Türkiye'de yoksunluğa rağmen lüks tüketim yüzde 67 arttı

Türkiye, lüks tüketime servet harcamaya devam etti. Uzun yıllar toplam ithalatın yüzde 10-12’si aralığında kalan tüketim malları ithalatına aktarılan kaynaklar, yılın ilk iki ayında yüzde 67,1 artışla 3,7 milyar dolardan 6,3 milyar dolara çıktı. Türkiye’nin 2010 sonrası tüketim malı ithalatı için ödediği döviz miktarı ise 346 milyar doları aştı.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Levent AKBAY 

Tüke­tim tutku­su, gelir dağı­lımının gide­rek bozuldu­ğu yoksunluk döneminde de hız kesmediği gibi, tersine bir hareketle sürpriz bir sıçramaya yol açtı. Son dönemde yaşanan döviz kıtlığına rağmen tüketime servet harcama eğilimi devam etti. Uzun yıllar toplam ithalatın yüzde 10-12’si aralığında kalan tüketim malları ithalatı yılın ilk iki ayında adeta patlayarak yüz­de 67,1 artışla 3,7 milyar dolar­dan 6,3 milyar dolara çıktı.

2021’de toplam ithalatta­ki payı yüzde 9’a kadar gerile­yen tüketim malları ithalatı­nın, toplam ithalatın 363,7 mil­yar dolarla rekor kırdığı 2022 ithalatındaki payı yüzde 8’e ka­dar düştü. Buna karşın 2023’ün ilk iki ayında toplam ithalattaki pay 2 puanlık artışla yüzde 10’a ulaştı. Ocak ayında bu kapsam­daki malların ithalatındaki artış yüzde 70, şubat ayında ise yüz­de 64 olarak gerçekleşti. Bu eği­lim sürdüğü takdirde yılın tama­mında tüketim malları ithalatı yeni bir rekorla 36 milyar dola­rı da aşacak. İlk 2 aylık veriler­de gözlenen sıçrama ile günde­me gelen tüketim malı faturası­nın maliyeti yüksek. Türkiye’nin 2010 sonrası tüketim malı itha­latı için dünyaya ödediği döviz miktarı ise 346 milyar doları aş­tı. Tüketim malları arasında gı­da ürünlerinin yanı sıra daya­nıklı ve dayanıksız her türlü tü­ketim malı da yer alıyor.

Gelir dağılımındaki bozulmaya rağmen

Enflasyonda yaşanan artışla birlikte, tüm temel tüketim mad­delerinin fiyatlarının giderek art­tığı, buna karşın çalışan kesimle­rin gelirlerinin son iki yılda mil­li gelirin yüzde 27’sinden yüzde 23,7’ye kadar gerilediği, gelir dağı­lımının giderek bozulduğu 2023, aynı zamanda tüketim kalıpların­da tersine değişimin gözlendiği bir yıl olarak hatırlanacak.

Tüketim malı ithalatındaki sıçrama aslında rakamlara Ka­sım 2022’den itibaren yansıma­ya başladı. Kasım ayında tüketim malları ithalatı ilk kez 3 milyar dolar bariyerini aşarak 3 milyar 195 milyon dolar olarak gerçek­leşti ve bir önceki kasım ayına gö­re yüzde 41 artış gösterdi. Ara­lık 2022’de de artış sürdü ve ay­lık ithalat bu kez yüzde 56 artışla 3 milyar 370 milyon dolar ola­rak gerçekleşti. Buna rağmen 2022’de tüketim malları ithala­tında artış yüzde 22 ile sınırlı ka­larak 24,9 milyar dolardan 30,4 milyar dolara çıktı.

