”Türkiye'nin cazibesi vergi politikalarıyla artırılmalı”

İSTANBUL - Vodafone Orta Avrupa Bölgesi Üst Yöneticisi (CEO) Ian Gray, krizin iyileşme sürecine girildiğinde hükümetin vergi politikasında cesur olması durumunda, dışarıdan sermaye çekmek için Türkiye'nin çok daha çekici hale geleceğini söyledi.

"Fırsatlar Ülkesi Türkiye: Yatırımlar İçin Güvenli Bir Liman" konferansı kapsamında düzenlenen "Global Yatırım Stratejileri ve Türkiye Yansımaları" konulu oturumda konuşan Gray, telekomünikasyon sektörünün diğer sektörlere göre pek çok konuda şanslı olduğunu, insanların çok temel bir ihtiyacına karşılık verdiklerini ifade ederek, "Farklı müşteri gruplarında değişik şeyler oluyor, ama iş kolu olarak mesajları iyi alıp zamanında tepki verebilen bir sektörüz" dedi.

Türkiye'de yatırımlara devam edeceğiz

Gray, 3G'nin Türkiye'ye yeni bir teknoloji getirdiğini ve Türkiye'de hem pazara dönük kapasiteyi artırmak ve kapsama alanını genişletmek, hem de başka alanlarda yeni hizmetleri tanıtmak için yatırımlara devam edeceklerini kaydetti.

Ian Gray, "Telekomünikasyon sektöründe gelecek var ve yatırımlarımıza devam ediyoruz, fakat yönetimimizi daha dikkatli yapar olduk biz de. Yani yatırımımızın düzeyi nasıl olacak konusunda daha hassaslaştık. Yatırım perspektifi açısından ihtiyaca cevap vermeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Krizden çıkış aşamasında Türkiye'de bazı özel problemler yaşanabileceğine ve sektörler arasında önemli farklılıklar görüleceğine işaret eden Gray, yabancı sermayenin, halihazırda yabancı yatırımların olduğu ülkelere gittiğini, güven inşa edilirken bunun sadece sınırların içini ilgilendirmediğini anlattı.

Gray, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, sadece yepyeni yatırımlar için rakipleriyle çarpışmıyor. Halihazırda yatırımları olan yabancıların yeni yatırımları için de piyasaya çıkmış ve kendi rakipleriyle çarpışıyor. Önemli olan sadece yabancı yatırımın gelmesi değil, ne kadar yatırımın ülkeye geleceği. Krizden çıkma ve iyileşme zamanına geldiğimizde hükümet çok cesur olmalı. Vergiler halihazırdaki oranlarda kalırsa ülke yabancı sermaye için o kadar çekici olmaz. İyileşme süreci geldiği zaman, hükümet vergi politikasında cesur olursa, dışarıdan sermaye çekmek için Türkiye çok daha çekici hale gelir."

Gray, hükümetin davranışlarının öngörülebilirliği gündeme geldiğinde ve bunun süreklilik kazandığı yatırımcılara hissettirildiğinde, bu durumun hem Türkiye'de, hem yurt dışında güven yaratmak konusunda çok büyük bir katkısı olacağını ifade etti.

Devletleştirmeler gündeme gelecek

Ernst&Young Doğu Avrupa Bölgesi Başkanı Christos Glavanis ise kriz döngüsünün sonuna yaklaşılırken kar marjlarının düşeceğini ve devletleştirmelerin gündeme gelebileceğini belirterek, "Devletleştirme gelecekte daha olumlu bir role sahip olacak" dedi.

Krizden çıkışta yatırımların büyük önem taşıdığını vurgulayan Glavanis, özellikle şirketlerin değerinin çok daha gerçekçi bir tabana oturduğu bu dönemde müşterilerinin yeni yatırımlar konusunda daha cesur olduklarını belirtti.

Glavanis, 2009 sonunda tünelin sonundaki ışığın görüleceğine inandığını ifade etti.

Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen müşterilerinin gelişen iç pazarı ve ucuz emek gücünü olumlu unsurlar olarak gördüklerini söyleyen Glavanis, "Müşterilerimiz bu yılın ocak ayında dahi güneydoğu bölgesinin son derece enteresan ve çekici olduğunu söylüyorlardı" şeklinde konuştu.

Glavanis, halihazırda Türkiye'ye gelmiş kişilerin Türkiye'yi tanıdığını ve endişeleri bulunmadığını dile getirerek, Türkiye'nin buraya henüz gelmemiş kişilere kendini tanıtma konusunda mesafe kaydedebileceğini aktardı.

Türkiye güvenli bri liman

KPMG Avrupa İş Geliştirme Üst Yöneticisi (CEO) Robert Gutsche de "Bir fırtınanın ortasında olduğumuzu düşünüyorum" diyerek, müşterileriyle yaptıkları görüşmelerde birçok olumsuzluğun yanı sıra olumlu sinyaller de aldıklarını, değişmek ve ileriye gitmek isteyen müşterilerle de karşılaştıklarını söyledi.

Gutsche, 3-6 ay gibi bir süre geçtikten sonra bu krizin geçebileceğini ya da çok daha derinleşebileceğini ifade ederek, "Kriz önümüzdeki yarım yıl içinde daha da derinleşirse, global ölçekte ekonomi yeniden şekillendirilmek durumunda olacaktır" dedi.

Küreselleşmiş bir dünyada güvenli liman diye bir şeyden bahsetmenin pek mümkün olmadığını, ancak bazı piyasaları ayrıcalıklı kılan unsurlar bulunduğunu ifade eden Gutsche, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin uluslararası yatırım için cazip olma yolunda güzel adımları var. Kriz dönemi nedeniyle yavaşlamalar olabilir, ama hükümetten böyle bir yolda ve AB yolunda ilerledikleri izlenimi alıyorum. Bu çerçevede Türkiye için göreceli olarak güvenli bir liman denebilir, ama bu bizi global krizden korumaz."

Meksika merkezli, sosyal konut sektöründe faaliyet gösteren Homex'in Üst Yöneticisi (CEO) Eustaquio Tomas de Nicolas Gutierrez ise krizi yenmek için öncelikle finansal sisteme güvenin tesis edilmesi ve geliştirilecek yeni kurallarla finansal sistemin çalışır hale dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti.

Her sektörde talebi artırma çalışmalarının da önemli olduğunu ifade eden Gutierrez, bu çerçevede likiditenin öneminin arttığını dile getirdi.

 ABD'nin yaptığı hatalardan birinin de piyasaya para sürmeyi geciktirmesi olduğunu kaydeden Gutierrez, "Bunun ağır sonuçlarını 2009 sonunda hissedeceğimizi düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Gutierrez, dışarıdan yatırım yapan bir ülke olarak beklentilerinin yasal güvence ve büyük pazar olduğunu ve Türkiye'nin bunları kendilerine sunduğunu ifade etti.