”TOKİ'nin stratejisini bozduranlar devleti zarara uğrattılar”

DATİ Holding Başkanı Kıran, Ataköy arazisinin satışında yapılan spekülasyonlar nedeniyle devletin büyük zarara uğratıldığını öne sürdü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Denizciler Ataköy Turizm İşletmeleri (DATİ) Yatırım Holding AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Yürütme Kurulu Başkanı Gökhan Kıran, Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) önce DATİ'nin bulunduğu araziyi, ardından da yanındaki boş araziyi satması halinde devletin daha çok kazanç sağlayabileceğini savunarak, "TOKİ'nin satış stratejisini bozduranlar bu şekilde devleti zarara uğrattılar" dedi.

Kıran, DATİ Holding iştiraklerinin yöneticileriyle düzenlediği basın toplantısında, 2005 yılı Mart ayında yapılan ihalede, Ataköy Şirketler Grubu olan 3 şirketi Özelleştirme İdaresi Başkanlığından (ÖİB) 200 milyon dolar bedelle satın aldıklarını hatırlatarak, Ataköy kompleksi içerisinde faaliyetlerinin devam ettiğini söyledi.

1,5 yıl önce Ataköy arazisinin satışının gündeme geldiğini, bunun kamuoyunda çeşitli spekülasyonlara neden olduğunu, "adrese teslim" şeklinde eleştirildiğini ve daha sonra ihalenin iptal edildiğini anlatan Kıran, bu ay arazinin ihalesinin yeniden gündeme geldiğini, aynı söylemler nedeniyle ihalenin tekrar iptal edildiğini belirtti.

Kıran, birkaç gün önce komşu parsellerinin satışının tamamlandığını anımsatarak,  "650 milyon YTL bedelle satışa sunuldu. 850 milyon YTL bedelle alıcı buldu. Alan firmayı tebrik ediyorum, hayırlı olsun. Eminim çok güzel yatırımlar yapacaklardır. Bizi ve yatırımcılarımızı en çok üzen, yaralayan, bu işlerden biraz soğutan kamuoyunda çıkan 'adrese teslim' iddialarıdır. Hem sevinçliyiz, hem üzüntülüyüz" şeklinde konuştu.

İhalenin sonucunun söylediklerinin doğru çıktığını gösterdiğini ifade eden Kıran, 3 milyar dolardan satılacağı söylenen arazinin 850 milyon YTL'ye alıcı bulduğunu, kendilerinin de böyle olacağını düşündüklerini, böyle olmayacağını iddia eden kişilerin konuyla ilgili herhangi bir demecini veya yorumunu göremediklerini söyledi.

Gökhan Kıran, "(Ataköy'de bizim bulunduğumuz arazi 3 milyar dolar eder) diye basına demeç verenler şimdi nerede? Komşu araziyi sattılar. Gerçek fiyat ortaya çıktı. Üstelik komşu arazide bizdeki gibi emsal değeri 1,5 değil, 2'ydi. Yani DATİ'nin bulunduğu arazide 208 bin metre kare inşaat hakkı varken, yanı başımızdaki arsanın içinde kiracı da yoktu ve 250 bin metre kare inşaat hakkı olmasına rağmen ancak 850 milyon YTL'ye satılabildi" diye konuştu.

"Keşke 3 milyar dolara satılsaydı"

Söz konusu metre karelere göre üzerinde üst kullanım hakkına sahip oldukları arazinin, ihalede satıldığı bedele oranladıklarında 707 milyon YTL'ye tekabül ettiğini belirten Kıran, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O dönemde böyle bir infial (3 milyar dolara satılacağı) yaratıldı. Buna bilerek veya bilmeyerek medyadan bazı kişiler alet oldu. Bu insanların yapmak istedikleri ihaleyi iptal ettirmekti. DATİ olarak, ihalenin açılmasını ya da iptal edilmesini talep etmedik. Biz böyle olmayacağını (3 milyar dolar etmeyeceği) söyledik. Böyle oldu. Bu açıdan mutluyuz. Hangi açıdan mutsuzuz? Keşke biz özür dileseydik de orası 3 milyar dolara satılsaydı, satılan bedelden hem 70 milyon vatandaştan biri olarak Gökhan Kıran'a daha fazla pay düşerdi, hem de o arazinin yanındaki üst kullanım hakkına sahip firmaysak 3 milyar doların üzerinde bir değere çıkardık. Maalesef tersi çıktı. 200 milyon dolar, ödediğimiz tarihteki döviz kuruna baktığınız zaman 310 milyon YTL yapıyor. 450 milyon YTL de satış bedeliydi. 450 milyon YTL artı 310 milyon YTL 760 milyon YTL yapar."

Gökhan Kıran, Ataköy arazisi ihalesi sürecinde "kiracısı olmazsa burası en az 3 milyar dolara satılır" iddiası bulunduğunu, bunun "kiracı buranın değerini düşürüyor" anlamına geldiğini, arazinin "öyle bir bedel" etmeyeceğini savundu.

