Türkiye, 'Uluslararası Doğrudan Yatırım'da 20. sırada
Türkiye 2008 yılında çektiği 18 milyar dolarlık yatırım ile dünya sıralamasında 20. oldu
İSTANBUL - Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) tarafından hazırlanan 2009 genel yatırım raporuna göre, Türkiye 2008 yılında çektiği 18 milyar dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) ile dünya sıralamasında 20. oldu.
Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) düzenlediği basın toplantısıyla açıklanan rapora göre en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ilk 5 ülke, ABD, Fransa, Çin, İngiltere ve Rusya olurken, Türkiye 18 milyar dolarlık UDY ile en çok yatırım çeken ülkeler arasında 20. sırada yer aldı.
Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasındaki sıralamada ise geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda 9. oldu.
Böylelikle Türkiye dünya sıralamasında, 2007 verileriyle 25. sıradayken, 2008'de 20. sıraya yükselmiş, gelişmekte olan ülkeler sıralamasında ise 9. sıradaki yerini korumuş oldu.
Rapora göre, Türkiye 2008 yılında dünya sıralamasında yükselmesine rağmen UDY girişleri 2007 yılında ulaşılan 22 milyar dolarlık rekor seviyesinden, yüzde 18 oranında geriledi.
"Türkiye'ye UDY girişlerinin 10 milyar doların altında kalması bekleniyor"
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Genel Sekreteri Mustafa Alper tarafından basın toplantısında açıklanan rapora göre, global trende paralel olarak 2009 yılında Türkiye'ye UDY girişleri "keskin" bir düşüş ile 10 milyar doların altında kalması bekleniyor. Yılın yedi ayı itibariyle UDY girişleri 4,9 milyar dolara ulaşırken, bu rakam 2008 yılının aynı dönemine oranla yüzde 58'lik düşüşü ifade ediyor.
2008 yılında Türkiye'nin dünya genelindeki uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı pay yüzde 1,1 olurken, 153 gelişmekte olan ülke toplamında ise payı yüzde 2,9 oldu.
Rapora göre, geçtiğimiz yıl Türkiye'de uluslararası yatırım stoku GSYH'nin yüzde 9,6 kadar olurken, uluslararası doğrudan yatırımların toplam sabit sermaye yatırımlarındaki payı yüzde 12,3 olarak gerçekleşti.
Dünyada 1,2 trilyon dolar bekleniyor
Dünya genelinde UDY girişleri 2008 yılında bir önceki yıla göre yüzde 14 düşüşle 1,7 trilyon dolar oldu. Krizin etkilerinin yıl sonunda derinleşmesi dolayısıyla 2008 yılında düşüş sınırlı kalırken, 2009 yılında girişlerin yüzde 40 civarında "daha keskin bir düşüşle" 1,2 trilyon doların altında kalması öngörülüyor.
Raporda düşüş trendinin nedenleri, finansal kaynaklara erişimdeki kısıtların şirketlerin yatırım yapabilme kapasitelerinde azalmaya neden olması, büyümeye ilişkin olumsuz beklentiler ve yatırım eğiliminde azalma, yatırımların geri çekilmesi, elden çıkarılması işlemlerinde artış, birleşme ve satın alma işlemlerinde yabancı bağlı ortaklıkların diğer şirketlere satışı şeklindeki işlemlerin oranında artış ve finans piyasalarındaki likidite sıkışıklığı nedeniyle birleşme ve satın alma işlemlerinde düşüş olarak özetlendi.
Geçtiğimiz yıl en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülke önceki yıl olduğu gibi ABD olurken, bunu Fransa, Çin, İngiltere ve Rusya izledi. Gelişmekte olan ülkeler arasında Çin, çektiği 108 milyar dolarlık yatırım ile dikkat çekiyor.
2008 yılında en büyük uluslararası doğrudan yatırımcılar olarak ABD ve Fransa başta gelirken, gelişmiş ülke kaynaklı yatırımlar toplam uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 81'ini oluşturdu.
Türkiye, 2,6 milyar dolar dış yatırımla 40. sırada
Gelişmekte olan ülkeler ve geçiş ekonomileri 2008 yılında 351 milyar dolarlık dış yatırım yaptı. Bu ülkeler arasında Hong Kong, Rusya ve Çin dikkati çekerken, Türkiye, 2008 yılında 2,6 milyar dolarlık dış yatırımla 40. sırada yer aldı.
2008 yılı itibariyle toplam uluslararası doğrudan yatırım stoku 14,9 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, ABD ve Fransa en fazla uluslararası doğrudan yatırım stokuna sahip ülkeleri oluşturdu. Bu alanda gelişmekte olan ülkelerin payı yüzde 31 iken, Türkiye 70 milyar dolarlık stok ile 40. oldu.
Dünyadaki yaklaşık 82 bin çok uluslu şirketin yaklaşık 810 bin yabancı bağlı kuruluşu bulunurken, bunlardaki uluslararası ürün ve hizmet üretimlerinin yavaşladığı dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz yıl UDY gelişmiş ülkelerde yüzde 29 azalışla 962 milyar dolara, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 17 artışla 621 milyar dolara ve geçiş ekonomilerinde yüzde 26 artış ile 114 milyar dolara ulaştı.
Gelişmiş bölgelerin doğrudan yatırımlarından aldığı pay azalırken, gelişmekte olan bölgelerin payı arttı.