2023’te artış hızlanıyor

Ocak 2023’e gelindiğinde ay­nı tüketim malları ithalatın­daki artış eğilimi yerinde say­masına karşın 3 milyar doların hemen altında kaldı. Buna kar­şın aylık ithalat bir önceki yılın ocak ayına göre yüzde 70’e çıka­rak 1,7 milyar dolardan 2 milyar 910 milyon dolara çıktı. Şubat ayında ise tüketim malları itha­latı yüzde 64,2 artışla 2 milyar 64 milyon dolardan 3 milyar 391 milyon dolara çıktı. İki aylık ar­tış 3 milyar 770 milyon dolardan yüzde 64,2 artışla 6 milyar 301 milyon dolara çıktı.

İthalatın kompozisyonu değişti

Tüketim malları ithalatında­ki artış ithalatın mal bazındaki kompozisyonunu da değiştirdi. 2020’den bu yana toplam itha­lat içindeki payı yüzde 14,5’tan yüzde 11,1’e kadar gerileyen ser­maye-yatırım malları ithalatı 2023’te aynı seviyede kaldı. Bu­na karşın son 4 yılda toplam itha­lattaki payı yüzde 74,3’ten yüzde 80,4’e çıkan ara mal-hammadde ithalatının toplam ithalat için­deki payı yüzde 78,8’e geriledi. Tüketim malları ithalatı ise yüz­de 11’den yüzde 8,4’e kadar düş­tükten sonra yüzde 9,8’e çıktı.

Yıllara göre gelişme

Türkiye’nin tüketim malları ithalatı 1010’da 24,3 milyar do­lar ile 185,5 milyar dolarlık itha­lattan yüzde 13 pay aldı. 2011’de ithalat 29,6 milyar dolar ile 240,8 milyar dolarlık ithalattan yüzde 12 pay aldı. 2012’de itha­lat 26,7 milyar dolara gerilerken 236,5 milyar dolarlık ithalatta payı yüzde 11 oldu. 2013’te itha­lat 30,4 milyar dolara, ithalatta­ki payı yüzde 12’ye çıktı. 2014’te tüketim malı ithalatı 29 milyar dolar, 251,6 milyar dolarlık itha­lattaki payı değişmeyerek yüzde 12 oldu. 2015’de tüketim malla­rı ithalatı 28,5 milyar dolar, pa­yı yüzde 11, 2016’da ithalat 27,9 milyar dolar, payı yüzde 14 oldu. 2017’de ithalat 28,4 milyar dolar, payı yüzde 12 oldu.

2018’den itibaren tüketim malları ithalatının toplam itha­lat içindeki payında göreli bir düşüş oldu. 2018’de 22,8 mil­yar dolar ile yüzde 10, 2019’da 21,2 milyar dolar ile yüzde 10, 2020’de 24,1 milyar dolar ile yüzde 11 pay alan tüketim mal­ları ithalatı 2021’de 24,9 milyar dolar ile yüzde 9 ay aldı.

2022’ye gelindiğinde tüketim malları ithalatı 30,4 milyar dola­ra çıkarken toplam ithalat için­deki payı yüzde 8’e geriledi.

Lüks tüketim hakkında…

Tüketim malları arasında do­mates de yer alıyor, diğer gıda ürünleri de. Cep, telefonu, buz­dolabı, saat, mücevher, parfüm, kozmetik, çanta, giysi de bu kap­samda yer alıyor. . Harcanabilir ek gelirleri olan, ekonomik çal­kantılardan etkilenme olasılı­ğı düşük kesimler tüketim mal­larının ve özellikle lüks tüketim maddelerinin en büyük müşteri­leri arasında. Bu ürünler yalnız­ca kullanım değerleri yanında bu ürüne sahip olmanın sağladı­ğı statü ve sınıf gösterme özelli­ği yoluyla da sahiplerine tatmin ve yarar sağlıyor. Bu kapsamda özellikle lüks tüketim kullanım amacından daha çok beğenilme ve kabul görme amacına hizmet ediyor. Lüks tüketim maddele­ri genel olarak yüksek fiyat taşı­dıkları gibi sınırlı olarak üretili­yor, zor erişilebiliyor.