'Türkiye, Ortadoğu’daki en büyük üretim üssümüz'
“Şirketlerimiz sadece Avrupa için değil bölge ülkeleri için de Türkiye’de üretim yapmaya başladı” diyen Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Hiroshi Oka, Türkiye’nin Japonya’nın Ortadoğu’daki en büyük üretim üssü olduğunu söyledi.
Yeşim ARDIÇ
Türk ve Japon firmaları arasında çok önemli işbirlikleri olduğunu belirten Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Hiroshi Oka, Japon şirketlerinin Türkiye’nin 2023 projelerine aktif katılım sağlamayı istediklerini söyledi. Japon şirketlerin daha önce Avrupa’ya yönelik üretim için Türkiye’yi tercih ederken artık, iç pazar ve diğer bölge ülkeleri için de tercih ettiğini belirten Oka, “Türkiye, Japonya’nın Ortadoğu’daki en büyük üretim üssü niteliğinde” dedi. Hiroshi Oka, Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak’ın sorularını cevaplandırdı.
►Japon şirketleri Türkiye’de yatırımlarını artırmak istiyor mu?
Yüksek teknolojiye sahip Japon firmaları, Türkiye’nin 2023 vizyonunda yer alan mega projelere aktif katılım sağlamayı arzu ediyor. Japon firmaları bugüne kadar, altyapı alanında aktif işbirliği gerç ekleştirmek suretiyle, Türkiye’nin en uzun köprüsü olan Osman Gazi Köprüsü ve Marmaray Projesi inşası gibi projelerde yer almışlardı.
Bu gibi projelerdeki işbirliğinin yanı sıra, yeni alanlarda gerçekleştirilecek işbirlikleri konusunda da aktif çabalarını geliştirmeyi düşünüyorlar. Enerji kaynaklarına sahip olmayan Japonya, dünyada en yüksek enerji verimliliğine sahip olmakla iftihar ediyor. Aynı şekilde enerji kaynaklarına sahip olmayan Türkiye’ye, çevre dostu ve enerji verimliliği yüksek Japon teknolojisinin büyük katkı sağlayacağına inancım tam. Mitsubishi Heavy’nin Sinop Nükleer Santral Projesi’ne yönelik çalışmaları gelişerek devam ediyor. JFE Mühendislik, Hitachi Gemicilik Inova, Nippon Çelik ve Sumitomo Metal Mühendislik, ayrı ayrı Türk firmaları ile ortaklıklar kurmak suretiyle İstanbul çöp ayrıştırma ve enerji üretim santral projesi ihalesine teklif sundu.
İstanbul monorail projesine ise, Hitachi Ltd. firması güçlü ilgi duyuyor. Afşin-Elbistan termik santraline yönelikte birden fazla Japon firmasının ilgisi söz konusu. Japonya ayrıca, dünyada en uzun ortalama ömre sahip olunan ülkedir. Japon firmaları, bu uzun ömürlü toplumu destekleyen ileri teknoloji sağlık ekipman ve hizmet tecrübesini, Türkiye’ye de sunmayı planlıyor. Türkiye’de devam etmekte olan kamu özel işbirliği (PPP) hastane projelerine birden fazla Japon firması güçlü ilgi duymakta ve somut işbirliğine yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye ile uzay çalışmaları alanında da işbirliği gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Mitsubishi Elektrik firması Türksat 5A ve 5B uydularının fırlatılması ihalesine teklif verdi. Ayrıca, 2019 yılında uzaya fırlatılması planlanan Türkiye’nin yerli uydusu Türksat 6A’nın bazı parçalarının da tedarikini sağlıyor. Japonya bugüne kadar ayrıca, Türkiye Uzay Ajansı’nın kuruluşunun desteklenmesi ve uzay alanında çalışan insan kaynaklarının eğitilmesi gibi konularda aktif çalışmalar gerçekleştirdi. Nisan 2017'de, Türkiye’de üretilen elektronik malzemelerin Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yer alan Japonya’ya ait “Kibo” modülünde deney başlatılmıştır.
►Türkiye’de hangi alanlara yatırım yapılmasını öneriyorsunuz?