Rapora göre, Avrupa 518 milyar dolar ile uluslararası doğrudan yatırımlardan en fazla pay alan bölge olurken, gelişmekte olan bölgeler arasında ise geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Güney ve Doğu Asya öne çıktı. Batı Asya ülkeleri arasında yer alan Türkiye, bu yıl bölgesinde 2. sırada bulunuyor.
UDY akışlarında imalat sanayinin payı düşerken, hizmetler sektörünün payının arttığı gözleniyor.
Birleşma ve satın almalar yüzde 35 azaldı
Dünyada uluslararası birleşme ve satın alma işlemlerinin toplam değeri 2008 yılında bir önceki yıla göre yüzde 35 azalarak 673 milyar dolar olurken, 2008 yılında global olarak 3 milyar doların üzerinde sahip 73 adet uluslararası birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti.
Düşüşün ilk çeyrekte yüzde 77'ye çıktığı birleşme ve satın alma işlemlerindeki düşüşün, 2009 genelinde keskin olması bekleniyor.
UNCTAD'ın kaynak gösterdiği Financial Times fDi Markets verilerine göre, 2008 yılında toplam 15 bin 551 yeni yatırım projesinden 6 bin 972'sini gelişmiş ülkeler, 7 bin 437'sini gelişmekte olan ülkeler, bin 142'sini ise geçiş ekonomileri çekti.
Beklentilere de yer verilen rapora göre, 2010 yılında uluslararası doğrudan yatırımlarda toparlanma yavaş olacak, 2011 yılında ise hızlanacak.
Tahminlere göre, dünya genelinde 2009'da 1,2 trilyon dolar, 2010'da 1,4 trilyon dolar ve 2011'de ise 1,8 trilyon dolarlık uluslararası doğrudan yatırım yapılması öngörülüyor.
"Türkiye'nin işi zor"
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Piraye Antika, 2009'un yedi aylık döneminde Türkiye'ye 4,9 milyar dolarlık UDY girişi olduğunu hatırlatarak, yıl genelinde miktarda "keskin bir düşüş"ün söz konusu olmasının beklendiğini söyledi.
Her yıl 1 milyon kişinin işgücüne katıldığı ve büyüme modelinin dış finansmana dayalı olduğu Türkiye gibi ülkelere dış finansmanın ya borç ya da yatırım ile geldiğine işaret eden Antika, artık dünyanın, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için çok daha rekabetçi şartlar gerektirdiğini, daralmanın da Türkiye'nin işinin zor olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Antika, 2010 beklentilerine ilişkin, "Türkiye'ye girecek uluslararası doğrudan yatırımlarda 2010'da düşüş hızının düşeceğini öngörüyoruz. Bu yıl yaşanan keskin düşüşlerin 2010'da yavaşlayacağını bekliyoruz" dedi.
Dünyada hizmetler sektörüne olan kaymaya dair de Antika, genel gidişatla ilgili olan bu durumun devam edeceğini, önümüzdeki yıllarda imalat sanayinde ise gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere kayma gördüğünü ifade etti.
Piraye Antika, Dünya Bankası'nın iş yapma kolaylığında Türkiye'nin bir yılda 10 sıra gerilediğine dikkati çekerek, UNCTAD'ın "en cazip yabancı sermaye lokasyonları" değerlendirmesinde ise 2008'de 2007'ye göre gerileyerek 15. sıraya düştüğünü, 2009'da da ilk 15 içinde yer almadığını söyledi.
Tedbirli olunması gerektiğini düşünüyoruz"
YASED Yönetim Kurulu Başkanı Antika, dünyada yaşanan "yeni bir kriz olacağı" yönündeki tartışmalara ilişkin ise şunları kaydetti:
"Şu anda böyle bir tartışma olduğu doğru. Ancak tek ses yok. YASED olarak tedbirli olunması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye ve dünya açısından henüz kesin bir toparlanma olacağıyla ilgili çok açık sinyaller olmadığını düşünüyoruz. Zor şartlar devam ediyor ama kötüleşme hızı kesildi."
Bir yandan kısa vadede tüketimi cesaretlendirip ekonomiyi "ısıtmak", diğer yandan da tasarrufları artırıp Türkiye'nin dış finansmana bağlılığını azaltmak gerektiğini belirten Antika, "Tüm gelişmekte olan ülkelerin, Türkiye'nin yapması gereken ev ödevleri var. Benim şahsi görüşüm, belirsizlikler ve riskler sürüyor" diye konuştu.
Piraye Antika, dün açıklanan orta vadeli ekonomik programa ilişkin bir soru üzerine de, piyasaların beklentilerinin biraz gerisinde olsa da programı pozitif bulduklarını ifade etti.
Programın güven endeksi açısından yabancı sermayeyi etkileyeceğini vurgulayan Antika, YASED olarak daha uzun vadeli, 2023'te Türkiye'nin değişen dünyada yerinin ne olacağını içerecek geniş bir vizyona sahip, orta ve kısa vadeye de çekilebilecek bir "master plan" yapılması gerektiğini düşündüklerini dile getirdi.
Ülke reytingine ilişkin ise Antika, "Türkiye'nin ülke reytinginin düşük olduğu doğru, ama hak ettiği seviyede değil. Fakat yurt dışı piyasalar bizi fiyatlarken o dengeyi kuruyor. Ben önümüzdeki dönemde derecelendirmelerde iyileşme olabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.