”Türkiye'de krizden çıkış süreci başlamıştır”
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, küresel krizin Türkiye'de "dip noktası"nı gördüğünü belirtti.
MERSİN - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, tüm dünyayı etsini altına alan küresel krizin Türkiye'de "dip noktası"nı gördüğünü belirterek, "Bizim toplumumuzu krizin kendisinden çok söylentisi etkilemektedir" dedi.
Bakan Ergün, Özbal Çelik Boru tarafından Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesinde kurulacak fabrikanın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, tüm dünyada ekonominin daraldığı bir dönemde yatırımlara imza atan firma yetkililerini tebrik etti.
Türk ekonomisinin gelecek vaat eden alanlarından çelik boru üretim sektöründe büyüme yolunda atılan adımları çok önemsediğini ifade eden Ergün, Mersin'deki yatırımın bu konuda önemli olduğuna işaret ederek, iş adamlarına bu yöndeki girişimleri sürdürme çağrısında bulundu.
"Türk ekonomisinde sevindirici gelişmeler"
Türk ekonomisinde sevindirici gelişmelerin de yaşandığını dile getiren Ergün, şöyle devam etti:
"Dünyanın küresel mali krizle başa çıkmaya çalıştığı bir dönemde, Türkiye olarak biz de bu dalgalanmanın etkilerini en asgari seviyeye indirmek için hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son açıklanan sanayi üretim endeksi, istihdam ve ihracat rakamları da bize Türkiye'de toparlanmanın işaretlerini güçlü bir şekilde vermektedir. Ancak kısa zamanda bir iyileşme beklemek ve bu çıkışın hızlı bir şekilde yaşanacağını söylemek doğru olmaz. Bizim için önemli olan sağlam ve istikrarlı bir zeminde sağlanan büyümedir."
"Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel kriz, Türkiye'de dip noktasını görmüş, artık çıkış süreci başlamıştır" diyen Ergün, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz günlerde açıklanan haziran ayı üretim endeksi, bunun en açık göstergelerinden birisidir. Sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 7,3 oranında artmıştır. Kriz dönemlerinde sanayi üretimlerinde yaşanan daralmanın ilk kez tek haneli rakamlarda kalması da, ayrıca sevindiricidir. 2009 yılının Şubat ayına göre, yüzde 30 oranında toparlanma gösteren sanayi üretimindeki bu gelişme gözden kaçırılmamalıdır.
"İstihdam 3 aydır arka arkaya artıyor"
Ekonomik verilerdeki yukarı yönlü hareketler, istihdam rakamlarına da yansımıştır. İstihdam rakamlarında 3 aydır üst üste artış olması da, bizlere gelecek için umut vermektedir. Ayrıca son aylarda ihracat rakamlarındaki gerilemenin yavaşlaması, geleceğe yönelik olumlu beklentilerimizi güçlendirmektedir."
Yurt içindeki talebin istikrar kazanması durumunda en geç yılın son çeyreğinde ekonomik büyümenin tekrar pozitif rakamlara geçeceği yönünde umut verdiğini anlatan Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekonomimizde son dönemlerde yaşanan canlılıkta, hükümetimizin aldığı tedbirlerin payı büyüktür. Dünya ve ülke genelinde kötümser havanın kısmen dağılmasıyla iç talepteki kısmi canlanma ve stokları eriyen sektörlerin yeniden faaliyete geçmesi, artış trendini beraberinde getirmektedir. Sonuç olarak gelinen noktada Türkiye kritik aşamaları başarıyla atlatmıştır. Ekonomimizdeki kötüye gidiş yavaşlamıştır. Önümüzdeki süreçte hükümet olarak yakalanan bu ivmeyi korumak için gerekli tedbirleri de almaya ve uygulamaya devam edeceğiz."
"Krizin psikolojik etkileri"
Ekonomideki rakamları pozitif bir yaklaşımla değerlendirmenin herkesin yararına olacağını anlatan Ergün, negatif yorumların yarar sağlamayacağını vurguladı.
Konuşmasını "Her şeyden önce krizin psikolojik etkilerini bertaraf etmek için çaba harcamalıyız" diye sürdüren Ergün, şunları kaydetti:
"Psikolojiyi olumsuz etkileyecek davranışlardan ve söylemlerden her kesimin kaçınması, düzlüğe çıkmak için olmazsa olmazlardan biri... Bugünkü tabloda gördüğümüz bir hadise ise şudur: Bizim toplumumuzu krizin kendisinden çok söylentisi etkilemektedir. Krizin söylentisinden etkilenenler, krizin kendisinden etkilenenlerden daha fazla. Bu nedenle gelişmeleri ve rakamları değerlendirirken, toplumda olumsuz bir psikoloji oluşturacak yaklaşımlardan özenle kaçınılması gerekmekte.
Hatta psikolojik ortam o kadar etkili olabilmektedir ki, krizden neredeyse hiç etkilenmeyenler dahi, krizin etkilerinden çok derin söz edebilmektedirler. Mesela kamu çalışanlarının zaman zaman yaptığı değerlendirmeler... Halbuki, kamu çalışanları olarak bizler, krizden etkilenmedik. İşimizi kaybetmedik, çalıştığımız yer kapanmadı, maaşlarımızı düzenli olarak alıyoruz. Maaşlarımızda bir azalma olmadığı gibi, fiyatlardaki azalış nedeniyle satın alma gücümüz de arttı. Ama buna rağmen, krizle ilgili değerlendirmeler ve konuşmalar, psikolojik etkisi kamu da çalışanların da temsilcileri tarafından sanki kamu çalışanları da krizden çok derin etkilenmiş gibi yaklaşımı ortaya koymaktadır."
Önümüzdeki aylara dair
Konuşmasında ekonomideki bir kaç aylık tahminlerine de yer veren Ergün, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki aylarda Türkiye, kriz öncesi dönemdeki kapasite kullanım oranlarına, üretim miktarına ve ihracat rakamlarına kesinlikle ulaşacaktır. Kaldı ki, Türkiye'nin ihracat rakamlarındaki yüzde 30'luk daralma aslında miktar, sayı ve ton daralması değildir. Bir rakam daralmasıdır. Fiyatlar düştüğü için bu daralma yaşanmaktadır. Gerçekte miktar daralması yüzde 10'lar civarındadır. Ama genel anlamda fiyatlardaki düşme, daralmayı yüzde 30 civarında hissettirmiştir."
Türkiye'nin dünyaya satış yaparak, üreterek zenginleşip, gelişeceğini vurgulayan Ergün, "Yeraltı kaynaklarıyla, petrol ve doğalgaz zengini ülkeler arasına aksi taktirde katılmamız mümkün değildir. Bu nedenle biz sanayileşmek, üretmek ve çalışmak mecburiyetindeyiz. Bunun için her türlü dayanışmayı, işbirliğini ve büyümeyi desteklemeliyiz. Ekonomimiz, önümüzdeki yıldan itibaren sağlam raylar üzerinde ilerlemeye devam edecektir. Hepimize düşen, bu sürece destek olmaktır" diye konuştu.
Bakan Ergün, daha sonra Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, AK Parti Mersin Milletvekili Ömer İnan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu'nun da katıldığı törende, inşaatın temelini attı.
2010 yılının son çeyreğinde faaliyete geçmesi beklenen fabrikada spiral kaynaklı çelik boru üretimi gerçekleştirilecek. Şu an hali hazırda 92 bin ton üretim gerçekleştiren şirket, Mersin'deki fabrika sayesinde üretim kapasitesini yüzde 75 artırmayı, 170 olan istihdamı da 300'e ulaştırmayı hedefliyor.
Fransa, İspanya, İtalya, Almanya, Yunanistan, Portekiz, Irak, Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır, Cezayir, Libya, Gana, Fas, Azerbaycan ve Gürcistan'a ihracat gerçekleştiren tesis, Mersin'deki fabrika aracılığıyla ihracat rakamlarını da artırmayı planlıyor.
İŞGEM'lere düzenleme yapılacak
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, İş Geliştirme Merkezlerinin (İŞGEM) önemine işaret ederek, söz konusu kurumlarla ilgili düzenleme yapılacağını bildirdi.
Bakan Ergün, Mersin'in Tarsus ilçesinde bulunan ve Türkiye'nin ilk İŞGEM'i olma özelliğine sahip işletmelerde incelemelerde bulundu. Bölgedeki esnafın sorunlarını da dinleyen Ergün, işletmelerin üretim faaliyetleri ve rekabet koşulları hakkında ilgililerden bilgi aldı.
Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Ergün, İŞGEM'lerin işleyişi, aksaklıklar ve sorunları hakkında bilgi alıp, üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Çalışmaların ardından düzenleme yapılacağını ifade eden Ergün, "Bu düzenleme Bakanlar Kurulu kararıyla mı, Bakanlık olarak mı yoksa TBMM kararıyla mı olacak, henüz belli değil. Ama düzenleme yapılması kaçınılmaz. Çünkü hukuki bir düzenleme yapılmamış. Gereken neyse onu yapacağız" dedi.
55 dekar alana sahip bulunan ve şu anda TMSF'de olan Tarsus İŞGEM'in satışa çıkarılması kararının alındığını öğrenen Ergün, uygun olması halinde aynı işlevini yürütmek üzere Tarsus Belediyesi tarafından satın alınabileceğini, bu konuda Mersin Valiliği, Tarsus Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı ile görüşüldüğünü kaydetti.
Bakan Ergün, daha sonra kara yolu ile Hatay'a hareket etti.