Geçtiğimiz yıl Japonya’nın Türkiye’ye yönelik yatırımları bir önceki yıla göre artış göstermiş olup 314 milyon dolardan 329 milyon dolara çıkmıştır. Bu, Azerbaycan hariç Türkiye’ye yatırım gerçekleştiren Asya ülkeleri arasındaki en yüksek tutar olup, Japon firmalarının Türkiye’ye yatırım konusunda etkin olduklarının da bir göstergesidir. 80 milyona yaklaşan, yaklaşık 720 milyar dolarlık GSYH'ye ve 10 bin dolar civarında kişi başı milli gelirinin yanı sıra yaklaşık 30 olan yaş ortalaması ile demografik avantajlara sahip bir dönemde olan Türkiye’nin iç pazarı, ekonomik gelişme potansiyeline sahip ve beklentilerin olduğu bir pazardır.
Türkiye, Avrupa Birliği ile imzalamış olduğu Gümrük Birliği Anlaşması sebebiyle ticari; Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya mallarının dağıtım merkezi olarak ise coğrafi avantajlara sahiptir. Türk ve Japon firmaları ortaklıklar kurmak suretiyle, Rusya, Orta Asya ve Ortadoğu’da inşaat siparişleri almakta ve olumlu iş ilişkileri sürdürmektedir. Gelecekte Afrika’da da Türk ve Japon firmalarının işbirliği gerçekleştirmelerini bekliyoruz.
Japonya’nın Türkiye’ye yönelik yatırımları eskiden, Avrupa gibi bölgelere mal ihracatını amaçlayan imalat sanayi temelli yatırımlardı. Şimdi ise, hem Türkiye iç pazarına yönelik, hem de bölge ülkelerine aktarma merkezi olarak ülkenin avantajlarını dikkate alan sektörlerdeki (örneğin enerji, sağlık, madencilik, gıda ve kitle iletişim hizmetleri gibi) yatırımların arttığı gözlemlenmektedir. Ortadoğu merkezlerini Kahire’den İstanbul’a taşıyan Japon medya kuruluşlarının artış göstermesi ilginç bir gelişmedir.
►Türkiye daha fazla yatırım çekmek için neler yapabilir?
Türkiye’nin yabancı yatırımları çekebilme potansiyelini artırmak için yatırım ortamında yapılması gerekli bazı düzenlemeler var. Bu konularda Türk Hükümeti yetkilileri ile olumlu görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Yatırım ve ticari faaliyetler ile günlük yaşama dair doğru haberlerin İngilizce olarak yayınlanması, vergi oranlarında yapılacak değişiklikler konusunda iş dünyasının önceden bilgilendirilmesi ve geçiş tedbirlerinin alınması gibi öngörülebilirlik durumu çok önemlidir. Ayrıca, çalışma vizesi ve ikamet izni alımına ilişkin prosedürlerde yaşanan gecikmelerin önlenmesi de önem taşımaktadır.
Abenomiks “üç ok”tan müteşekkil
Japonya, dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip. Abe Hükümeti, halen “deflasyondan çıkış” ve “refahın yaygınlaştırılması” gibi hususları amaçlayan Abenomiks adı verilen ekonomi politikalarını sürdürmekte. Abenomiks, “cesur para politikası”, “esnek mali politikalar” ve “özel sektör yatırımlarını artıracak gelişme stratejisi” şeklindeki “üç ok”tan müteşekkil olup, etkileri fiili olarak görülmektedir. İşsizlik oranı, %3.1 ile 21 yıldan beri ilk kez düşük seviyede .
Ücretlerdeki artış ise, üç yıldır arka arkaya %2’nin üzerinde gerçekleşmiştir. 2016 'da Japonya Patent Ajansı’nın baktığı Patent İşbirliği Anlaşması’nı temel alan uluslararası patent başvurularının sayısı, bir önceki yıla göre %3.2’lik artışla 44 bin 495 olup, o güne kadarki en yüksek rakama ulaşmıştır (Amerika’nın ardından dünyada ikinci). Japonya Hükümeti Haziran 2016’da, nominal GDP’nin 600 trilyon yen olarak gerçekleşmesini amaçlayan “Japonya Restorasyon Strateji Belgesi”ni Bakanlar Kurulu’nda karara bağladı. Bu strateji belgesi temel alınarak, Yeni “umut vadeden gelişen pazarların” stratejik nüfusun azalmasına bağlı arz düşmesi ve çalışan sayısında yetersizlik gibi sorunlarla başa çıkmak için “üretim sistemi reformu” , Yeni sanayi yapısını destekleyecek “insan kaynaklarının güçlendirilmesi” şeklindeki üç konuya yönelik daha fazla reform gerçekleştirilmektedir.