"Türkiye, Singapur’u Asya Pasifik için üs olarak kullanabilir"
Singapur Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi A Selverajah, Dünya Gazetesi'nin sorularını yanıtladı...
Yeşim ARDIÇ
Singapur Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi A Selverajah, Türkiye’nin Singapur’u Asya-Pasifik pazarına ulaşmak için bir üs olarak kullanabileceğini söyledi. A Selverajah, Türk müteahhitlik sektörü ile Singapur’un kentsel sorunlara çözüm uzmanlığının bir sinerji yaratabileceğini kaydetti. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan A Selverajah, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak’ın sorularını cevaplandırdı.
- Türkiye, Singapur ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın ikili ticarete olan etkisini değerlendirebilir misiniz?
Türkiye-Singapur Serbest Ticaret Anlaşması (TRSSTA), Türkiye ile Singapur arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için güçlü bir platform oluşturan iki farklı dönüm noktası niteliğindeki anlaşmalardan birisidir. Diğeri ise Stratejik Ortaklık Deklarasyonudur.
Singapur şirketleri, ürünlerini Avrupa ve Ortadoğu’ya ihraç etmek için Türkiye'yi bir üs olarak kullanabilecekken, Türk şirketleri de benzer şekilde Singapur'u ürünlerini dağıtmak veya ASEAN ve daha geniş Asya-Pasifik bölgesinde iş fırsatları aramak için bir üs olarak kullanabilir.
Ayrıca, Singapur şirketleri, Türk işadamlarının Balkanlar, Afrika ve Ortadoğu’daki bilgi ve uzmanlıklarından yararlanarak bu pazarlara girebilirler. Benzer şekilde, Türk şirketleri Çin, Endonezya ve Hindistan gibi ülkelerde iş yapmak için Singapurlu şirketlerin Asya-Pasifik bölgesi hakkındaki bilgi birikiminden faydalanabilirler.
- Singapur’un bu yıl dönem başkanlığını yürüttüğü ASEAN ile Türkiye ilişkilerini değerlendirir misiniz? Kurumsal işbirliği nasıl artırılabilir?
Türkiye’ye 2017 yılında ASEAN Sektörel Diyalog Ortağı (SDO) statüsü verildi. Biz Türkiye ile ASEAN arasında SDO ilişkisi kurulmasından mutluyuz. Türkiye’nin şu anda tüm 10 ASEAN ülkesinde büyükelçilikleri bulunmaktadır. Türkiye artık ASEAN ülkeleri ile ikili ilişkilerinin ötesine geçme ve ASEAN ile ortaklaşa işbirliği yapma fırsatına sahip olacaktır.
Bir SDO olarak, Türkiye ASEAN ile çalışmak istediği projeleri içeren bir eylem planı ortaya çıkarmıştır. Bunlar arasında ASEAN ile birlikte e-ticaret ve lojistiğin işbirliğini güçlendirmek, insan ticaretiyle mücadele için bir çalıştay düzenlemek ve DEİK ile çeşitli ASEAN ülkelerinden ticaret ve sanayi odaları arasında bir yuvarlak masa oturumu kurmaya çalışmak yer alıyor. Özel sektör paydaşlarının katılımını da içeren bu eylem planının, sadece Türkiye’nin ASEAN ile olan ilişkilerini derinleştirmeye değil, aynı zamanda Türk ve ASEAN şirketleri arasında potansiyel işbirliği için kapılar açacağına inanıyoruz.
- Finans alanında ön plana çıkan Singapur ile uluslararası müteahhitlik ve teknoloji alanında gelişme gösteren Türkiye hangi noktalarda işbirliği yapabilir?
Geçtiğimiz on yıl içinde, Türkiye ekonomik gelişimi ve büyümesinde takdire şayan bir ilerleme kaydetmiştir. Bu sadece Türk hükümetinin ekonomik vizyonunun değil, aynı zamanda Türk halkının girişimci, çalışkan ve yapıcı doğasının da bir göstergesidir.
Singapur ve Türk şirketlerinin birçok alanda işbirliği fırsatları olduğunu düşünüyorum.
Birincisi, şehir planlaması. Şehirler büyüdükçe, su yönetimi, trafik yönetimi, atık yönetimi ve konut gibi sorunlara kentsel çözümlerle yaklaşmaları konusunda daha fazla talep oluşmakta. Halkın yeni ekonomiye girmelerine yardımcı olacak iş fırsatları da ortaya çıkacak. Bu çözümler büyük veri ve yenilikçi teknolojiler kullanılarak bulunabilir. Singapur şirketlerinin kentsel çözüm geliştirme konusundaki uzmanlığını ve aynı zamanda Türkiye ile Güneydoğu Asya’daki şehirlerde yaşayan insanların sayısının giderek arttığını düşünürsek, Singapur ve Türkiye’deki şirketlerin bu alanda işbirliği yapmaları için birçok fırsat bulunduğuna inanıyorum.
