TİM Başkanı Büyükekşi'den 'ortaklık' çağrısı

Türkiye'de ortaklık kültürünün gelişmiş ülkelerdeki gibi düzgün bir şekilde işlemediğini dile getiren TİM Başkanı Büyükekşi, "Aynı sektördeki firmalarımız bir araya gelse çok daha güçlü bir yapıya kavuşabiliriz. Bu konuda, ortaklığı teşvik edici uygulamalara da gidilebilir" diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Aynı sektördeki firmalarımız bir araya gelse, ortaklıklarla daha büyük şirketler ortaya çıksa, çok daha güçlü bir yapıya kavuşabiliriz ama maalesef Türkiye’de ortaklık kültürü gelişmiş ülkelerdeki gibi düzgün bir şekilde işlemiyor. Bu durumu tersine çevirmemiz gerekiyor. Bu konuda, ortaklığı teşvik edici uygulamalara da gidilebilir." dedi.

Büyükekşi, "2023’e Beş Kala-Yarının Kurulması Hedef 2023" temasıyla düzenlenen Forum İstanbul’da Türkiye ekonomisine ve mikro işletmelerdeki ortaklık yapısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dünyanın değişim hızının arttığını anlatan Büyükekşi, "Uzun vadede gerçekleşecek" denilen bazı hususların çoktan geride kaldığını hatırlattı.

Büyükekşi şöyle konuştu:

"Donald Trump ABD Başkanı oldu, söylemleri ve tweet’leri ile dünyanın gündemine oturdu. Kuzey Kore nükleer denemelere başladı. Tam savaş çıkacak derken Güney Kore ile el sıkıştı. Euro-dolar paritesi son 3 yılın zirvesini gördü. Blockchain yeni teknikler, bitcoin yeni zenginler yarattı.

Küresel olaylar kadar, ülkemizi ve bölgemizi ilgilendiren gelişmeler de var. DAEŞ terör örgütü neredeyse yok edildi. Müttefiklerimiz, terör örgütlerini desteklemeye devam ediyor. Katar’a abluka başladı. Rusya ve AB arasında siyasi kriz patlak verdi..."

“Dünya ticaretinden aldığımız payı binde 8,9 ile rekor seviyeye yükselttik”

Büyükekşi, Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, sadece ihracatı artırmayı hedeflemediklerini, artışın sürdürülebilir olmasına da gayret ettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Hedefimiz büyümeye, istihdama, yani kısaca kalkınmaya destek olan bir ihracat yapısına ulaşmak. Bu hedefe ilerlerken, ülkemizde ve dünyada yaşanan olayları göz ardı edemeyiz. 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' felsefesi geride kaldı.

Güncel gelişmeleri yakından takip eden, küresel trendleri yakalayan, hatta kendi sektörlerinde trend belirleyen firmalara ihtiyacımız var. Ancak bu sayede, hedeflerimize ulaşabiliriz. 2017 yılında ihracatımız 157 milyar dolara ulaştı. Dünya ticaretinden aldığımız payı binde 8,9 ile rekor seviyeye yükselttik. Rekorlar yılı ilan ettiğimiz 2018’de hedefimiz 170 milyar doları aşmak.

Yılın ilk 4 ayında, tüm zamanların en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. İki gün önce Kayseri’de nisan ayı rakamlarını açıkladık. İlk 4 ayda ihracatımız yüzde 10,4 arttı. Bu başarı ihracatçılarımızın başarısı. Hükümetimizin sunduğu destekler de ihracatçılarımıza büyük destek oldu."

"Türkiye’de firma düzeyinde özellikle bir ölçek sorunu var"

TİM olarak İnovaLig, Rota etkinlikleri ve İnoSuit gibi katma değer artışı sağlayan organizasyonlar düzenlediklerini anlatan Büyükekşi, ihracatçıların önünü açmaya çalıştıklarını kaydetti.

"Biz başarıya, başka ülkelere rağmen değil, tüm ülkelerle birlikte ulaşmaya çabalıyoruz.” diyen Büyükekşi, şöyle devam etti:

"Her yıl birçok yurt dışı heyetine gidiyoruz ve gittiğimiz her ülkede şunları söylüyoruz, ‘Gelin, el ele büyüyelim.’ Ülkeler olarak hep birlikte el ele vermeliyiz, evet, ama mikro bazda da bu birlikteliğin sağlanması gerekir. Türkiye’de firma düzeyinde özellikle bir ölçek sorunu var. Firmalarımızın boyutlarına baktığımızda küçük ölçekli çok firmamız var. Mikro düzeyde firmaların çok fazla olduğu ekonomilerde verimli üretim ve karlılık çok daha düşük oluyor. Bu durum, ülkemizde de görülebileceği üzere, enflasyon, işsizlik, finansman zorluklarını beraberinde getiriyor.

Aynı sektördeki firmalarımız bir araya gelse, ortaklıklarla daha büyük şirketler ortaya çıksa, çok daha güçlü bir yapıya kavuşabiliriz ama maalesef Türkiye’de ortaklık kültürü gelişmiş ülkelerdeki gibi düzgün bir şekilde işlemiyor. Hatta aynı aileden kardeşlerin kurdukları şirketler bile anlaşmazlıklardan ötürü bölünebiliyor. Bu durumu tersine çevirmemiz gerekiyor. Bu konuda, ortaklığı teşvik edici uygulamalara da gidilebilir. Zira, mikro bazda firmalarımız ne kadar güçlü olursa, ülke olarak çok daha güçlü üretim yapar, çok daha hızlı büyür, çok daha fazla ihracat yapabiliriz.”

Bu konularda ilginizi çekebilir