Türkiye’nin ormanlarına Finlandiya modeli önerisi

Türkiye ile Finlandiya, orman varlığı bakımından çok yakın olmasına karşın, sağlanan ekonomik değer bakımından aralarında uçurum olan iki ülke.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sedat ALP
 
İZMİR - Türkiye ile Finlandiya, orman varlığı bakımından birbirine çok yakın iki ülke. Türkiye’nin 22 milyon hektar, Finlandiya’nın ise 23 milyon hektar orman alanı var. Ancak, ormanların milli gelire katkısı açısından bu iki ülke arasında uçurum var. Türkiye ormanlarından yılda 1 milyar dolar kazanırken, Finlandiya 50 milyar dolar kazanıyor.
Atık Kağıt ve Geri Dönüşümcüler Derneği (AGED) Yönetim Kurulu Üyesi ve MOPAK Kağıt-Karton Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Molay, Finlandiya’da özel sektörce işletilen ticari endüstriyel orman plantasyonları ile ormanların ekonomik değerini arttıran bu başarılı modeli Türkiye’ye de öneriyor.
Ege Bölgesi başta olmak üzere Türkiye’de, özel endüstriyel orman plantasyonları kurulmasının son derece uygun ve karlı bir yatırım olduğuna dikkat çeken Molay, bunun için mevzuatın değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda Finlandiya İzmir Fahri Konsolosu olan Mehmet Ali Molay, 500 yıl öncesine kadar tamamı ormanlarla kaplı olan Anadolu’nun, yakacak olarak kullanım ve orman yangınları yüzünden günümüzde sadece yüzde 24’ünün ormanlık olduğunu söyledi. Türkiye’nin toplam 22 milyon hektar olan orman alanlarının 10 milyon hektarının bozuk alan olduğuna dikkat çeken Molay, Türkiye’nin ormanlarından yılda 4 milyon metreküp tomruk, 5.3 milyon metreküp sanayi odunu, 7 milyon ster yakacak odunu sağlayarak yılda ancak 1 milyar dolar gelir elde ettiğini, 20 milyon metreküp odunun da orman yangınlarıyla yok olduğunu vurguladı. Molay, “Ormanlarımızın gelişmesini önleyen sanayi odunu tüketen sanayiler değil, yakacak olarak odun kullanımı ve aynı zamanda orman yangınlarıdır. Orman köylülerimiz, ülkemizde en alt sevide gelir elde eden, en yoksul vatandaş grubunu oluşturmaktadır” dedi

Finlandiya'nın orman serveti 500 milyar euro  

Türkiye’nin ormancılıktaki bu cılız görüntüsünü Finlandiya’nın orman ekonomisinde ulaştığı boyutla kıyaslayan Molay, şunları kaydetti: “Orman denince akla ilk gelen ülke olan Finlandiya ormanlarının yüzde 62’si özel şahıslara, yüzde 24’ü devlete, yüzde 9’u orman ürünleri üreten firmalara, yüzde 5’i ise muhtelif kurumlara aittir. Devlete ait koruma altındaki tabii ormanlarda herhangi bir kesim veya ticari  faaliyet yapılmamaktadır. Finlandiya ticari endüstriyel orman plantasyonunun tesisine 100 yıl önce bir ağaç keserken 2-3 ağaç dikmekle start verilmiş. Finlandiya ormanlarından yılda 80 milyon metreküp sanayi odunu sağlanıyor. Ormanların gelişmesi ise yılda 85 milyon metreküp. Her geçen yıl odun rezervleri ve ormanlar artıyor. Finlandiya’nın orman ve orman ürünlerinin milli gelire katkısı 50 milyar dolara ulaşmış, orman serveti bugün 500 milyar euro olarak tahmin ediliyor. Finlandiya’da ormancılık faaliyetleri istihdama çok büyük katkı sağlıyor. Finlandiya’nın orman ve ormana hizmet eden yan sanayi sektörleri makine, nakliye, lojistik sektörleri orman potansiyelinden çok büyük katma değer alıyor. Odun kabuklarından ve artıklarından üretilen bio enerji çok önemli konuma geldi. Avcılık ve ormanlarda yetişen çilek, mantar gibi ürünler, Finli ailelere çok büyük gelir sağlıyor.”

