla bilinmeyenli bir seçim yaşanacak gibi..."  dedi. Bir soru üzerine, makine sektörünün medyatik bir sektör olmadığını belirten Dalgakıran, esprili bir şekilde "Bir dönem saçım sakalım çok tartışıldı. Saçımızı sakalımızı da kestik. Bundan sonrası plastik cerrahidir. Maalesef magazin ve popülist şeyleri konuşmayı seviyoruz" dedi.