"Devleti zarara uğrattılar"

İhalenin ardından alıcı firma yetkililerinin (Sinpaş) "Bunu satan iyi satıyor" dediğini ifade eden Kıran, şunları kaydetti:

"Gerçekten iyi satıyorlar. Bu işi iyi biliyorlar. Şimdi parçaları birleştirdiğimiz zaman iş ortaya çıkıyor. Niye bizim taraftan başlamak istediklerini çözememiştik. Bizim taraftan başlamalarının sebebi, üzerinde 30 yıl kullanım hakkı olan yeri 450 trilyon liraya satarsanız işte o zaman buranın değerini belki 1-1,5 milyar dolardan çıkacaklardı. Bizi rayiç göstererek çıkacaklardı. Bizi rayiç gösterip yan taraftaki diğer parselleri yüksekten satacaklardı. Esas devletin zarara uğratıldığı büyük kısım burasıdır. Şimdi diğer taraflar rayiç gösterilerek bu taraflar satılacak. Bu noktadan sonra bizim 'buranın kiracısız değeri 707 milyon YTL'dir' deme hakkımız doğmaz mı, doğar."

"Ataköy arazisi 3 milyar dolar eder" diyenlerin TOKİ ve kamuoyunu yanıltarak devleti "çok ciddi anlamda" zarara uğrattığını iddia eden Kıran, "TOKİ daha önce DATİ'nin bulunduğu araziyi satıp, sonra yanı başındaki boş araziyi satabilseydi devlet daha çok kazanç sağlayabilirdi. TOKİ'nin satış stratejisini bozduranlar bu şekilde devleti zarara uğrattılar" dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kıran, yatırımlara devam ettiklerini belirterek, kendilerinin sadece önlerini görmek istediklerini bildirdi. 

"TOKİ, er ya da geç burayı satacak. Nasıl bir strateji izleyeceksiniz" sorusu üzerine, zenginliklerinin buradan, DATİ'den gelmediğini, denizciler olarak dünyanın her tarafında para kazanıp buraya getirdiklerini, buradan kazandıklarının yatırıma dönüştüğünü ifade eden  Kıran, "Birincisi, eğer biz bir şeyler sunmak istiyorsak hak ettiğimiz itibarı görmek istiyoruz. İkincisi, ekonomisi her zaman tutmak zorunda. O hesap tutarsa biz buraya alıcı oluruz. Hesap tutmazsa, almış olmak için alamayız" diye konuştu.

Ataköy'e 1 milyar dolarlık yatırım

DATİ olarak Ataköy'e 1 milyar dolarlık yatırım planladıklarını kaydeden Kıran, "5 yıl içerisinde bütün yatırımlarımızı tamamlamak istiyoruz. Fakat bunun için önümüzü görmemiz lazım. Yani satılacak mı, satılmayacak mı? Onu görmemiz, bilmemiz lazım" dedi.

Bir gazetecinin "Arazinin satışı 1,5 yıldır gündemde. Bu sizin hızınızı kesti mi?" sorusuna ise Kıran, "Kesinlikle..." yanıtını verdi. Kıran, "Yarın, öbür gün burası satılırsa, alan kişi 'ben ev sahibiyim, buradan çıkın' diyebilir mi?" sorusu üzerine ise, "Diyebilir, böyle bir hakkı var. Yaptığımız bir sözleşme var. Buna göre 30 yıl sonra çıkarız. Burada kiracı değiliz. Yap-işlet-devret modeliyle üst kullanım hakkı sahibiyiz. Burada yapacağımız yatırımları 30 yıl sonra mal sahibine bırakacağız. Biz bunu mutlaka aşarız" diye konuştu.

Ataköy Regatta ve mega yat alanının TOKİ'den bağımsız, Milli Emlak'a ait olduğunu hatırlatan Kıran, en geç yıl sonunda mega yatırım inşaatına başlayacaklarını bildirdi.

Kıran, ihalede verdikleri rakamın dışında her yıl TOKİ'ye ödedikleri bir bedel bulunduğunu, en son 2 milyon YTL ödediklerini anlatarak, özelleştirme ile aldıkları söz konusu 3 şirketin, devlet idaresindeyken 31 Aralık 2004 tarihli net kazancının 861 bin dolar olduğunu, devletin burayı ancak 230 yıl daha idare etmesi halinde 200 milyon doları kazanacağını savundu. 

Devlet zamanında yapılan kira sözleşmesi uyarınca Dünya Göz Hastanesinin kendilerine metre karesi için 2,5 dolar ödediğini ve hastane ile mahkemelik olduklarını belirten Kıran, "Çıkarlarına olduğu zaman '3 milyar dolar eder' diyorlardı. Şimdi 'burayı niye 850 milyon YTL'ye satıyorsunuz' demiyorlar" şeklinde konuştu.

Kıran, bölgeye daha fazla yaşam alanı yaratacaklarını kaydederek, burayı Bakırköy ve bölgenin yaşam alanı haline getireceklerini, daha çok yatırım yapacaklarını vurguladı.

TOKİ tarafından 650 milyon YTL muhammen bedelle satışa çıkarılan Ataköy-Bakırköy sahil şeridindeki arazinin ihalesinde, en yüksek teklifi 850 milyon YTL ile Sinpaş-Kat Turizm Gayrimenkul AŞ Ortak Girişimi vermişti.