İkinci olarak, Finans Teknolojileri. Stratejik konumları göz önünde tutulursa, Türkiye ve Singapur önemli finans ve yatırım merkezleri olarak hizmet verebilir. İçinde bulunduğumuz çağda bankacılık hizmetlerinin güvenli ve pratik online platformlarda sunulması yönünde artan bir talep olacak. Bu platformlar firmaların ve bölgesel ekonominin büyüme ve gelişimini destekleme ve kolaylaştırmada elzemdir. Dolayısıyla, Singapur ve Türk firmaları bu sektörün sunduğu potansiyelden istifade etmek üzere birlikte çalışabilirler.
- Uluslararası yatırım konusunda çok ilerde olan Singapur, bu başarıyı nasıl yakaladı? Türkiye’ye ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?
Biz öncelikle, yatırımcıların operasyonlarına başlamalarında ve firmalarına dünyanın her yerinden nitelikli eleman sağlamada kolaylık sağlayan iyi yapılandırılmış bir ticaret düzenleme ortamı geliştirmeye odaklandık.
İkinci olarak, Singapur’u Asya’da ve dünyanın geri kalan kısmında küresel bir taşımacılık merkezi haline getirmeyi öngördük. Singapur’un Changi Havaalanı yatırımcılara yaklaşık 4 milyarlık güçlü Asya pazarına 7 saatlik uçuş çapında erişim imkanı veren muazzam küresel ve bölgesel hava ulaşım bağlantılarına sahip. Üçüncü olarak, Singapur, ekonomisini kalkındırmak için coğrafi konumunun yanı sıra sahip olduğu insan kaynağından da istifade etti. Eğitime yatırım yapmaya odaklandık ve çağın ötesinde ve rekabetçi kalmak için devamlı olarak ekonomik ıslahat tedbirleri uygulamaya koyduk. Sonuç olarak Singapur güçlü büyüme potansiyeline sahip üç A sınıfında bir ekonomiye sahip. Bu Singapur’u yatırımlar ve iş genişletme için cazip bir yer yapıyor. Dördüncü olarak, yatırımcılara yatırımlarının korunacağına ve herhangi bir ihtilafın adil ve şeffaf bir şekilde çözüleceğine dair güven vermek üzere sağlam ve saydam bir yasal çerçeve geliştirdik.
Ayrıca, Singapur eğitim sistemini çocuklarımızın küresel şartlara uyum sağlayacak ve rekabet edecek vasıfları kazanmasını sağlamak üzere değiştirdik. İngilizceyi ana eğitim dili yaptık ve çocukların dirençli ve yaratıcı bireyler olmaları için gereken değer özelliklerini kazanmalarına yardımcı olmaya odaklandık. Eğitim sisteminin de ötesinde Singapur çağının ötesinde kalan kaliteli işgücü temin etmek üzere adım attı. Finansal hizmetler sektöründeki profesyonellerin kilit faaliyet alanlarında gereken temel yetkinliklerini karşılaştırmalı değerlendirme ve tasdik etmek üzere endüstri standartları belirlendi.
Singapur, kendisini lider bir uluslararası varlık yönetim ve bölgesel fon yerleşim merkezi olarak geliştirmeyi hedeflemektedir. Ayrıca Asyalı büyüme şirketlerinin daha geniş bir yatırımcı ağına daha iyi erişim sağlamalarına ve Asya altyapı projelerinin bankalarca kabul edilirliğini iyileştirmek üzere çok taraflı kalkınma bankalarıyla birlikte çalışmalarına olanak vermek için özel piyasa fonlama platformları kurmayı amaçlıyoruz. Singapur, finans sektöründe teknolojik yeniliği kolaylaştırmak ve fırsat yaratıp verimliliği artırmak için teknoloji adaptasyonunu özendirmek ve finansal kurumların siber direncini artırmak üzere Ar-Ge ye de yatırım yapacak.
Gerçek sermaye...
Ferit Parlak - [email protected]
Tek kaynağı genç nüfusuydu, doğal kaynaklardan yoksundu… Yokluklar ve umutsuzluklar ülkesiydi, varlıklar ve umut ülkesi oldu…
Birçok özelliğiyle Türkiye’ye benzeyen Singapur, bu başarıyı nasıl sağladı?
Bize de model olabilecek başarı hikayesini Singapur Büyükelçisi A.Selverajah anlattı.
Selverajah, “Hiç bir kaynağa sahip olmamak bazen iyi yönde sonuçlar doğurabiliyor” diyerek başladığı sohbetimizi, “Tek seçeneğimiz bölgesel konumumuzu ve insan kaynağımızı iyi kullanabilmekti. Bunu yaptık” diyerek bitirdi.
Türkiye-Singapur Serbest Ticaret Anlaşması’nın iki ülke şirketlerine Asya’dan Afrika’ya, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar neler kazandırabileceğini ise ayrıntılarıyla özetledi.