TMB: Riskli döneme girildi

TMB, “FED Depremi, Yavaşlayan Çin Ekonomisi, Taksim Gerilimi ve Mısır Darbesi Altında Temmuz ayı İnşaat Sektörü Analizi’ni yayımladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Canan SAKARYA

ANKARA - Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) belirsizlik ve risklerle dolu yeni bir döneme girildiğini, bu dönemi iyi yönetebilmek için yeni beklentiler yaratmaya ve yatırımcıyı çekmeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Birlik, “FED Depremi, Yavaşlayan Çin Ekonomisi, Taksim Gerilimi ve Mısır Darbesi Altında Temmuz ayı İnşaat Sektörü Analizi’ni yayımladı. Raporda 10. Beş Yıllık Kalkınma Planında öngörülen yüzde 5.5’lik büyüme hedefinin, yüzde 3 ile 4 arası tahmin edilen güncel büyüme hızına kıyasla oldukça iddialı bir hedef olduğu kaydedildi. Bu yüksek hedefin gerçekleşmesi için iç ve dış talebin dengeli artması, halen GSYH’a oranı yüzde 6 civarında olan cari açığın yüzde 5 düzeyine gerilemesi, iç tasarruf oranının yüzde 14.5’den yüzde 19’a çıkması, Türk Lirasının yavaş da olsa değerlenmeye devam etmesi gerektiği belirtildi.

2013 kolay bir yıl olmayacak

Kısa ve orta vadede beklentiler ve risklere de yer verilen çalışmada, “Ekonominin 2013 büyümesi konusunda farklı değerlendirmeler bulunmakla birlikte ortak görüş kolay bir yıl olmayacağı ve belirsizliklerle dolu olduğu şeklinde özetlenebilir” denildi.

Çalışmada, şu tespitler yapıldı: “Mevcut tablo, piyasalardaki bahar havasının diğer bir deyimle iyi hikaye yazma döneminin sona erdiğini, belirsizlik ve risklerle dolu yeni bir döneme girildiğini bu dönemi iyi yönetebilmek için yeni beklentiler yaratmaya ve yatırımcıyı çekmeye ihtiyaç olduğunu göstermekte. Diğer önemli bir konu istikrar için sadece ekonomik değil, demokratik reformlarında önemli hale gelmiş olduğudur. İşgücü piyasası ve vergi reformu gibi konuların yanı sıra barış sürecinin nasıl devam edeceği, ceza ve seçim ve siyasi partiler yasaları başta olmak üzere daha fazla demokrasi talebine yanıt verecek düzenlemelere ihtiyaç bulunduğu görüşü yaygınlaşmakta.”

Yapıcı öneriler dikkate alınmalı

Hükümetin önümüzdeki 10 yılda tamamlamayı hedeflediği 138 milyar dolar tutarındaki 21 mega projeye ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı raporda, mega projelerin toplumsal sorumluluk, bütünsel yaklaşım, yönetim becerisi ve finansman erişimi gerektirdiği ifade edildi. Raporda, “Mega projelerin planlama ve proje geliştirme süreçleri ile çevresel etkileri konusunda ilgili sivil toplum kuruluşları ile akademisyenler tarafından yapılmış olan değerlendirme ve açıklamaların çeşitli eleştiri ve kaygıları da içerdiği bilinmekte, bu çevrelerden gelen yapıcı önerilerin mega projelerin planlanması aşamasında dikkate alınmasında yarar görülmekte” denildi.

Mevcut küresel ve yerel ekonomik koşullar dikkate alındığında proje finansmanının kritik başarı faktörlerinden olduğu ve istenmeyen gelişmelerle karşılaşılmaması için projelerin takviminin finansman temin boyutu dikkate alınarak yapılması gerektiği vurgulandı.