TİSK: Türban sorununa odaklanmak fevkalade yanlış
TİSK: Türban sorununa odaklanmak fevkalade yanlış
(15:00)ANKARA - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TİSK) yapılan açıklamada, "ekonomik sorunlar dururken Türkiye'nin frenlere aniden basarak türban sorununa odaklanmasının fevkalade yanlış bir tutum" olduğu savunuldu. TİSK'ten yapılan yazılı açıklamada, türban ile ilgili düzenlemenin ülkenin gündemine tümüyle hakim olduğu ifade edilerek, oysa uluslararası ekonominin ciddi şekilde durgunluk sinyalleri verdiği, bu durumun 2008 yılının ilk yarısında Türkiye'de de yeni bazı ekonomik problemlere yol açabileceği belirtildi. Terör tehdidiyle mücadele bütün hızıyla sürerken, büyümeyi artırma, istihdam yaratma, işsizliği ve fakirliği azaltma, yatırımları teşvik etme, kayıt dışılığı önleme gibi ekonomik sorunlar varken, "Türkiye'nin frenlere aniden basarak, iç dinamiklerini kamplara ayırma pahasına türban sorununa odaklanmasının fevkalade yanlış bir tutum" olduğu ifade edilen açıklamada, "Üstelik toplumun istikrar ve denge bekleyen temel sorunları bir kenara itilerek ve özellikle sivil toplum ile uzlaşı ve toplumsal mutabakat ilkesi göz ardı edilerek yapılmak istenen bu düzenlemenin beklenen faydayı getireceği kanaatini taşımıyoruz" denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Toplumsal barışı korumanın üst hedef olduğu unutulmamalıdır. Türban tartışmaları toplumdaki ayrışma ve kutuplaşma eğilimini artıracak, görüşü ve düşüncesi ne olursa olsun herkesi, sonuç itibarıyla da Türkiye'yi yaralayacaktır. Böylesine hayati konuların, sadece yürütme ve yasama organlarını değil, toplumun her kesimini ve her bireyini doğrudan ilgilendirdiği aşikardır. Dünya konjonktürünün ekonomik durgunluk sinyali verdiği, bu gelişmelerin Türkiye'yi ve Türk sanayini menfi şekilde etkileyebileceği ve nihayet bu durumun sosyal dengelere ve çalışma hayatına getirebileceği olumsuz tesirler dolayısıyla ülkemizin ivedilikle çözüm bekleyen gerçek ekonomik gündemine odaklanılmasını, bu anlamda ekonomik anayasa felsefesine dayalı çalışmaların ve bir bütün olarak Anayasa'nın biran önce sonuçlandırılmasını beklemekteyiz. Uluslararası ve ulusal düzlemdeki gelişmeler, toplumsal her konuda uzlaşma ve toplumsal konsensüsün sağlanmasını gerektirmektedir. Bu nedenle başta siyasi partilerimiz olmak üzere tüm kesimleri sağduyulu davranmaya ve ülkemizin gerçek gündemine dönmeye davet ediyoruz."