Ağaç tarımna uygun alanlar özel sektöre kiraya verilsin

Molay, bugünki koşullarda Türkiye’de ormanların bir an önce yeniden yapılanması ve bozuk orman alanlarının mutlaka rehabilitasyona tabi tutulması gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu: “Doğal ormanlar aynen muhafaza edilmeli. Bunun yanı sıra özel plantasyonlar ve ağaç tarımını destekleyecek, geliştirecek yasal düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz hale geldi. Orman konusunda yapılacak bu yasal düzenlemeler ve yeniden yapılandırmada ‘Finlandiya Modeli’ örnek alınabilir. Orman köylülerine, ormana ve ağaç tarımına uygun araziler Finlandiya’da olduğu gibi 49, 69 veya 99 yıllığına kiraya verilebilir veya gelir ortaklığı yapılabilir. Bütün dünyada artık sanayi odunu endüstriyel ormanlardan temin edilmektedir. Finlandiya başta olmak üzere orman sanayine yatırım yapan ülkeler orman yatırımını daha hızlı gelişen ağaç türlerine iklimi müsait olan Güney Amerika ülkelerine yatırımlarını kaydırmaktadırlar. Ülkemizin iklimi, toprağı, suyu, doğası ve coğrafyası endüstriyel orman potansiyelinin gelişmesine uygun konumdadır. Ülkemizin dört bir yanında çeşitli ağaç türleri çam, kayın, köknar, sedir, meşe, akasya ve okaliptüs türü endüstriyel orrmanlar kurulabilir.”  

Yabancı yatırımcı yasal düzenleme bekliyor

Hükümetin, yeni Anayasanın hazırlandığı bugünlerde orman konusunu da gündeme almasını isteyen Molay, orman konusunda devlet tekelinin kaldırılarak, ormancılık sektörünün dünyaya ve global ekonomiye entegre edilmesi gerektiğini savundu. Her 1 milyon hektar bozuk ormanın rehabilitasyonu için 1 milyar dolar yatırım gerektiğine işaret eden Molay, "Bunun için toplam 10 milyar dolar yatırım gerekmekte. Bu yatırımlar için yabancı yatırımcılar ülkemize çekilmelidir. Yabancı yatırımcılar da orman konusuna yatırım yapmak için yasal düzenlemeleri beklemektedirler. Anayasada yapılması öngörülen değişiklik çalışmaları, bu amaç doğrultusunda iyi bir fırsat oluşturmaktadır" dedi. Molay, yasada mülkiyet hakkının devlette olması korunmak şartıyla,  devlet ormanlarının devletçe yönetilip, işletilmesini öngören kısmının, devlet ormanlarının özel sektörce yönetilmesi ve işletilmesine olanak sağlayacak şekilde değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.  

 

Ülkelere göre ormanların sahiplik durumu (%)

Türkiye:    99 devlet
ABD:    71.7 özel sektör
EFTA: 70.5 özel sektör
AB: 61.1 özel sektör
Japonya:  56.5 özel sektör
BDT:    94.7 devlet
Kanada:    94 devlet
Yeni Zelanda: 79 devlet
İrlanda: 77.3 devlet
Yunanistan: 73.5 devlet

 

Stratejik planda 2017 hedefi ülke toplamının yüzde 30'unun ormanlarla kaplanması

Orman Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ve 2013-2017 yıllarını kapsayacak 5 yıllık Stratejik Plan’da 2017’de ülke toplamının yüzde 30’unun ormanlarla kaplanması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmak için belirlenen stratejiler arasında uygun hazine arazileri üzerinde, özel sektör ve diğer ilgi gruplarınca çok amaçlı ağaçlandırmaların tesis edilmesinin desteklenmesi, ağaçlandırılan hazine arazilerinin kadastro ve tapu tescil işlemlerinin yapılması, uygun özel araziler üzerinde yerel halk ve özel sektör tarafından kavak ve hızlı gelişen ağaç türleriyle ağaçlandırma ve agro-silvi-pastoral uygulamalarının fidan temini, araştırma-geliştirme, teknik yardım, eğitim gibi hizmetlerle desteklenmesi yer alıyor.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir