”Türkiye IMF'den maksimum 32 milyar $ alabilecek”

Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Arslan, ekonomik krizin halen dibinin görülmediğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANTALYA - Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Osman Arslan, ekonomik krizin halen dibinin görülmediğini belirterek, Türkiye'nin anlaşma yapacağı IMF'den minimum 20, maksimum da 32 milyar dolar borç alabileceğini söyledi.

Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Osman Aslan, Antalya Organize Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (OSİAD)  toplantısında "İhracatın Finansmanı ve Türk Eximbank" konusunda bilgi verdi.

Dünyada küresel krizin etkilerinin giderek daha da derinleştiğini ifade eden Aslan, krizin 2007 Ağustos ayında başladığını, ancak bunun etkisinin aylar sonra görüldüğünü söyledi. Aslan, "Krizin içine tamamen girdik. Krizin halen dip noktası görülmedi. Çünkü dünyadaki gelişmeler daha kötü günlerin geleceğini yansıtıyor" dedi.

Dünya ekonomisi

Dünyada ekonomik küçülmenin İkinci Dünya Savaşından sonra ilk kez yaşandığına dikkati çeken Aslan, dünya ticaretinin büyük bölümünün deniz yoluyla yapıldığını belirtti. Dünyada deniz taşımacılığının yüzde 70 daraldığını kaydeden Aslan, 50 bin DWT ve üzerindeki gemilerin 50 bin dolar olan kiralama ücretlerinin 2 bin dolara kadar düştüğünü vurguladı. Aslan, şöyle konuştu:

"Dünya Ticaret Örgütü'nün 2008 yılı verilerine göre ihracatta göz dolduran ülkelerden biriydik. İhracatta lider ülkeler sıralamasında 22, ithalata ise 13'ncü sıradaydık. Küresel krizin yansımaları da Türkiye'de ihracatın daralmasına yol açtı. Türkiye'nin ihracatının büyük bölümü AB ülkelerine yapılıyordu. Bu pazarda daralma var. Bunun yanında Türk ihracatının yüzde 60'ı da ithalata dayalı. Böyle olunca Türkiye'nin ihracatı da düşecek."

İhracatta komşu ve çevre ülkelerin pay oranının AB'nin payı düştüğü için yükseldiğini dile getiren Aslan, Türk ihracatçısının çok başarılı olduğuna dikkati çekti. Aslan, şöyle konuştu:

"Buna karşılık Türk ihracatçısı çok dinamik. AB ülkelerine yapılan ihracatta daralmaya karşın, Türkiye'nin komşu ve hedef ülkeleri yaptığı ihracat oranını yükseltti. Dış Ticaret Müsteşarlığının 43 ülkeyi kapsayan çevre ve komşu ülkeler diye stratejik olarak tanımladığı ülkelere yapılan ihracatın payı yüzde 25'ten yüzde 40'a çıktı. Demek ki AB'yi ikame edecek bir pazar arayışı ihracatçılarımızda var. Kuzey Afrika, Orta Asya gibi ülkelere bizim ihracatçılarımız ulaşmaya başlamışlar. Bu olumlu bir gelişme."

"Döviz kıt olacak"

Önümüzdeki sürecin gelecek açısından umut vermediğini, Türkiye'nin döviz kaynaklarının kıt olacağını anımsatan Aslan, şöyle devam etti:

"Bu yıl döviz kaynakları kıt olacağı için alternatif kaynaklara ulaşmak şart oldu. Bu nedenle IMF'den gelecek paraya ihtiyacımız olacak. Türkiye IMF'den 20 ile 32 milyar dolarlık bir borçlanma yapacaktır. Türkiye IMF'den minimum 20, maksimum 32 milyar dolar borç alabilecek. Ayrıca Dünya Bankası'ndan da 500 ile 1 milyar dolar arasında Türk Bankacılık sektörü kısa vadeli ticaret finansmanı sağlayacaktır."

2001 krizinden sonra alınan tedbirler sayesinde Türkiye'nin mali kurumlarının küresel krizden etkilenmediğini vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2001 krizinden sonra Türk bankacılık sektörünün yüzde 40'ı budandı. Bugün 2001 krizinden sonra bankacılık sektörünün yeniden yapılanmasının rahatlığını yaşıyoruz. Küresel krizin Türkiye'ye etkisi de, Türkiye'yi fonlamakta olan yabancı bankaların kendilerinin sıkıntıya düşmesi ve bu nedenle sendikasyon imkanlarının daralmış olmasıdır. Dolayısıyla bu sene sendikasyonlarını yenileyen bankalar ödediklerinin yüzde 60'ı kadarını borçlanabiliyor. Dolayısıyla Türkiye'nin döviz kaynakları kıt olacak. Bu nedenle alternatif döviz kaynaklarına ulaşmak zorundayız. Alternatif döviz imkanları olarak Türkiye'nin önünde IMF var. Türkiye IMF'den minimum 20, maksimum 32 milyar dolar borç alabilecek. Bu Türkiye'nin döviz ihtiyacını çok büyük ölçüde giderebilecek bir imkandır. Ayrıca Türkiye Dünya Bankasının üçüncü büyük müşterisidir. Dünya Bankası tarihinde ilk defa kısa vadeli ticaret finansmanına giriyor. Dünya Bankası'nın 51 milyar dolarlık bu fonundan bizim bankacılık sektörüne 500 milyon ile 1 milyar dolar arasında bir finansman gelecektir."